Boğaz kısaca sözlük anlamı ne demek?
Boğaz kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Boğaz hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Boğaz
Anlamlar:
1. Boynun ön bölümü ve bu bölümü oluşturan organlar, imik, kursak
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Ses, ciğerlerde biriken havanın boğaza çarpması demektir."
2. Şişe, güğüm vb. kaplarda ağza yakın dar bölüm
Örnek: "Şişenin boğazı. Testinin boğazı."
3. İki dağ arasında dar geçit
Örnek: "Yol üzerindeki derbentleri ve boğazları işgal ederek ordunun başında bunları takip ediyordu."
4. Yedirip içirme yükümü, iaşe
Örnek: "İşçilerin boğazı bizden olacak."
5. Yiyeceği içeceği sağlanan kimse
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Hayat zor anne, kaç boğazız evde, ağabeyim hangi birimize yetişsin."
6. Yeme içme
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Boğazına düşkün."
7. İki kara arasındaki dar deniz
Özelliği / Tipi / Türü: Coğrafya
İçinde Boğaz geçen birleşik ve kökteş kelimeler: boğaz derdi, boğaz kavgası, boğazkesen, boğaz meselesi, boğaz tokluğuna, boğazına düşkün, boşboğaz, darboğaz, dar boğaz, kör boğaz, pisboğaz, sıkboğaz, dümen boğazı
Boğaz hakkında eş anlamlı kelimeler
Boğaz eş anlamlısı
boğaz kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : kursak, imik, derbent, iaşe
Boğaz hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Boğaz zıt anlamlısı
Boğaz kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Boğaz ile ilgili 7 örnek cümle
"Boğaz" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Boğaz" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Gömleğin yakası boğazımı sıkıyordu. Lokmalar boğazıma duruyordu
2. Bu aylıkla üç boğaza bakıyorum
3. Sen çalış, boğazın bizden, para da alacaksın
4. Biz boğazımızdan hiç esirgemeyiz
5. Şu boğaz derdi olmasa kimse çalışmaz
6. Akşam yaklaşıyor, boğaz derdine düşmeli
7. Şurada boğazımızı yırttık, ama kimse bir şey anlamamış görünüyor
Diğer dillerde Boğaz
İngilizce: Throat
Spanish: Garganta
German: Kehle
French: La gorge
Italian: Gola
Boğaz ile ilgili atasözleri
Aşağıda Boğaz hakkında ve içinde Boğaz kelimesi geçen, Boğaz ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: boğaz dokuz boğumdur
Anlamı: bir söz iyice düşünmeden söylenmemelidir.
Atasözü: boşboğazı ateşe atmışlar, odunum yaş (az) demiş
Anlamı: çenesi düşükler umulmadık anlarda densizce konuşabilirler.
Atasözü: can boğazdan gelir (geçer)
Anlamı: insan yiyeceğine önem vererek güçlenebilir veya yemeden yaşamak mümkün değildir.
Atasözü: malın iyisi boğazdan geçer
Anlamı: kişinin, yiyemediği malının bir değeri yoktur.
Atasözü: sanatına hor bakan (sanatını hor gören) boğazına torba takar
Anlamı: işini küçümseyen kişi istediği gibi para kazanamaz ve sonunda dilenci olur.
Atasözü: sanatını hor gören boğazına torba takar
Anlamı: işini küçümseyen kişi istediği gibi para kazanamaz ve sonunda dilenci olur.
Boğaz ile ilgili deyimler
Aşağıda Boğaz hakkında ve içinde Boğaz kelimesi geçen, Boğaz ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: ağza tat, boğaza feryat
Anlamı: 'miktarı çok az olan yiyecek' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: boğaz açmak
Anlamı: ağaçların dibini kazarak toprağı kabartmak.
Deyim: boğaz boğaza gelmek
Anlamı: zorlu kavga etmek: 'Birbiriyle boğaz boğaza gelen okul çocuklarını, Samet'in varlığı bugünlerde tek bir vücut gibi bir araya toplayabilirdi.' -H. E. Adıvar.
Deyim: boğaz durmaz
Anlamı: yeme içme gereksiniminin başka ihtiyaçlar gibi geri bırakılamayacağını anlatan bir söz.
Deyim: boğaz içinde kavga var
Anlamı: açlığını aşırı bir biçimde gidermeye çalışanlar için söylenen bir söz.
Deyim: boğaz ola
Anlamı: hlk. 'afiyet olsun, yarasın, bereketli olsun' anlamında kullanılan bir iyi dilek sözü.
Deyim: boğaz olmak
Anlamı: 1) boğazı ağrımak: 'Çocukluğumdan beri sık sık boğaz olurdum.' -B. Felek. 2) imrenmekten boğazı şişmek: 'Fazla imrendiriyorsun insanı, boğaz olacağız.' -S. F. Abasıyanık.
Deyim: boğazı açılmak
Anlamı: iştahı artmak.
Deyim: boğazı düğümlenmek
Anlamı: üzüntüden boğazı tıkanmak.
Deyim: boğazı inmek
Anlamı: bademcikleri şişmek, iltihaplanmak.
Deyim: boğazı işlemek
Anlamı: durmadan bir şeyler yemek.
Deyim: boğazı kurumak
Anlamı: çok susamak: 'Kediyi karşısında gördükçe yüreği titriyor, boğazı kuruyor.' -M. Ş. Esendal.
Deyim: boğazına bir yumruk tıkanmak (gelip oturmak)
Anlamı: konuşamaz olmak, sesi çıkmamak: 'Babasının adı anılınca Ferit'in boğazına bir yumruk tıkandı.' -A. İlhan.
Deyim: boğazına dizilmek
Anlamı: üzüntü, kaygı vb. sebeplerle isteksiz yemek, iştahı kesilmek.
Deyim: boğazına durmak
Anlamı: yediği şeyi yutamamak: 'Nankörler! Yediğiniz ekmek boğazınızda dursun.' -Halikarnas Balıkçısı.
Deyim: boğazına indirmek
Anlamı: fazla ve gelişigüzel yemek.
Deyim: boğazına kadar
Anlamı: pek çok, gereğinden fazla, aşırı ölçüde: 'Baba daima boğazına kadar borç içinde yaşar, müsrif, batakçı bir memurdu.' -Ö. Seyfettin.
Deyim: boğazına sarılmak
Anlamı: üstüne yürümek: 'Tam boğazına sarılacaktım, yere düştü, bir daha kalkamadı.' -R. H. Karay.
Deyim: boğazında düğümlenmek
Anlamı: söylemek istediğini heyecan veya üzüntü yüzünden diyememek.
Deyim: boğazından artırmak
Anlamı: yiyeceğinden kısıp parasını artırmak.