Dil ne demek? Sözlük anlamı nedir?
Dil kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Dil hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Dil
Anlamlar:
1. Ağız boşluğunda, tatmaya, yutkunmaya, sesleri boğumlamaya yarayan etli, uzun, hareketli organ, tat alma organı
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Ağzımı dolduran kocaman dil, kelimelere yer bırakmıyor ki..."
2. Birçok aletin uzun, yassı ve çoğu hareketli bölümleri
Örnek: "Terazi dili."
3. Büyükbaş hayvanların haşlanıp pişirildikten sonra yenebilen dili
Örnek: "Birkaç dilim ekmek, ince bir iki dilim peynir veya dil, bazen de haşlanmış bir sebze yemeği."
4. Ayakkabı bağlarının ayağı rahatsız etmemesini sağlayan ve bağ altına rastlayan saya parçası
5. Kıstak
Özelliği / Tipi / Türü: Coğrafya
6. Makaraların ve bastikaların içine yerleştirilmiş olan, üzerinden geçirilen halatı istenilen yöne çevirmeye yarayan, çevresi oluklu, küçük döner tekerlek
Özelliği / Tipi / Türü: Denizcilik
Örnek: "İki dilli makara."
7. Bazı üflemeli çalgılarda titreşerek ses çıkaran ince metal yaprak
Özelliği / Tipi / Türü: Müzik
8. Anahtar
Özelliği / Tipi / Türü: Halk ağzında
İçinde Dil geçen birleşik ve kökteş kelimeler: dilaltı, dil altı bezleri, dil balığı, dilbasar, danadili, geyikdili, kaynanadili, kedidili, kıyı dili, kilit dili, kuşdili, küçük dil, öküzdili, sığırdili, yılandili
2. İnsanların düşündüklerini ve duyduklarını bildirmek için kelimelerle veya işaretlerle yaptıkları anlaşma, lisan, zeban
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Dilinden Anadolulu olduğu ancak belli oluyordu."
3. Bir çağa, bir gruba, bir yazara özgü söz dağarcığı ve söz dizimi
Örnek: "Halk dilinin günebakan ismini verdiği bu çiçek, güneşe âşıktır."
4. Belli mesleklere özgü dil
Örnek: "Hukuk dili."
5. Düşünce ve duyguları bildirmeye yarayan herhangi bir anlatım aracı
Örnek: "Müzik dili. Yazı dili."
6. Düşmanın durumunu öğrenmek için sorguya çekilmek amacıyla ele geçirilen tutsak
Özelliği / Tipi / Türü: Tarih
İçinde Dil geçen birleşik ve kökteş kelimeler: dilotu, dil adası, dil akrabalığı, dil atlası, dil bilgisi, dil bilimi, dil birliği, dil cambazı, dil coğrafyası, dil dalaşı, dil ebesi, dil felsefesi, dil kavgası, dil laboratuvarı, dil oğlanı, dil öğrenimi, dil öğretimi, dil pelesengi, dilsever, dil sürçmesi, dil şakası, dil tutukluğu, dilden dile, dile kolay, dili bağlı, dili bozuk, dili tutuk, dili uzun, dili yatkın, dili zifir, ana dil, Ari dil, bitişken dil, bükünlü dil, diplomatik dil, edebî dil, gizli dil, Güneş Dil Teorisi, günlük dil, iltisaki dil, küçük dil, millî dil, ortak dil, ölçünlü dil, ölü dil, özel dil, resmî dil, sivri dil, standart dil, tatlı dil, tek heceli dil, ulusal dil, yabancı dil, yapay dil, yapısal dil bilimi, yapma dil, ana dili, Azerbaycan dili, beden dili, çevirici dili, çeviri dili, çocuk dili, devlet dili, hâl dili, halk dili, ıslık dili, işaret dili, kayış dili, konuşma dili, kuş dili, vücut dili, yazı dili, yazın dili, akraba diller, Baltık dilleri, Cermen dilleri, İskandinav dilleri, Latin dilleri, Romen dilleri, Ural dilleri
3. Gönül, yürek
Özelliği / Tipi / Türü: Isim - Eskimiş
İçinde Dil geçen birleşik ve kökteş kelimeler: deryadil, ehlidil, safdil, suzidil
Dil hakkında eş anlamlı kelimeler
Dil eş anlamlısı
dil kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Lisan
Dil hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Dil zıt anlamlısı
Dil kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Dil ile ilgili 17 örnek cümle
"Dil" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Dil" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Çocuk düzgün bir dille konuşuyordu
2. Türklerin dili Türkçedir
3. Müzik ya da resim dili de iletişim sağlar
4. Servetifünun dili de, Fikret’in dili de eskimiştir
5. Hukuk dili Türkçeleşmelidir
6. Terazinin dili kırılmış
7. Bu söylediğini bir dil sürçmesi sayalım
8. Kadın dile gelmekten korkuyordu
9. Kerem’in türküsü üzerine kuru kafa dile gelmiş, Aslı buradan geçti demiş
10. Seni dile getirmek istemem
11. Onu ancak sen dile getirirsin
12. Derdimi dile getirmekten çekinmem
13. Kimi yabancı sözcüklere bile dili döner onun
14. Benim dilim biraz döner, kimseden de çekinmem
15. O sözcüğe dilim dönmez benim, savcı demek varken
16. Bu makinenin dilinden anlayan yok mu?
17. Dilsizin dilinden sahibi anlarmış
Diğer dillerde Dil
İngilizce: Language
Spanish: Idioma
German: Sprache
French: Langue
Italian: Lingua
Dil ile ilgili atasözleri
Aşağıda Dil hakkında ve içinde Dil kelimesi geçen, Dil ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: aç aç ile yatınca arada dilenci doğar
Anlamı: karı koca yoksul olursa bunların çocukları da yoksul olur.
Atasözü: bakmakla usta olunsa (öğrense), köpekler (kediler) kasap olurdu (kasaplığı öğrenirdi)
Anlamı: yapılmadan yalnızca nasıl yapıldığı görülerek hiçbir şey öğrenilemez.
Atasözü: baş dille tartılır
Anlamı: kişinin aklı, söylediği sözlerle ölçülür.
Atasözü: bıçak yarası geçer (onulur), dil yarası geçmez (onulmaz)
Anlamı: hakaret, ağır söz vb. gönül kırıcı davranışların hiçbir zaman unutulmayacağını anlatan bir söz.
Atasözü: bir ağızdan çıkıp (çıkan) bin dile (ağza) yayılır
Anlamı: ortaya atılan bir söz çok çabuk yayılır.
Atasözü: borçlunun dili kısa gerek
Anlamı: borcu olan kimse, alacaklısına karşı ileri geri konuşmamalı, aşağıdan almalıdır.
Atasözü: buğday ekmeğin yoksa buğday dilin de mi yok?
Anlamı: görüştüğün kimseyi ağırlayacak, onun istediklerini yapacak durumda olmayabilirsin ama tatlı dille onun gönlünü hoş edebilirsin.
Atasözü: bülbülün çektiği dili belası
Anlamı: ilerisi düşünülmeden söylenen söz insanın başına dert açabilir.
Atasözü: davetsiz yere kedilerle köpekler gider
Anlamı: bir yere çağrılmadan gitmek, kişiyi aşağılatan bir davranıştır.
Atasözü: demir tavında, dilber çağında
Anlamı: her iş zamanında ve uygun durumda yapılır.
Atasözü: dil ebsem (olsa) baş esen (esendir)
Anlamı: kişi dilini tutar, her şeyi söylemezse başını belaya sokmamış olur, rahat eder.
Atasözü: dilden gelen elden gelse, her fukara padişah olur
Anlamı: kişi her söylediğini yapamaz, her dilediğini elde edemez.
Atasözü: dile gelen ele gelir
Anlamı: insanlar yapacakları işler hakkında önce konuşurlar, sonra da o işi gerçekleştirirler.
Atasözü: dilenci bir olsa şekerle beslenir
Anlamı: yardım bekleyen bir tane olsa umduğundan aşırı şeyler verilerek sevindirilir ancak bunların sayısı çok olduğundan hepsine aynı cömertlik gösterilemez.
Atasözü: dilencinin torbası dolmaz
Anlamı: şundan bundan yardım dileyerek geçinmeye çalışanların istekleri bitmez.
Atasözü: dilenciye borçlu olma, ya düğünde ister ya bayramda
Anlamı: çıkarından başka bir şey düşünmeyen kimse ile ilişki kurma, seni nerede rahatsız edeceği belli olmaz.
Atasözü: dilenciye hıyar vermişler de eğri diye beğenmemiş
Anlamı: hem gereksinim duyduğu konuda yardım istiyor hem de yapılan yardımı küçümsüyor.
Atasözü: dili olsa da söylese (anlatsa)
Anlamı: cansız nesneler konuşabilseler bazı olaylara tanıklık da edebilirler.
Atasözü: dilim seni dilim dilim dileyim, başıma geleni senden bileyim
Anlamı: kişinin başına ne gelirse dilini tutmamasından gelir.
Atasözü: dilin cirmi küçük, cürmü büyük
Anlamı: dil küçük bir nesnedir ama söylediği kötü sözlerle kişinin başını belaya sokarak büyük suç işler.
Dil ile ilgili deyimler
Aşağıda Dil hakkında ve içinde Dil kelimesi geçen, Dil ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: affını dilemek (istemek)
Anlamı: bir iş veya görevi yerine getiremeyeceğini nezaketle bildirmek.
Deyim: ağız dil vermemek
Anlamı: konuşmamak, susmak.
Deyim: ağzı dili (ağzı) kurumak
Anlamı: 1) susuz kalmak; 2) konuşamaz duruma gelmek: 'Ağzım dilim kurudu, kız yalvara yalvara' -Halk türküsü.
Deyim: ağzı dili bağlanmak
Anlamı: herhangi bir sebeple konuşamaz olmak.
Deyim: ağzı dili tutulmak
Anlamı: 1) konuşamamak; 2) beklenmedik bir durum karşısında heyecanlanmak, hayranlık duymak: 'Kızları gördün, ağzın dilin tutuldu gayri.' -N. Cumalı.
Deyim: ağzı var dili yok
Anlamı: 1) 'pek sessiz, kendi hâlinde' anlamında kullanılan bir söz: 'Benim gibi ağzı var dili yok bir kadınla ne zevkleniyorsunuz?' -B. Felek. 2) 'konuşamayan, derdini anlatamayan' anlamında kullanılan bir söz: 'Hey zavallı balık, diyor, ağzın var dilin yok.' -S. F. Abasıyanık.
Deyim: başsağlığı dilemek
Anlamı: ölen bir kimsenin yakınlarını ziyaret ederek ilgi ve yakınlık belirten sözler söylemek.
Deyim: (bir yerde) ikamete memur edilmek
Anlamı: esk. sürgün cezası verilmek.
Deyim: (birinde) dil bir karış
Anlamı: saygısızca karşılık verenler için kullanılan bir söz.
Deyim: (birine) dil çıkarmak
Anlamı: alay etmek, eğlenmek.
Deyim: (birinin) ağzını dilini bağlamak
Anlamı: birini konuşamaz duruma getirmek: 'O şıllık basmış büyüyü, adamcağızın ağzını dilini bağlamıştı.' -R. N. Güntekin.
Deyim: (birinin) diline düşmek
Anlamı: yermek veya alay etmek amacıyla birinin kötü veya yanlış davranışını sürekli söylemek: 'Mahallede acubelerin diline düşmekten korkuyorum.' -P. Safa.
Deyim: (birinin) dilini bağlamak
Anlamı: bir kimseyi herhangi bir sebeple söz söyleyemez duruma getirmek, susmak zorunda bırakmak: 'Ortağım burada kocama basmış büyüyü, basmış büyüyü. Dilini, ağzını bağlamış adamcağızın.' -R. N. Güntekin.
Deyim: (birinin) tebdili şaşmak
Anlamı: ne yapacağını bilememek, telaşa kapılmak: 'Haydar'ın kılıcını görenin tebdili şaşar.' -Y. Kemal.
Deyim: dil ağız vermemek
Anlamı: ağız dil vermemek: 'Çocuk, hâlâ dil ağız vermeden yatıyordu.' -R. N. Güntekin.
Deyim: dil (diller) dökmek
Anlamı: kandırmak, inandırmak veya yararlanmak için tatlı sözler söylemek: 'Ninniyi mutlaka söylemesi için ona bir sürü dil döktü.' -O. C. Kaygılı.
Deyim: dil otu yemek
Anlamı: çok konuşmak: 'Mütemadiyen gülüp söylüyordum. Hacı Kalfanın ellerini dizlerine vurarak: -Dil otu mu yedin be kızım? diye bir gülmesi var ki...' -R. N. Güntekin.
Deyim: dil tutmak
Anlamı: esk. sorguya çekmek için düşman askeri yakalamak.
Deyim: dil uzatmak
Anlamı: bir kimse veya bir şey için kötü söylemek: 'Başka ulusların kabahatleri ne olursa olsun, dost ve düşman bize nasıl dil uzatırlarsa uzatsın...' -T. Halman.
Deyim: dilden düşmez olmak
Anlamı: herkes tarafından sürekli tekrar edilir olmak: 'Kapsamı iyice belirtilmeyen, gerektiği gibi tanımlanmayan sanat sözü, dillerden düşmez oldu.' -S. Hilav.