Beş ne demek? Beş ile örnek cümleler nedir?
Beş kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Beş hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Beş
Anlamlar:
1. Dörtten sonra gelen sayının adı
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
2. Bu sayıyı gösteren 5 ve V rakamlarının adı
3. Dörtten bir artık
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat
4. İlkokul
Özelliği / Tipi / Türü: Eskimiş
Örnek: "Biz okumadık, beşi bitirdik."
İçinde Beş geçen birleşik ve kökteş kelimeler: beş beter, beşbıyık, beş binlik, beş bir, beş dört, beş duyu, beş iki, beşkardeş, beş milyonluk, beşon, beş para, beş parasız, beşparmak, beşpençe, beştaş, beş üç, beş vakit, beş yüzlü, beş yüzlük, beşibirarada, beşibirlik, beşibiryerde, dübeş, şeşbeş, üç beş
Beş hakkında eş anlamlı kelimeler
Beş eş anlamlısı
beş kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : ilkokul
Beş hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Beş zıt anlamlısı
Beş kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Beş ile ilgili 4 örnek cümle
"Beş" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Beş" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Üç beş derken elimizde kalmadı
2. Onu beş gün önce aramıştım
3. Beş parasızdı, bir dikili ağacı bile yoktu
4. Bu işe beş parasız başladık, çalıştık ve kazandık
Diğer dillerde Beş
İngilizce: Five
Spanish: Cinco
German: Fünf
French: Cinquième
Italian: Cinque
Beş ile ilgili atasözleri
Aşağıda Beş hakkında ve içinde Beş kelimesi geçen, Beş ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: beş para etmez
Anlamı: hiçbir değeri yok, işe yaramaz.
Atasözü: beş parmağın hangisini kessen acımaz?
Anlamı: insan evlatlarını birbirinden ayırt etmez, hangisine zarar gelse aynı üzüntüyü duyar.
Atasözü: beş parmak (parmağın) bir (biri) olmaz
Anlamı: belirli bir insan topluluğu içinde benzerlikler olabileceği gibi farklılıklar da olabilir.
Atasözü: beş tavuğa bir horoz yeter
Anlamı: birçok kadını yönetmek veya korumak için bir erkek yeter.
Atasözü: çocuk seversen beşikte, koca seversen döşekte
Anlamı: çocuğu kucağına almadan, beşikte yatarken sev; kocana karşı olan sevgini de başkalarının yanında değil, döşekte göster.
Atasözü: deve büyüktür amma beşini bir eşek yeder
Anlamı: insan görünüşte büyük olmakla akıl büyük olmaz, bir akıllı birçok az akıllıyı arkasından sürükler.
Atasözü: gelin eşikte, oğlan beşikte
Anlamı: bir eve gelin gelir gelmez bebek hazırlıklarına başlamak gerekir.
Atasözü: insan beşer, kuldur şaşar
Anlamı: kişinin zaman zaman şaşırmasını, yanılmasını hoş görmek gerekir.
Atasözü: kız beşikte (kundakta), çeyiz sandıkta
Anlamı: kız daha beşikte veya kundakta iken çeyiz düzmeye başlamak gerekir.
Atasözü: kork aprilin beşinden, öküzü ayırır eşinden
Anlamı: nisan ayının beşinde çift süren iki öküzü birbirinden ayıracak kadar hava soğuk olur.
Atasözü: on beşinde kız, ya erde gerek ya yerde
Anlamı: kız on beş yaşına ulaştığında evlendirilmelidir, evlendirilmezse anneyi, babayı güç durumda bırakacak çok üzücü olaylar çıkabileceğinden böyle olacağına kızın ölmesi daha iyidir.
Beş ile ilgili deyimler
Aşağıda Beş hakkında ve içinde Beş kelimesi geçen, Beş ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: aklı bir (beş) karış yukarıda (havada) olmak
Anlamı: değişik sebeplerden dolayı dengeli düşünemez durumda olmak.
Deyim: beş aşağı beş yukarı
Anlamı: üç aşağı, beş yukarı.
Deyim: beş para almamak
Anlamı: hiç para almamak.
Deyim: beş para etmez
Anlamı: 'hiçbir değeri yok, işe yaramaz' anlamında kullanılan bir söz: 'Doktorun oğlu imtihansız geçmek değil, ağzı ile kuş tutsa bile beş para etmez.' -A. H. Çelebi.
Deyim: beş paralık etmek
Anlamı: zor durumda bırakmak, dile düşürmek, rezil etmek.
Deyim: beş paralık olmak
Anlamı: zor durumda kalmak, dile düşmek, rezil olmak: Yaptığı bu hatadan dolayı onuru beş paralık oldu.
Deyim: beş parasız kalmak
Anlamı: harcayacak parası olmamak: 'Kış hâlâ çok zordu. Beş parasız kalındığı günler sürüp gidiyordu çünkü.' -A. Kutlu.
Deyim: beşer şaşar
Anlamı: 'insan her zaman yanılabilir' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: beşiğini sallamak
Anlamı: çocukluğundan veya çok eskiden tanımak, büyümesine hizmet etmek.
Deyim: beşiklik etmek
Anlamı: beşiklik görevini yapmak: 'Anadolu bugünkü Türklerin vatanı olmadan önce, sayısız topluma beşiklik etmiştir.' -C. Uçuk.
Deyim: beşikten mezara kadar
Anlamı: bütün hayatı boyunca, ölünceye kadar.
Deyim: beşlik simit gibi kurulmak
Anlamı: kendini bir şey sanarak bir yere yayılıp oturmak.
Deyim: binin yarısı beş yüz (o da bizde yok)
Anlamı: şaka çok düşünceli görünen birine 'aldırma!' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: bire beş katmak
Anlamı: bire bin katmak: 'Rahmi'nin neyi var neyi yoksa özellikle de son zamanda aldıklarını, bire beş katarak sayanlar ... çıktı.' -T. Buğra.
Deyim: biri eşikte biri beşikte
Anlamı: küçük çocuğu çok olan kimseler için söylenen bir söz.
Deyim: ciğeri beş (on) para etmemek
Anlamı: değersiz, aşağılık bir kimse olmak: 'Önüme hiç kimse duramaz bunun için, ciğeri on para etmez adam onlar.' -K. Korcan.
Deyim: hoşbeş etmek
Anlamı: sohbet etmek: 'Birkaç köylü ile hoşbeş ettim.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: şeşi beş görmek
Anlamı: alay yanlış görmek: 'Asıl âşığın gözü şeşi beş görür, kulağı Mısır'daki sağır sultanın duyduğunu bile duymaz.' -R. H. Karay.
Deyim: üç aşağı beş yukarı
Anlamı: yaklaşık olarak, az bir farkla: 'Üç aşağı beş yukarı anlaştık sayılır.' -S. F. Abasıyanık.
Deyim: üç aşağı beş yukarı dolaşmak
Anlamı: kararsızlık içinde, düşünerek, bir karara varmaya çalışarak gezinmek.