Kelime: Büyüme
Anlamlar:
1. Büyümek işi
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Selim'in büyümesiyle ulu ağaca tırmanma özlemi de arttıkça arttı."
İçinde Büyüme geçen birleşik ve kökteş kelimeler: büyüme hızı, doğma büyüme, planlı büyüme
Büyüme hakkında eş anlamlı kelimeler
Büyüme eş anlamlısı
büyüme kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!

Büyüme hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Büyüme zıt anlamlısı
Büyüme kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Diğer dillerde Büyüme
İngilizce: Growth
Spanish: Crecimiento
German: Wachstum
French: Croissance
Italian: Crescita

Büyüme ile ilgili atasözleri
Aşağıda Büyüme hakkında ve içinde Büyüme kelimesi geçen, Büyüme ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Büyüme ile ilgili deyimler
Aşağıda Büyüme hakkında ve içinde Büyüme kelimesi geçen, Büyüme ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: (bir yiyecek) ağzında büyümek
Anlamı: sevmediğinden veya içi almadığından yutamamak.
Deyim: burnu büyümek
Anlamı: kibirlenmek, büyüklenmek: 'Yalnız onun mu burnu büyüdü? Burnu büyüyen büyüyene!' -N. Hikmet.
Deyim: çığ gibi büyümek
Anlamı: bir olay birdenbire ve etkileyici bir biçimde büyümek.
Deyim: elinde büyümek
Anlamı: 1) büyütülmek, bakılmak: 'Çocuklar Nimet Hanım adında bir kadının elinde büyüdüler.' -R. N. Güntekin. 2) eğitilmek, bilgi, görgü ve terbiye sahibi olmak, yetiştirilmek: 'Üstadım, ben sizin elinizde büyüdüm, sizden feyzaldım.' -F. F. Tülbentçi.
Deyim: gözünde büyümek
Anlamı: bir şey bir kimseye olduğundan güç veya önemli görünmek: 'Güneşin altında bu sıcak kırları geçmenin ağırlığı gözümde büyüyordu.' -M. Ş. Esendal.
Deyim: karnı büyümek
Anlamı: hamile kalmak: 'Felaket bununla bitmemiş, üç ay sonra karnı büyümeye başlamış.' -H. E. Adıvar.
Deyim: lokma (lokması) ağzında büyümek
Anlamı: üzüntü veya iştahsızlık sebebiyle lokmasını yutamamak: 'Ağzımızda lokmalar büyürdü, muşambanın buz gibi teması âdeta ellerimizi yakardı.' -R. H. Karay.