Boya kısaca kelime anlamı ne demek?

Kelime: Boya

Anlamlar:

1. Renk vermek, dış etkilerden korumak için eşyanın üzerine sürülen veya içine katılan renkli madde

Özelliği / Tipi / Türü: Isim

Örnek: "Tırnaklarının boyasını beğenmiyorum."

"Falih Rıfkı Atay"

2. Resim yapmak için kullanılan kuru, sulu veya yağlı boya

3. Aldatıcı görünüş

Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam

4. Yazmak için kullanılan mürekkep

Özelliği / Tipi / Türü: Halk ağzında

İçinde Boya geçen birleşik ve kökteş kelimeler: boya fırçası, boya filmi, boyahane, boya kalemi, boya kutusu, boya tabakası, boya tabancası, çimento boya, fırın boya, çürük boya, ezme boya, hamur boya, kara boya, kızılboya, kuru boya, metalik boya, pastel boya, sulu boya, toprak boya, toz boya, yağlı boya, anilin boyalar, astar boyası, aşı boyası, çiçek boyası, dudak boyası, kökboyası, kök boyası, lük boyası, mum boyası, su boyası, şekerciboyası, tabanca boyası, turnusol boyası

Boya hakkında eş anlamlı kelimeler

Boya eş anlamlısı

boya kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Renk

Boya hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Boya zıt anlamlısı

Boya kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!

Boya ile ilgili 4 örnek cümle

"Boya" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Boya" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Kapılar boya istiyor

2. Perdenin boyası solmuş

3. Tükenmezin boyası eline sinmişti

4. Boyasını kazıyınca gerçek ortaya çıkar

Diğer dillerde Boya

İngilizce: Paint

Spanish: Pintura

German: Farbe

French: Peinture

Italian: Vernice

Boya ile ilgili atasözleri

Aşağıda Boya hakkında ve içinde Boya kelimesi geçen, Boya ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Boya ile ilgili deyimler

Aşağıda Boya hakkında ve içinde Boya kelimesi geçen, Boya ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: al kanlara boyanmak

Anlamı: 1) yaralanmak; 2) vurularak ölmek; 3) şehit olmak.

Deyim: bir boydan bir boya

Anlamı: bir yerin bir ucundan öbür ucuna kadar, baştan başa: 'Önce, bir boydan bir boya sokağı gözden geçirdik.' -E. Bener.

Deyim: boya tutmak

Anlamı: bir şey iyi boyanır olmak.

Deyim: boya vurmak (çekmek, sürmek)

Anlamı: boyamak: 'Kimi kirpiklerine boya sürüyordu.' -R. H. Karay. 'Kıpkızıl bir boya çektin odanın her yerine.' -M. A. Ersoy.

Deyim: boyası atmak

Anlamı: boyası solmak.

Deyim: (çocuk) boya çekmek

Anlamı: boyca uzamak.

Deyim: göz boyamak

Anlamı: kandırmak, yanıltmak, gösterişle aldatmak: 'Yerine göre fakiri korur gibi görünür, gözleri boyar böylece.' -K. Korcan.

Deyim: her boyaya girip çıkmak

Anlamı: çeşitli işlerde kısa süre de olsa çalışmış olmak.

Deyim: her boyayı boyadı, bir fıstıki yeşil (mi) kaldı?

Anlamı: yapılması gereken bir şey varken, önemsiz, zorunlu olmayan şeylerle ilgilenildiğinde söylenen bir söz.

Deyim: kana boyamak (bulamak)

Anlamı: kan içinde bırakmak: 'Ondan on beş yıl sonra, Feriye sarayını kana boyayan ve zavallı babacığımın felaketine sebep olan faciayı...' -Y. K. Karaosmanoğlu.