Kelime: çığ

Anlamlar:

1. Dağın bir noktasından kopup yuvarlanan ve yuvarlandıkça büyüyen kar kümesi

Özelliği / Tipi / Türü: Isim

2. Bölme veya paravana

Özelliği / Tipi / Türü: Halk ağzında


çığ eş anlamlısı

çığ hakkında eş anlamlı kelimeler

çığ eş anlamlısı

çığ kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : ışık


çığ zıt anlamlısı

çığ hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

çığ zıt anlamlısı

çığ kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : pişmiş


çığ ile ilgili 4 örnek cümle

"çığ" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "çığ" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Köpeğe çiğ et vermem

2. Onun çiğ sözlerine üzüldüler

3. Öyle çiğ insanların aramızda işi yoktur

4. Bu renk biraz çiğ duruyor


Diğer dillerde çığ

İngilizce: Avalanche

Spanish: Avalancha

German: Lawine

French: Avalanche

Italian: Valanga


çığ ile ilgili atasözleri

çığ ile ilgili atasözleri

Aşağıda çığ hakkında ve içinde çığ kelimesi geçen, çığ ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Atasözü: mirî malı balık kılçığıdır, yutulmaz

Anlamı: devlet malı haksız olarak kendine mal edildiğinde rahatça kullanılamaz ve günün birinde hesabı sorulur.


çığ ile ilgili deyimler

çığ ile ilgili deyimler

Aşağıda çığ hakkında ve içinde çığ kelimesi geçen, çığ ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: açığını kapamak (kapatmak)

Anlamı: 1) eksiğinin veya küçük düşürücü durumunun anlaşılmamasını sağlamak; 2) eksiğini tamamlamak.

Deyim: (bir durum) açığa çıkmak

Anlamı: 1) belli olmak, anlaşılmak: 'Ama daha önemlisi komünle bizim aramızda bir anlayış farkı olduğu açığa çıktı.' -A. Ümit. 2) rıhtıma aborda veya kıçtankara olmuş bir gemi bulunduğu yerden kalkarak daha uzaktaki bir yere demirlemek üzere kıyıdan uzaklaşmak.

Deyim: (bir durumu) açığa çıkarmak

Anlamı: ortaya çıkarmak, gözler önüne sermek, anlaşılır duruma getirmek: 'Yolsuzluklarını açığa çıkarması bardağı taşıtan damla oldu.' -H. Topuz.

Deyim: (bir durumu) açığa vurmak

Anlamı: belli etmek, ortaya çıkarmak: 'Mantıksal bir dille açığa vurduğu bu harika önerinin aksayan bir yanı vardı.' -N. Nadi.

Deyim: (birini) açığa çıkarmak

Anlamı: işinden çıkarmak.

Deyim: (birinin) açığı çıkmak

Anlamı: saklamakla görevli bulunduğu paranın veya malın eksik olduğu anlaşılmak.

Deyim: çığ gibi büyümek

Anlamı: bir olay birdenbire ve etkileyici bir biçimde büyümek.

Deyim: çığır açmak

Anlamı: bir alanda yeni bir yol, yöntem başlatmak: 'Hepsi birden Atatürk'ün açmakta olduğu bir çığırda çalışıyorlardı.' -A. Erhat.

Deyim: çığlık atmak (koparmak, basmak)

Anlamı: kulak tırmalayıcı korkunç sesler çıkararak acı acı bağırmak: 'Deve acı bir çığlık atarak yere yığıldı.' -N. F. Kısakürek. 'Bir gün işte bu çalgı çalınırken küçük kız olanca kuvveti ile tepinmeye, çığlık basmaya başlamıştır.' -H. E. Adıvar.

Deyim: iş çığırından çıkmak

Anlamı: amacından saparak düzeltilmesi güç bir durum almak.