Bırakmak ne demek? Kısaca anlamı nedir?


Google News

Yayınlama: 9 ay önce

Okuma süresi: 3 dakika

Bırakmak kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Bırakmak hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...

Kelime: Bırakmak

Anlamlar:

1. Elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak

Özelliği / Tipi / Türü: -i

2. Koymak

Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz

Örnek: "Mermer masaya bir yirmi beşlik bıraktı."

"Tarık Buğra"

3. Bir işi başka bir zamana ertelemek

Örnek: "Gezmeyi haftaya bıraktık."

4. Unutmak

Örnek: "Acaba eldivenlerimi nerede bıraktım?"

5. Bulunduğu yeri veya durumu değiştirmemek

6. Saklamak, artırmak

Örnek: "Paranın bir kısmını bırakırsan rahat edersin."

7. Bir işin sorumluluğunu, yükümlülüğünü başkasına vermek, görevlendirmek

Örnek: "Cemal Paşa'da anlamadığı işi ehline bırakmak meziyeti vardı."

"Falih Rıfkı Atay"

8. Engel olmamak

Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz

Örnek: "Bırak, burasını benim defterimden okuyayım."

"Ömer Seyfettin"

9. Sarkıtmak

Örnek: "Saçlarını omzuna bırakmış."

10. Ölen, ayrılan birinden iş, kişi, nesne vb. şeyler kalmak

Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz

Örnek: "Hayata gözlerini kaparken ardında yedi yaşında bir oğul, on iki yaşında bir kız bırakıyordu."

"Cahit Uçuk"

11. Bir alışkanlıktan veya bir işten vazgeçmek

Örnek: "Gerçekten sigarayı bıraktı, bıraktı ama huzuru da sükûnu da kalmadı."

"Halide Edip Adıvar"

12. Uğraşmaz olmak, artık uğraşmamak

Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz

Örnek: "Bu yazarın bir de Fransızca kitabını almıştım ama sıkılmış bırakıvermiştim."

"Refik Halit Karay"

13. Bıyık veya sakal uzatmak

Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz

14. Özgürlük vermek, hürriyetine kavuşmasını sağlamak

Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz

Örnek: "Bıraksam acaba beyaz bir çift güvercin gibi uçarlar mı?"

"Refik Halit Karay"

15. Boşamak

Örnek: "Bıraktıkları zevcelerini yine canları isterse tekrar alabilirler."

"Ömer Seyfettin"

16. Kötü bir durumda terk etmek

17. Ayrılmak, terk etmek

Örnek: "Mahalle arasındaki küçük dükkânını bırakarak karısını, şehrin başka bir tarafında bir eve yerleştirdi."

"Peyami Safa"

18. Sınıf geçirmemek, döndürmek

Örnek: "Öğretmen üç tembel çocuğu bıraktı."

19. Bir pazarlıkta, belli bir fiyata vermeyi kabul etmek

Özelliği / Tipi / Türü: -e

Örnek: "Başkalarına on ikiye veriyoruz ama sana onar kuruştan bırakayım."

"Memduh Şevket Esendal"

20. Bakılmak, korunmak için vermek

Özelliği / Tipi / Türü: -e - -i

Örnek: "Eşyamı size bırakacağım."

21. Yanına almamak, yanında götürmemek

Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz

Örnek: "Telgrafhanede bir zabit bırakarak işinin başına gitmesini rica ettim."

"Atatürk"

22. Sahiplik hakkını başkasına vermek

Özelliği / Tipi / Türü: -e - -i

Örnek: "Bizim komşu bütün malını Kızılay'a bırakmış."

23. Yapışık olan bir şey yapışıklıktan kurtulmak

Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz

24. Bulunduğu veya dokunduğu yerde bir şey oluşturmak, meydana getirmek

Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz

Örnek: "İz bırakmak. Leke bırakmak."


Bırakmak hakkında eş anlamlı kelimeler

Bırakmak eş anlamlısı

bırakmak kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : boşamak, döndürmek, terk etmek, ayrılmak, artırmak, saklamak, sarkıtmak, görevlendirmek, unutmak, koymak, meydana getirmek


Bırakmak zıt anlamlısı

Bırakmak hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Bırakmak zıt anlamlısı

Bırakmak kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!


Bırakmak ile ilgili 28 örnek cümle

"Bırakmak" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Bırakmak" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. İpi bıraktı

2. Kitabı masaya bıraktı

3. Şemsiyemi kim bilir nerde bıraktım

4. Görüşmeyi haftaya bıraktılar

5. Gezi işini ona bırakın, ayarlasın

6. Bakanın görevde bıraktığı öğretmeni, müdür başka yere verdi

7. Gitmek isteyeni bırakmak gerek

8. Geriye birkaç kuruş bırakır belki

9. Babası ona hanlar hamamlar bırakmıştı ama şimdi beş parasız

10. Kadın, saçlarını omzuna bırakmıştı

11. Artık sakal bırakacağım

12. O konuyu bırakmak istiyorum

13. Kumarı bırakmak için çaba harcamıyor

14. Karısını bırakmış

15. Karı dırdırı yüzünden evi bırakmak zorunda kalmıştı

16. Atı çayıra bıraktık

17. Yargıç sanığı bırakmış

18. Onu kendi haline bıraktılar

19. Türkçeci koskoca sınıfta bir tek onu bıraktı

20. Çocuğu anneme bıraktık

21. Kitabı bana ver, geçerken ona bırakırım

22. Bu ayakkabıyı, son olarak, size elli liraya bırakırım

23. Ayakkabı bana yüz bin bıraktı

24. Arsasını bir derneğe bıraktı

25. O gün arabasını evde bırakmıştı

26. Yeni ayakkabının altı bırakmış

27. Islak ayakla basmayın, iz bırakıyorsunuz

28. Bizim inek bırakmış, çoban bir şey yapamamış


Diğer dillerde Bırakmak

İngilizce: Leave

Spanish: Dejar

German: Verlassen

French: Laisser

Italian: Lasciare



Bırakmak ile ilgili atasözleri

Aşağıda Bırakmak hakkında ve içinde Bırakmak kelimesi geçen, Bırakmak ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.


Bırakmak ile ilgili deyimler

Bırakmak ile ilgili deyimler

Aşağıda Bırakmak hakkında ve içinde Bırakmak kelimesi geçen, Bırakmak ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: abliyi kaçırmak (bırakmak, koyuvermek)

Anlamı: 1) soğukkanlılığını yitirip davranışlarını denetleyememek; 2) şaşırıp ne yapacağını bilememek.

Deyim: açık kapı bırakmak

Anlamı: gereğinde, bir konuya yeniden dönebilme imkânı bırakmak, kesip atmamak.

Deyim: adres bırakmak (göstermek, vermek)

Anlamı: arandığında bulunabileceği, oturduğu yeri bildirmek: 'Kendisi, soracak olurlarsa Hayrettin Ağa'nın adresini vermesini söyledi.' -M. Yesari.

Deyim: akarına bırakmak

Anlamı: işin sonucunu sabırla beklemek, doğal gelişmeyi beklemek: 'İçeriğin nasıl aktarılacağına dikkat etmiş, dilin olanaklarını akarına bırakmıştır.' -S. İleri.

Deyim: arkasını bırakmak

Anlamı: peşini bırakmak.

Deyim: arkaya bırakmak (koymak)

Anlamı: sonraya, başka zamana bırakmak, ertelemek.

Deyim: askıda bırakmak

Anlamı: sonuca vardırmamak.

Deyim: ayakaltında bırakmak

Anlamı: ezilmesine, yok olmasına göz yummak, korumamak.

Deyim: baş başa bırakmak

Anlamı: birinin, bir şeyle veya bir kimseyle yalnız kalmasını sağlamak: 'İçten içe bu duruma memnun olarak onları kavgalarıyla baş başa bıraktım.' -A. Ümit.

Deyim: başını boş bırakmak

Anlamı: yalnız veya serbest bırakmak.

Deyim: başsız bırakmak

Anlamı: 1) yöneticisiz bırakmak; 2) büyüğünü yitirmesine sebep olmak.

Deyim: (bir işi) sürüncemede bırakmak (tutmak)

Anlamı: bir işi sonuçlanıncaya kadar boş yere geciktirmek, uzatmak: 'Bana niye bu davayı böyle sürüncemede tuttuğunu izah etsin.' -A. Kulin.

Deyim: (bir şeye) hasret bırakmak

Anlamı: gerektiği anda bir şeyin yokluğunu hissettirmek: 'Kış günü, çoluğu çocuğu battaniyeye hasret bırakıp hepsini topladım, balkonda yattım.' -M. İzgü.

Deyim: (bir şeyi) arkada bırakmak

Anlamı: 1) bir şeyden epey uzaklaşmış bulunmak; 2) zaman veya düşünce bakımından geçmişte bırakmak: 'Uyandığımız zaman üçte birini arkada bırakmışızdır başlayan günün.' -S. F. Abasıyanık.

Deyim: (bir şeyi) kendi hâlinde bırakmak

Anlamı: üzerinde çalışmayarak geliştirmemek veya bakımsız bırakmak, işlememek: 'Nasıl çalışmayan küf tutarsa bir müessese de gençleştirilmez, kendi hâlinde bırakılırsa ihtiyarlar, yıkılır, dağılır.' -Ö. Seyfettin.

Deyim: bir tarafa bırakmak (koymak)

Anlamı: önemsememek, benimsememek, ertelemek.

Deyim: (birini) açıkta bırakmak

Anlamı: 1) iş ve görev vermemek; 2) yersiz yurtsuz bırakmak; 3) birkaç kişiye sağlanması gereken olanaktan bir kişiyi yararlandırmamak.

Deyim: (birini) arkada bırakmak

Anlamı: birinden daha ileri gitmek.

Deyim: (birini, bir şeyi) başıboş bırakmak

Anlamı: üstünde hiçbir baskı veya denetim bulundurmamak, kendi havasına bırakmak: 'Durgun sular, başıboş bıraktığım sandalı / Yalıların önünden geçirdi yavaş yavaş' -F. N. Çamlıbel.

Deyim: (birini veya bir şeyi) gölgede bırakmak

Anlamı: ondan daha üstün bir düzeye yükselmek, ondan çok daha başarılı olmak: 'Enişte, delikanlıları gölgede bırakacak kadar çalıştı; hâlâ ayak üstünde.' -S. M. Alus.


Yorumlar

Yorum Yap
Lütfen yorum yazmak için oturum açın ya da kayıt olun.

Bırakmak B ile başlayan kelimeler Bı ile başlayan kelimeler Ne demek Sözlük Eş anlamlı kelimeler Zıt anlamlı kelimeler Atasözleri Deyimler Örnek cümleler