Bakı ne demek? Sözlük anlamı nedir?
Bakı kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Bakı hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Bakı
Anlamlar:
1. Özellikle dağlık yörelerde bir yamacın güneş ışınlarına, güneye veya kuzeye karşı konumunu belirleyen, bunun sonucu olarak da doğal şartlarını tespit eden durumu
Özelliği / Tipi / Türü: Isim - Coğrafya
Örnek: "Bu dağın bakısı güneye doğrudur."
2. Denetleme
3. Fal
Özelliği / Tipi / Türü: Halk ağzında
Bakı ile ilgili 4 örnek cümle
"Bakı" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Bakı" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Bir bakı, ona başvuran kişinin beklediği yanıtların tümüdür
2. İnsan bu dünyada baki değildir
3. Paranın bakisi ayrıca gönderilecektir
4. Yalnızca iyilik baki kalır
Diğer dillerde Bakı
İngilizce: Aspect
Spanish: Aspecto
German: Baci
French: Aspect
Italian: Aspetto
Bakı ile ilgili atasözleri
Aşağıda Bakı hakkında ve içinde Bakı kelimesi geçen, Bakı ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: altın tutsa toprak olur (altına yapışsa elinde bakır kesilir)
Anlamı: giriştiği işlerde büyük talihsizliklere uğrayan kimsenin durumunu anlatan bir söz.
Atasözü: bahşiş (beleş) atın dişine (yaşına) bakılmaz
Anlamı: para verilmeden sağlanan bir şeyin ufak tefek kusurları hoş görülmelidir.
Atasözü: gürültü istemeyen kazancı (bakırcı) dükkânına girmez (hırkasını başına çeker)
Anlamı: kafasını dinlemek isteyen kimse, gürültülü patırtılı işlerde görev almaz.
Atasözü: kalaylı bakır küflenmez
Anlamı: temizliğini herkesin bildiği kişi ve iş lekelenemez.
Bakı ile ilgili deyimler
Aşağıda Bakı hakkında ve içinde Bakı kelimesi geçen, Bakı ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: altın adını bakır etmek
Anlamı: kötü işler yaparak temiz ve parlak ününü karartmak.
Deyim: bakır çalmak
Anlamı: bakır kapta oluşan bakır tuzları nedeniyle yemek insanı zehirlemek.
Deyim: bakış atmak
Anlamı: kısa bir süre bakıp geçmek: 'İki yanından bağrışanlara anlamadığı bir dilden konuşuyorlarmış gibi birer bakış attı.' -N. Cumalı.
Deyim: giydiği yakışırken eller bakışırken
Anlamı: 'gençken, güzelken' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: tamtakır kuru (kırmızı) bakır
Anlamı: boş, bomboş: 'Sütnine yukarı çıktığı zaman ne görsün? Sandık tamtakır kuru bakır.' -R. N. Güntekin.
Deyim: yenene içilene bakılmamak
Anlamı: bir şey gidere önem verilmeden bol bol harcanmak: 'Bütün bu hayatın mahrumiyetleri pahasına elde edilmiş para ortaya dökülür, yenene içilene bakılmaz.' -H. E. Adıvar.
Deyim: yer bakır gök demir kesilmek
Anlamı: tamamen tükenmek, bitmek, yoksul duruma düşmek: 'Yer bakır gök demir kesilmiş, günlerden beri deniz karış karış aranmış, balık yoktur.' -S. F. Abasıyanık.
Deyim: yer demir gök bakır
Anlamı: 1) çorak ve sıcak bir yeri niteler; 2) mec. şartların zor, imkânların kısıtlı olduğu durumlarda söylenen bir söz; 3) mec. hiçbir yardım ve umut olmadığında kullanılan bir söz.
Deyim: yüzüne bakılacak gibi olmak
Anlamı: çok çirkin olmamak.
Deyim: yüzüne bakılır olmak
Anlamı: çirkin sayılmamak: 'Hem bakalım, yirmi yaşında da olsa yüzüne bakılır cinsten midir?' -R. H. Karay.
Deyim: yüzüne bakılmaz olmak
Anlamı: çok çirkin olmak.