Kelime: Büyümek

Anlamlar:

1. Organizmanın bütününde veya bu bütünün bir bölümünde, boyutlar artmak, irileşmek, eskisinden büyük duruma gelmek

Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz

Örnek: "Büyür güzellikleri, vücutları, kısmetleri çocuklar uyurken."

"Fazıl Hüsnü Dağlarca"

2. Yetişmek

Örnek: "İhtiyar Süleyman Çavuş'un ellerinde büyüdüm."

"Aka Gündüz"

3. Yaşı artmak, yaşlanmak

Örnek: "Fakat büyüdükçe o kadar sevdiği bu oyunlara veda etmek lazım gelecekti."

"Ömer Seyfettin"

4. Artmak, güçlenmek, şiddeti artmak

Örnek: "İkinci de okuduktan sonra kavga büyüdü."

"Memduh Şevket Esendal"

5. Sayıca artmak

6. Genişlemek

Örnek: "Barbarosların ülkesi büyüdükçe büyüyordu."

"Feridun Fazıl Tülbentçi"

7. Önem ve değer kazanmak


Büyümek eş anlamlısı

Büyümek hakkında eş anlamlı kelimeler

Büyümek eş anlamlısı

büyümek kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : yetişmek, yaşlanmak, genişlemek


Büyümek hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Büyümek zıt anlamlısı

Büyümek kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!


Büyümek ile ilgili 8 örnek cümle

"Büyümek" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Büyümek" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Diktiğimiz çiçekler çabuk büyüdü

2. O, küçük bir köyde doğup büyümüştü

3. Bir yaş daha büyümek, bir yıl yaşlanmaktır

4. Oğlunuz biz görmeyeli büyümüş

5. Kavga büyümüş, ortalık iyice karışmıştı

6. Olay büyümek üzereyken, yatıştırıldı

7. Serveti her gün artmakta, büyümekteydi

8. O, benim gözümde her gün daha büyümektedir


Diğer dillerde Büyümek

İngilizce: Grow

Spanish: Crecer

German: Wachsen

French: Grandir

Italian: Crescere


Büyümek ile ilgili atasözleri

Büyümek ile ilgili atasözleri

Aşağıda Büyümek hakkında ve içinde Büyümek kelimesi geçen, Büyümek ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.


Büyümek ile ilgili deyimler

Büyümek ile ilgili deyimler

Aşağıda Büyümek hakkında ve içinde Büyümek kelimesi geçen, Büyümek ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: (bir yiyecek) ağzında büyümek

Anlamı: sevmediğinden veya içi almadığından yutamamak.

Deyim: burnu büyümek

Anlamı: kibirlenmek, büyüklenmek: 'Yalnız onun mu burnu büyüdü? Burnu büyüyen büyüyene!' -N. Hikmet.

Deyim: çığ gibi büyümek

Anlamı: bir olay birdenbire ve etkileyici bir biçimde büyümek.

Deyim: elinde büyümek

Anlamı: 1) büyütülmek, bakılmak: 'Çocuklar Nimet Hanım adında bir kadının elinde büyüdüler.' -R. N. Güntekin. 2) eğitilmek, bilgi, görgü ve terbiye sahibi olmak, yetiştirilmek: 'Üstadım, ben sizin elinizde büyüdüm, sizden feyzaldım.' -F. F. Tülbentçi.

Deyim: gözünde büyümek

Anlamı: bir şey bir kimseye olduğundan güç veya önemli görünmek: 'Güneşin altında bu sıcak kırları geçmenin ağırlığı gözümde büyüyordu.' -M. Ş. Esendal.

Deyim: karnı büyümek

Anlamı: hamile kalmak: 'Felaket bununla bitmemiş, üç ay sonra karnı büyümeye başlamış.' -H. E. Adıvar.

Deyim: lokma (lokması) ağzında büyümek

Anlamı: üzüntü veya iştahsızlık sebebiyle lokmasını yutamamak: 'Ağzımızda lokmalar büyürdü, muşambanın buz gibi teması âdeta ellerimizi yakardı.' -R. H. Karay.