Kelime: Daralma
Anlamlar:
1. Daralmak işi
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Yeni bir aşkın eşiğindeymiş gibi bir daralma vardı yüreğinde."
2. Geniş ünlülerin, yanlarındaki bazı ünsüzlerin etkisiyle darlaşması: geymek > giymek, yene > yine gibi
Özelliği / Tipi / Türü: Dil bilgisi
İçinde Daralma geçen birleşik ve kökteş kelimeler: anlam daralması, bellek daralması

Daralma hakkında eş anlamlı kelimeler
Daralma eş anlamlısı
daralma kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!

Daralma hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Daralma zıt anlamlısı
Daralma kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Diğer dillerde Daralma
İngilizce: Narrowing
Spanish: Estrecho
German: Verengung
French: Étroit
Italian: Stringimento

Daralma ile ilgili atasözleri
Aşağıda Daralma hakkında ve içinde Daralma kelimesi geçen, Daralma ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: kul sıkışmayınca (daralmayınca, bunalmayınca) Hızır yetişmez
Anlamı: yardım hep en zor anda gelir.

Daralma ile ilgili deyimler
Aşağıda Daralma hakkında ve içinde Daralma kelimesi geçen, Daralma ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: başı daralmak
Anlamı: para yönünden sıkıntıya, darlığa düşmek: Başınız daralırsa beni arayın.
Deyim: göğsü daralmak (tıkanmak)
Anlamı: 1) güçlükle nefes almak; 2) mec. içi sıkılmak: 'Öteden beri yola yüzü yoktu. Hele yokuşları karşıdan gördüğü vakit göğsü tıkanırdı.' -R. N. Güntekin.
Deyim: içi daralmak
Anlamı: sıkılmak, bunalmak: 'Hayvan aklıma geldikçe içim daralıyor dayı.' -N. Kurşunlu.
Deyim: içine daralma gelmek
Anlamı: sıkıntı basmak, sıkılmak: 'Hava kararmaya yüz tutunca, içine bir daralma geliyor çocuğun.' -A. Kulin.
Deyim: nefesi kesilmek (daralmak veya tutulmak)
Anlamı: 1) güç soluk alacak duruma gelmek veya soluğu büsbütün durmak: 'Nefesi daralıyor, yüzü kızarıyor, böğrüne bir ağrı giriyor ve yol ona gittikçe uzuyordu.' -M. Ş. Esendal. 2) mec. bunalmak, sıkılmak: 'İki güzel filmin arkasından peş peşe on tane moloz film sıralanınca insanın nefesi kesiliyor.' -B. R. Eyuboğlu. 3) mec. hayran kalmak, etkilenmek.
Deyim: ufku daralmak
Anlamı: ileriyi görememek, bakış açısı geniş olmamak.
Deyim: yüreği daralmak
Anlamı: sıkılmak, bunalmak, içi daralmak: 'Yusuf bütün olayları korkuyla, yüreği daralarak izliyordu.' -Y. Kemal.
