çıkar ne demek? çıkar anlamı nedir?
çıkar kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, çıkar hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: çıkar
Anlamlar:
1. Dolaylı bir biçimde elde edilen kazanç, menfaat, yarar
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
İçinde çıkar geçen birleşik ve kökteş kelimeler: çıkar budak, çıkar yol
çıkar hakkında eş anlamlı kelimeler
çıkar eş anlamlısı
çıkar kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : yarar, menfaat
çıkar hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
çıkar zıt anlamlısı
çıkar kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : batar, göm
çıkar ile ilgili 2 örnek cümle
"çıkar" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "çıkar" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Onlar, yabancı çıkarına araç olmuştu
2. Sen bu işin bir çıkarını bulursun. İşi yokuşa sürme, çıkarı vardır elbette
Diğer dillerde çıkar
İngilizce: Interest
Spanish: Interés
German: Entfernen
French: Intérêt
Italian: Interesse
çıkar ile ilgili atasözleri
Aşağıda çıkar hakkında ve içinde çıkar kelimesi geçen, çıkar ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: acı (kötü) söz insanı (adamı) dinden çıkarır, tatlı söz yılanı inden çıkarır
Anlamı: gönül alıcı, okşayıcı sözlerle karşımızdakinin inadı yenilebilir.
Atasözü: ağanın malı çıkar, uşağın canı
Anlamı: bir afeti önlemek için işveren malını, işçi de canını feda eder.
Atasözü: akılları pazara çıkarmışlar, herkes yine kendi aklını almış
Anlamı: insan kendi aklını, düşüncesini başkasınınkinden üstün görür.
Atasözü: alma mazlumun ahını çıkar, aheste aheste
Anlamı: kimseye eziyet edip ahını alma, sonra yaptığın kötülüklerin cezasını ömür boyu çekersin.
Atasözü: arife günü yalan söyleyenin (oruç yiyenin) bayram günü yüzü kara çıkar (olur)
Anlamı: bir sözün yalan olduğu çabuk anlaşılır ve söyleyen toplum içinde utanılacak bir duruma düşer.
Atasözü: artık mal göz çıkarmaz
Anlamı: ne kadar ve ne türden mal olursa olsun malın fazlası elden çıkarılmamalıdır çünkü mutlaka bir gün gelir lazım olur.
Atasözü: atalar çıkarayım der tahta, döner dolaşır gelir bahta
Anlamı: ana baba, çocuğuna mutlu bir yaşam sağlamaya çalışır ancak kaderde yazılı olan gerçekleşir.
Atasözü: baca eğri de olsa dumanı doğru çıkar
Anlamı: yaradılıştan iyi ve doğru olan kimse, ne denli elverişsiz ortam içinde bulunursa bulunsun niteliğini yitirmez.
Atasözü: beylik fırın has çıkarır
Anlamı: devlet görevlisi olmak insana birçok kazanç sağlar.
Atasözü: bir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk da
Anlamı: bir aileden iyi adam da çıkar, kötü adam da.
Atasözü: bir deli kuyuya bir taş atar, kırk akıllı çıkaramazmış
Anlamı: bir insan bazen akla ve mantığa sığmayan bir iş yapar; yapılan iş, hiçbir kurala uymadığı için pek çok akıllı insan bunu düzeltmeye çalışır, fakat başaramaz.
Atasözü: boynuz kulaktan sonra çıkar, ama kulağı geçer
Anlamı: bir konu üzerinde sonradan yetiştikleri hâlde kendilerinden önce yetişmiş olanları geçenler vardır.
Atasözü: buğday başak verince orak pahaya çıkar
Anlamı: gereksinim duyulan şey değer kazanır.
Atasözü: çanağa ne doğrarsan kaşığında o çıkar
Anlamı: kişi, kendisi için önceden yaptığı hazırlıkların verimini ileride alır.
Atasözü: çivi çıkar ama yeri kalır
Anlamı: gönül yarası kapansa da unutulmaz.
Atasözü: çobanın gönlü olursa (olunca) tekeden yağ (süt, köremez) çıkarır
Anlamı: kişi istediğinde olmayacak gibi görünen işlere çözüm yolu bulur.
Atasözü: değirmen taşının altından diri çıkar
Anlamı: en ağır şartlarda bütün güçlükleri yener.
Atasözü: diken battığı yerden çıkar
Anlamı: zarar hangi yönden geldiyse ancak o yönden giderilir.
Atasözü: er olan ekmeğini taştan çıkarır
Anlamı: azimli kimse geçim yolunu bulmak için en güç işlerle bile uğraşmaktan yılmaz.
Atasözü: eşeği dama çıkaran yine kendi indirir
Anlamı: yanlış yapan kimse, yanlışı yine kendisi düzeltir.
çıkar ile ilgili deyimler
Aşağıda çıkar hakkında ve içinde çıkar kelimesi geçen, çıkar ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: acısını çıkarmak
Anlamı: 1) acılığını yok etmek: Soğanın acısını çıkarmak. 2) mec. uğradığı maddi veya manevi zararı karşılayacak bir iş yapmak: 'Bunca gecikmişliğe rağmen o günlerin acısını çıkarabilmesine imkân tanımalıydı.' -E. Şafak. 3) mec. öç almak: 'Ustanın kendisini küçük burjuva münevveri diye aşağılık görmesinin acısını çıkarıyor.' -N. Hikmet.
Deyim: adını çıkarmak
Anlamı: kişi hakkında kötü bir niyetle asılsız söylentiler yaymak: 'Kadın durmadan vır vır eder, yakınır diye adımızı çıkarmışlar.' -A. Erhat.
Deyim: adını ...-ye çıkarmak
Anlamı: bir kişinin sahip olmadığı niteliklerle tanınmasına yol açmak: Adını deliye çıkardılar.
Deyim: ağzından baklayı çıkarmak
Anlamı: baklayı ağzından çıkarmak.
Deyim: ahkâm çıkarmak
Anlamı: kendi düşüncelerine dayanarak birtakım yargılara varmak.
Deyim: akıldan çıkarmak
Anlamı: 1) düşünmemek; 2) unutmak.
Deyim: aklından çıkarmamak
Anlamı: sürekli hatırlamak, unutmamak: 'Ben senin yengenim, amcanın karısıyım, bunu sakın aklından çıkarma!' -P. Safa.
Deyim: anasının ipini satmış (pazara çıkarmış)
Anlamı: ipsiz, kendisinden her türlü soysuzluk beklenebilen (kimse).
Deyim: anlam çıkarmak
Anlamı: 1) bir cümleden veya metinden yeni ve değişik bir anlam yakalamak; 2) mec. yersiz ve gereksiz bir yargıya varmak, yanlış değerlendirmek; bir söze, söyleyenin aklından geçmeyen bir anlam vermek.
Deyim: arabasını düze çıkarmak
Anlamı: karşılaştığı güçlükleri yenip işini kolay yürür duruma getirmek.
Deyim: arada çıkarmak
Anlamı: başka işler arasında bir işi de yapıvermek.
Deyim: aradan çıkarmak
Anlamı: birçok işten birini yapıp bitirivermek.
Deyim: askıya çıkarmak
Anlamı: evlenecek kimselerin durumunu nüfus kayıtlarının bulunduğu yerde askı yoluyla ilan etmek.
Deyim: baklayı ağzından çıkarmak
Anlamı: açık söylemekten kaçındığı bir sorunu sonunda açıklamak: 'Bırak muamma konuşmayı / Çıkar ağzından baklayı / Bahtımız aydınlanıversin' -C. S. Tarancı.
Deyim: başına çıkarmak
Anlamı: şımartmak, çok yüz vermek.
Deyim: başına iş çıkarmak
Anlamı: istenilmeyen veya uğraştırıcı bir işe yol açmak.
Deyim: başını çıkarmak
Anlamı: bitki filizlenmeye başlamak.
Deyim: baştan çıkarmak
Anlamı: 1) kötü yola sürüklemek, doğru yoldan saptırmak: 'Perihan adında bir bayan, bizim güveyi dans arasında ayartıp baştan çıkarmış.' -M. Ş. Esendal. 2) karşı cinsi bir ilişkiye ikna etmek.
Deyim: bela çıkarmak
Anlamı: kavga çıkarmak.
Deyim: (bir durumu) açığa çıkarmak
Anlamı: ortaya çıkarmak, gözler önüne sermek, anlaşılır duruma getirmek: 'Yolsuzluklarını açığa çıkarması bardağı taşıtan damla oldu.' -H. Topuz.