Daralmak nedir? Anlamı ne demek?
Daralmak kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Daralmak hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Daralmak
Anlamlar:
1. Dar duruma gelmek, küçülmek
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
Örnek: "İleride yolun daraldığını göre göre gaza yüklendi."
2. Azalmak
Örnek: "Yıllar geçer, bir gün bakarsınız vakitler daralmış."
3. Zayıflamak
Örnek: "Hafızası o kadar daralmış, bir sene evvelini hatırlamıyor gibi."
4. Güçleşmek, zorlaşmak
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Geçimi daraldı."
5. Sıkışmak
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Daralan soluğu ile çıkamayacağı merdivenleri oğlunun da çıkmasını yasaklıyordu."
6. Başı dara gelmek, bunalmak
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Daralmak hakkında eş anlamlı kelimeler
Daralmak eş anlamlısı
daralmak kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : zorlaşmak, güçleşmek, bunalmak, sıkışmak, zayıflamak, azalmak, küçülmek
Daralmak hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Daralmak zıt anlamlısı
daralmak kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : genişlemek
Daralmak ile ilgili 5 örnek cümle
"Daralmak" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Daralmak" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Gömlek yıkanınca daraldı
2. Zaman daraldı, işe başlayalım
3. Geçimleri her gün daha da daraldı
4. Adamın yüreği iyice daralmıştı
5. Pek daraldım, hela nerede?
Diğer dillerde Daralmak
İngilizce: Narrow
Spanish: Estrecho
German: Verengung
French: Étroit
Italian: Stretto
Daralmak ile ilgili atasözleri
Aşağıda Daralmak hakkında ve içinde Daralmak kelimesi geçen, Daralmak ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Daralmak ile ilgili deyimler
Aşağıda Daralmak hakkında ve içinde Daralmak kelimesi geçen, Daralmak ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: başı daralmak
Anlamı: para yönünden sıkıntıya, darlığa düşmek: Başınız daralırsa beni arayın.
Deyim: göğsü daralmak (tıkanmak)
Anlamı: 1) güçlükle nefes almak; 2) mec. içi sıkılmak: 'Öteden beri yola yüzü yoktu. Hele yokuşları karşıdan gördüğü vakit göğsü tıkanırdı.' -R. N. Güntekin.
Deyim: içi daralmak
Anlamı: sıkılmak, bunalmak: 'Hayvan aklıma geldikçe içim daralıyor dayı.' -N. Kurşunlu.
Deyim: nefesi kesilmek (daralmak veya tutulmak)
Anlamı: 1) güç soluk alacak duruma gelmek veya soluğu büsbütün durmak: 'Nefesi daralıyor, yüzü kızarıyor, böğrüne bir ağrı giriyor ve yol ona gittikçe uzuyordu.' -M. Ş. Esendal. 2) mec. bunalmak, sıkılmak: 'İki güzel filmin arkasından peş peşe on tane moloz film sıralanınca insanın nefesi kesiliyor.' -B. R. Eyuboğlu. 3) mec. hayran kalmak, etkilenmek.
Deyim: ufku daralmak
Anlamı: ileriyi görememek, bakış açısı geniş olmamak.
Deyim: yüreği daralmak
Anlamı: sıkılmak, bunalmak, içi daralmak: 'Yusuf bütün olayları korkuyla, yüreği daralarak izliyordu.' -Y. Kemal.