Bulanık nedir? Anlamı ne demek?

Kelime: Bulanık

Anlamlar:

1. Bulanmış olan, duru olmayan

Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat

Örnek: "Koltuğuna oturdu, Haliç'in bulanık sularına daldı."

"Falih Rıfkı Atay"

2. Bulutlu, kapalı (hava)

3. Açık seçik görünmeyen, net olmayan

Örnek: "Bulanık görüntü."

4. Donuk, anlamsız, fersiz (bakış)

Örnek: "Dimdik oturuyor, bulanık ve ıslak gözlerle ona bakıyordu."

"Peyami Safa"

5. Niteliği tam anlaşılmayan

Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam

Örnek: "İzmir-Bursa yolculuğundan dönüşümde ben böyle bulanık bir politika havası içinde bulmuştum."

"Yakup Kadri Karaosmanoğlu "

6. Bulanmış, duru olmayan bir biçimde

Özelliği / Tipi / Türü: Zarf

Örnek: "Bir musluğu açtığınız zaman bile su, evvela bulanık gelir."

"Necip Fazıl Kısakürek"

İçinde Bulanık geçen birleşik ve kökteş kelimeler: boz bulanık

2. Muş iline bağlı ilçelerden biri

Özelliği / Tipi / Türü: Isim

Bulanık hakkında eş anlamlı kelimeler

Bulanık eş anlamlısı

bulanık kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Sisli , Sislenmiş

Bulanık hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Bulanık zıt anlamlısı

bulanık kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : duru, berrak

Bulanık ile ilgili 5 örnek cümle

"Bulanık" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Bulanık" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Pınar bulanık akıyor

2. Televizyonda görüntü bulanık, onarım gerekiyor

3. O gün gök bulanıktı

4. Çocuk, bulanık gözlerle pencereden bakıyordu

5. Kafasındaki bulanık düşünceler onu yormuştu

Diğer dillerde Bulanık

İngilizce: Fuzzy

Spanish: Borroso

German: Unscharf

French: Flou

Italian: Fuzzy