Beklemek sözlük anlamı nedir? Beklemek ne demek?
Beklemek kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Beklemek hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...

Kelime: Beklemek
Anlamlar:
1. Bir iş oluncaya, biri gelinceye değin bir yerde kalmak, durmak
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
Örnek: "Ben de seni bekliyordum zaten."
2. Süre tanımak, acele etmemek
Özelliği / Tipi / Türü: -i
Örnek: "Bu ikramın sebebini anlamak için telaşsız bekledi."
3. Bir şeyi, bir kimseyi gözetmek, korumak, muhafaza etmek
Özelliği / Tipi / Türü: -i
Örnek: "Eşyayı beklemek. Tutukluları beklemek."
4. Ummak
Örnek: "Nikâhtan bu kadar keramet bekleme!"
5. Karşılaşma ihtimali bulunmak
Örnek: "Oysa bizi bekleyen yaşam bu değildi."
6. Aramak, istemek
Örnek: "Bu tecrübeli deniz kurdunun muhakkak bir beklediği var."
7. Oyalanmak

Beklemek hakkında eş anlamlı kelimeler
Beklemek eş anlamlısı
beklemek kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : oyalanmak, durmak, muhafaza etmek, korumak, ummak, istemek, aramak
Beklemek ile ilgili 6 örnek cümle
"Beklemek" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Beklemek" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Bir süre burada beklemek daha iyi olacak
2. Bir gün daha beklemekle bir şey olmaz
3. Hastayı sabaha değin beklemek gerekmişti
4. Ülkeyi zor günler bekliyor
5. Bunu senden hiç beklemiyordum
6. Tam beklediğim işi buldum derken, iş olmadı
Diğer dillerde Beklemek
İngilizce: Wait
Spanish: Esperen
German: Warten
French: Attendre
Italian: Aspettate

Beklemek ile ilgili atasözleri
Aşağıda Beklemek hakkında ve içinde Beklemek kelimesi geçen, Beklemek ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Beklemek ile ilgili deyimler
Aşağıda Beklemek hakkında ve içinde Beklemek kelimesi geçen, Beklemek ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: ağzına verilmesini beklemek (istemek)
Anlamı: çalışmayıp işlerinin başkaları tarafından yapılmasını beklemek.
Deyim: aportta beklemek
Anlamı: 1) köpek avını kovalamak üzere hazırda beklemek; 2) fırsat kollamak.
Deyim: (bir şeyin) başında beklemek (durmak)
Anlamı: yanında durup gözetlemek: 'Birkaç fukara köylü sabaha kadar cenazenin başında bekleyerek Kur'an okudular.' -Halikarnas Balıkçısı.
Deyim: (bir şeyin) başını beklemek
Anlamı: 1) gözetlemek; 2) hastanın yanında bulunmak.
Deyim: (birini) hacı bekler gibi beklemek
Anlamı: büyük bir sabırsızlıkla beklemek.
Deyim: dört gözle beklemek (bakmak)
Anlamı: çok isteyerek veya özleyerek beklemek: 'Terekesini paylaşmak için dört gözle ölümünü beklemekteydiler.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: fırsat beklemek (aramak)
Anlamı: en uygun şartı, durumu veya zamanı kollamak.
Deyim: gününü (günlerini) saymak (beklemek)
Anlamı: kurtulamayacak hasta son günlerini yaşamak.
Deyim: kısmet beklemek
Anlamı: evlenmeyi, evleneceği kimseyi beklemek: 'Şimdi genç değil, şöyle kırkını, kırk beşini aşmış, efendiden, ağırbaşlı bir kısmet bekliyor.' -H. Taner.
Deyim: medet ummak (beklemek)
Anlamı: yardım beklemek: 'Emin ol ki dağınık ve kasvetli bir cemiyet içinde aşktan bile medet ummayız.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: nefesini tutup beklemek
Anlamı: heyecan, merak veya endişeyle sonucu izlemek: 'Uzun süren ziyaretin sona ermesini, nefeslerini tutup beklemişlerdi.' -A. Kulin.
Deyim: nöbet beklemek (tutmak)
Anlamı: 1) asker, polis vb. bir yeri, bir kimseyi, bir aracı gözetlemek, korumak gibi amaçlarla bulunduğu yerden belli bir süre ayrılmamak: 'Kazığın yanında mızraklı bir asker nöbet beklesin!' -N. F. Kısakürek. 2) kurum ve kuruluşlarda işlerin aksamadan yürümesi için sıra ile görev yapmak.
Deyim: pusuda beklemek
Anlamı: gizlenerek saldırıya hazır durumda olmak: 'Bu da hile, inanmıyorum; pusuda beklediğine ve rol oynadığına inanıyorum.' -N. F. Kısakürek.
Deyim: sol eli beklemek
Anlamı: şaka yemeğe beklenilen birine, yemeğe başlandığını anlatmak için kullanılan bir söz: Sol elimiz bekliyor, çabuk gelin.
Deyim: tetik üstünde beklemek
Anlamı: hazır, dikkatli, uyanık bulunmak, tetikte olmak: 'Kimisi dönmeye başlamış bile kimisi tetik üstünde bekliyor.' -A. İlhan.
Deyim: tetikte (tetik) olmak (beklemek, bulunmak, durmak)
Anlamı: her an uyanık ve hazır bulunmak: 'Güldane tehlikeyi sezmiş gibi tetikte.' -T. Buğra. 'Onun sakinliği etrafta tetikte bekleyen karısına, çocuklarına da geçti.' -N. Cumalı. 'Hele kendini güçlü hissederse tetik ol, basbayağı saldırganlaşır.' -A. İlhan.
Deyim: yolunu beklemek (gözlemek)
Anlamı: gelmesini beklemek: 'Ben merak ederdim, gece yarılarına kadar yolunu beklerdim.' -M. Ş. Esendal.
🚀 Popüler post! Son 24 saatte 317 kişi görüntüledi!
❤️ Sevilen post! Son 24 saatte 0 kişi favoriledi!
🏷️ Beklenen post! Son 24 saatte 0 kişi kaydetti!
🚀 Popüler post! Son 24 saatte 317 kişi görüntüledi!