Bere kelime anlamı nedir? Bere ne demek?
Bere kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Bere hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Bere
Anlamlar:
1. Bir yere çarpma, incitme veya vurma sonucu vücudun herhangi bir yerinde oluşan çürük
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
2. Herhangi bir şeyde görülen ezik, çizik
2. Yuvarlak, yassı ve sipersiz başlık
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Lacivert beresini sallayarak bir fırtına gibi içeriye girdi."
Bere hakkında eş anlamlı kelimeler
Bere eş anlamlısı
bere kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : çizik
Bere hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Bere zıt anlamlısı
Bere kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Diğer dillerde Bere
İngilizce: Bruise
Spanish: Hematoma
German: Baskenmütze
French: Ecchymose
Italian: Livido
Bere ile ilgili atasözleri
Aşağıda Bere hakkında ve içinde Bere kelimesi geçen, Bere ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: başını acemi berbere teslim eden cebinden pamuğu eksik etmez (etmesin)
Anlamı: işbaşına tecrübesiz yönetici getirenler, onun yaratacağı sıkıntı ve zararları çekmeye hazır olmalıdır.
Atasözü: berber berbere benzer ama başın Allah'a emanet
Anlamı: kendisini uzman olarak gösteren her kişiye güvenilmemelidir, malınızı canınızı tehlikeye sokabilir.
Atasözü: nerede hareket, orada bereket
Anlamı: hareket olan yerde bolluk olur.
Bere ile ilgili deyimler
Aşağıda Bere hakkında ve içinde Bere kelimesi geçen, Bere ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: berabere kalmak
Anlamı: 1) aynı sayıyı almak; 2) başa baş gelmek.
Deyim: bereket ki (bereket versin ki)
Anlamı: 'iyi ki, Tanrıya şükür ki' anlamında kullanılan bir söz: 'Bereket versin ki padişahın cellatları kapıya dayanmadılar.' -İ. O. Anar.
Deyim: bereket versin
Anlamı: 1) para alan kimsenin söylediği iyi dilek sözü; 2) bir kimsenin bir durumdan hoşnutluğunu anlatan söz: 'Bereket versin, gece bu kır yolu tenha idi.' -H. R. Gürpınar.
Deyim: beti bereketi kalmamak (kaçmak)
Anlamı: azalmak, kıtlaşmak, çabuk tükenmek: Paranın beti bereketi kalmadı.
Deyim: çember içine almak (çembere almak)
Anlamı: kuşatmak: 'İktidar muhalefet partilerini gittikçe daralan bir çember içine alıyor.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: ezbere almak
Anlamı: dikkat etmeden satın almak.
Deyim: ezbere anlatmak
Anlamı: okunan bir şeyi olduğu gibi, bozmadan anlatmak.
Deyim: ezbere bilmek
Anlamı: 1) bir yerin her yanını iyice bilmek: 'Buraların altını ezbere bilirim, ezbere.' -S. F. Abasıyanık. 2) bir şeyin bütün niteliklerini çok iyi öğrenmiş olmak: 'Yolun neresi kayalık, neresi kumsal hep ezbere bilirdi.' -Halikarnas Balıkçısı.
Deyim: ezbere iş görmek
Anlamı: incelemeden gelişigüzel yapmak.
Deyim: ezbere konuşmak
Anlamı: bilmeden, aslını arayıp sormadan konuşmak.
Deyim: ezbere yapmak
Anlamı: 1) ezberden yapmak; 2) model veya doğa karşısında durmayarak fikirden tasavvur ve tahayyül suretiyle resim yapmak.
Deyim: hangi peygambere kulluk edeceğini şaşırmak
Anlamı: kimin sözünü yerine getireceğini bilemeyerek şaşkınlık içinde kalmak.
Deyim: kesenize bereket
Anlamı: maddi katkısı görülen bir kimseye 'çok kazan, kazancın bol olsun' anlamında kullanılan bir iyi dilek sözü.
Deyim: ömrüne bereket
Anlamı: 'ömrün uzun olsun, var ol, sağ ol' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: sürüsüne bereket!
Anlamı: pek çok, pek bol: Onda hısım akraba sürüsüne bereket!
Deyim: yara bere içinde olmak
Anlamı: vücudunda çokça yara, ezik, sıyrık, çürük bulunmak: 'Üstü başı parça parça, vücudu yara bere içinde.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: zembereği boşalmak (boşanmak)
Anlamı: 1) zembereği kurulmaz duruma gelmek; 2) mec. kendini tutamayarak uzun uzun ve sesli gülmek.
Deyim: zemberek gibi
Anlamı: birdenbire, aniden: 'Halim zemberek gibi boşanıyor, sağa bir omuz, sola bir omuz, kalabalığı yarıp Korkut'un karşısına dikiliyor.' -A. İlhan.
Deyim: zemberek kurulmak
Anlamı: durum kızışmak: 'Gayri zemberek kuruldu. Söz kâr etmez bunlara...' -H. Taner.