Kelime: Büyümek
Anlamlar:
1. Organizmanın bütününde veya bu bütünün bir bölümünde, boyutlar artmak, irileşmek, eskisinden büyük duruma gelmek
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
Örnek: "Büyür güzellikleri, vücutları, kısmetleri çocuklar uyurken."
2. Yetişmek
Örnek: "İhtiyar Süleyman Çavuş'un ellerinde büyüdüm."
3. Yaşı artmak, yaşlanmak
Örnek: "Fakat büyüdükçe o kadar sevdiği bu oyunlara veda etmek lazım gelecekti."
4. Artmak, güçlenmek, şiddeti artmak
Örnek: "İkinci de okuduktan sonra kavga büyüdü."
5. Sayıca artmak
6. Genişlemek
Örnek: "Barbarosların ülkesi büyüdükçe büyüyordu."
7. Önem ve değer kazanmak

Büyümek hakkında eş anlamlı kelimeler
Büyümek eş anlamlısı
büyümek kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : yetişmek, yaşlanmak, genişlemek
Büyümek hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Büyümek zıt anlamlısı
Büyümek kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Büyümek ile ilgili 8 örnek cümle
"Büyümek" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Büyümek" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Diktiğimiz çiçekler çabuk büyüdü
2. O, küçük bir köyde doğup büyümüştü
3. Bir yaş daha büyümek, bir yıl yaşlanmaktır
4. Oğlunuz biz görmeyeli büyümüş
5. Kavga büyümüş, ortalık iyice karışmıştı
6. Olay büyümek üzereyken, yatıştırıldı
7. Serveti her gün artmakta, büyümekteydi
8. O, benim gözümde her gün daha büyümektedir
Diğer dillerde Büyümek
İngilizce: Grow
Spanish: Crecer
German: Wachsen
French: Grandir
Italian: Crescere

Büyümek ile ilgili atasözleri
Aşağıda Büyümek hakkında ve içinde Büyümek kelimesi geçen, Büyümek ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Büyümek ile ilgili deyimler
Aşağıda Büyümek hakkında ve içinde Büyümek kelimesi geçen, Büyümek ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: (bir yiyecek) ağzında büyümek
Anlamı: sevmediğinden veya içi almadığından yutamamak.
Deyim: burnu büyümek
Anlamı: kibirlenmek, büyüklenmek: 'Yalnız onun mu burnu büyüdü? Burnu büyüyen büyüyene!' -N. Hikmet.
Deyim: çığ gibi büyümek
Anlamı: bir olay birdenbire ve etkileyici bir biçimde büyümek.
Deyim: elinde büyümek
Anlamı: 1) büyütülmek, bakılmak: 'Çocuklar Nimet Hanım adında bir kadının elinde büyüdüler.' -R. N. Güntekin. 2) eğitilmek, bilgi, görgü ve terbiye sahibi olmak, yetiştirilmek: 'Üstadım, ben sizin elinizde büyüdüm, sizden feyzaldım.' -F. F. Tülbentçi.
Deyim: gözünde büyümek
Anlamı: bir şey bir kimseye olduğundan güç veya önemli görünmek: 'Güneşin altında bu sıcak kırları geçmenin ağırlığı gözümde büyüyordu.' -M. Ş. Esendal.
Deyim: karnı büyümek
Anlamı: hamile kalmak: 'Felaket bununla bitmemiş, üç ay sonra karnı büyümeye başlamış.' -H. E. Adıvar.
Deyim: lokma (lokması) ağzında büyümek
Anlamı: üzüntü veya iştahsızlık sebebiyle lokmasını yutamamak: 'Ağzımızda lokmalar büyürdü, muşambanın buz gibi teması âdeta ellerimizi yakardı.' -R. H. Karay.