Dine nedir? Dine anlamı ne demek?
Dine kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Dine hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Dine
Anlamlar:
1. Konaklama yeri
Özelliği / Tipi / Türü: Isim - Halk ağzında
Örnek: "İsmini duyduklarımızın, bildiklerimizin kimi çayımdan, kimi dinemden geçti."
Dine hakkında eş anlamlı kelimeler
Dine eş anlamlısı
dine kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Dine hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Dine zıt anlamlısı
Dine kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Diğer dillerde Dine
İngilizce: Religion
Spanish: Religioso
German: Religion
French: Religion
Italian: Religione
Dine ile ilgili atasözleri
Aşağıda Dine hakkında ve içinde Dine kelimesi geçen, Dine ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: bir mum al da derdine yan
Anlamı: başkalarıyla uğraşacağına kendi durumunu düşün.
Atasözü: her dağın derdi kendine göre
Anlamı: herkesin kendi durumuna bağlı olarak sorunları vardır.
Atasözü: herkes ne ederse kendine eder
Anlamı: nasıl davranırsan öyle karşılık görürsün.
Atasözü: iğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır
Anlamı: başkasına zararı dokunacak bir davranışı yapmadan önce iyi düşün, kendi kendini eleştir.
Atasözü: kişi ne yaparsa kendine yapar
Anlamı: iyilik yapan iyilik, kötülük yapan kötülük bulur.
Atasözü: kişinin kendine ettiğini kimse edemez
Anlamı: bir kimse kimi zaman tedbirsizliği yüzünden öyle yanlış iş yapar, başını öyle derde sokar ki böyle bir kötülüğü başkaları ona yapamaz.
Atasözü: önce iğneyi kendine batır, sonra çuvaldızı ele
Anlamı: başkasına zararı dokunacak bir davranışı yapmadan önce iyi düşün, kendi kendini eleştir.
Dine ile ilgili deyimler
Aşağıda Dine hakkında ve içinde Dine kelimesi geçen, Dine ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: başının derdine düşmek
Anlamı: başka bir şeyle ilgilenmeyecek kadar sıkıntılı durumda bulunmak.
Deyim: (bir şeyin) derdine düşmek
Anlamı: yapılması gereken bir şeyi gerçekleştirmenin yollarını aramak.
Deyim: canının derdine düşmek
Anlamı: ölüm korkusuna kapılmak.
Deyim: canının derdine düşmek
Anlamı: canından başka bir şey düşünemeyecek kadar sıkıntıda olmak.
Deyim: derde (derdine) derman olmak
Anlamı: soruna çözüm bulmak, sıkıntıyı geçirmeye çare göstermek: 'Hurşit Bey seni ağırlar, derdine derman olur.' -Y. Kemal.
Deyim: derdine deva bulmak
Anlamı: sıkıntıyı çözümlemek, atlatmak, çaresizliği yenmek: 'Ağlamak, dertleşmek, dertlerine deva bulmak ihtiyacı her zamankinden fazla idi.' -A. Gündüz.
Deyim: derdine yanmak
Anlamı: kendi durumuna üzülmek.
Deyim: haddi mi (haddine mi düşmüş)
Anlamı: 'onun bunu yapmaya yetkisi veya yeteneği yoktur' anlamında kullanılan bir söz: 'Haddine mi düşmüş senin, saçımın teline bile ulaşamazsın.' -R. H. Karay.
Deyim: kendi derdine düşmek
Anlamı: kendi sorunu sebebiyle başka şeyle ilgilenememek: 'Savaş yüzünden herkes kendi derdine düşmüştü.' -A. Kutlu.
Deyim: kendi kendine gelin güveyi olmak
Anlamı: ilgilinin nasıl karşılayacağını düşünmeden bir işi olmuş bitmiş sayarak sevinmek: 'Kız kardeşi ile Mahir daha ortada fol yok yumurta yokken gelin güveyi olmuşlar.' -H. R. Gürpınar.
Deyim: kendine dert etmek
Anlamı: bir şeyi üzüntü konusu yapmak.
Deyim: kendine gel!
Anlamı: tkz. 'aklını başına topla' anlamında kullanılan bir uyarma sözü.
Deyim: kendine gelmek
Anlamı: 1) ayılmak: 'Üzerine soğuk su dökülen sarhoş adam kendine geldiğinde sade kahve ona zorla içirildi.' -İ. O. Anar. 2) aklı başına gelmek: 'Sonunda kendine gelen İnce Memed hemen abasını soyundu.' -Y. Kemal. 3) durumu düzelmek.
Deyim: kendine (herhangi bir şeye) ... süsü vermek
Anlamı: gerçeğe aykırı olarak kendisinde veya herhangi bir şeyde üstün bir nitelik ve değer varmış gibi göstermek: 'Bu zannını bir çeşit materyalist felsefeye uydurarak ona yüksek bir entelektüalizm süsü verirdi.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: kendine hisse çıkarmak
Anlamı: ders almak: 'Siz niçin bundan kendinize hisse çıkarmıyorsunuz?' -Ö. Seyfettin.
Deyim: kendine kıymak
Anlamı: kendini öldürmek: 'Eğer sefirler gelip bana istifa teklif ederlerse ben de aleyhimde bulunanları mahvederim, sonra da kendime kıyarım.' -A. Rasim.
Deyim: kendine mal etmek
Anlamı: 1) benimsemek veya saymak: 'Fakat hiçbir taraf beni kendine mal edemiyordu.' -H. Taner. 2) başkasının yaptığı işi kendisi yapmış gibi göstermek.
Deyim: kendine yedirememek
Anlamı: 1) başkasının kendisine yaptığı işi, onur kırıcı sayarak tepki ile karşılamak; 2) kendisinin başkasına yapması söz konusu olan işi, kişiliği için onur kırıcı saydığından yapmamak.
Deyim: kendine yontmak
Anlamı: çıkan her fırsattan yararlanarak hep kendi çıkarını sağlamak.
Deyim: nalıncı keseri gibi kendine yontmak
Anlamı: yaptığı işlerde hep kendi çıkarını düşünmek.