Bağlam nedir? TDK Türkçe sözlük anlamı ne demek?
Bağlam kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Bağlam hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Bağlam
Anlamlar:
1. Deste
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
2. Herhangi bir olguda olaylar, durumlar, ilişkiler örgüsü veya bağlantısı, kontekst
Örnek: "Uygarlık bağlamında Batı ve Doğu diye bir ayrım yapılmamakta bir bütün olarak düşünülmektedir."
3. Bir dil birimini çevreleyen, ondan önce veya sonra gelen, birçok durumda söz konusu birimi etkileyen, onun anlamını, değerini belirleyen birim veya birimler bütünü, kontekst
Özelliği / Tipi / Türü: Dil bilimi
4. Bent
Özelliği / Tipi / Türü: Edebiyat
Bağlam hakkında eş anlamlı kelimeler
Bağlam eş anlamlısı
bağlam kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : deste, bent, durumlar, kontekst
Bağlam hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Bağlam zıt anlamlısı
Bağlam kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Bağlam ile ilgili 4 örnek cümle
"Bağlam" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Bağlam" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. İki bağlam ekin sırtladı
2. Bu kavram, kimi güç düşünce bağlamlarına yönelmeden açıklanamaz
3. Konuyu tarihsel ve siyasal bağlamı içinde ele almalıyız
4. Bir sözcüğün tümce içindeki konumu bağlam olarak nitelenir
Diğer dillerde Bağlam
İngilizce: Context
Spanish: Contexto
German: Kontext
French: Cadre
Italian: Contesto
Bağlam ile ilgili atasözleri
Aşağıda Bağlam hakkında ve içinde Bağlam kelimesi geçen, Bağlam ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: fare deliğe sığmamış, bir de kuyruğuna (kıçına) kabak bağlamış
Anlamı: 1) yapamayacağı kadar ağır bir işi varken başka bir iş daha yüklenmiş; 2) kendisi sığıntı durumundayken yanına bir kişi daha almış.
Atasözü: sıçan deliğe sığmamış, bir de kuyruğuna kabak bağlamış
Anlamı: 1) yapamayacağı kadar ağır bir işi varken başka bir iş daha yüklenmiş; 2) kendisi sığıntı durumundayken yanına bir kişi daha almış.
Bağlam ile ilgili deyimler
Aşağıda Bağlam hakkında ve içinde Bağlam kelimesi geçen, Bağlam ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: ağrısız başına kaşbastı bağlamak
Anlamı: 'kendine gereksiz yere iş çıkarmak' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: altmışaltıya bağlamak
Anlamı: geçici bir çözümle durumu kurtarmış görünmek.
Deyim: atını sağlam kazığa bağlamak
Anlamı: eşeğini sağlam kazığa bağlamak.
Deyim: ayağını bağlamak
Anlamı: engel olmak.
Deyim: aylık bağlamak
Anlamı: emekli olan veya başka sebeplerle çalışmayanlara her ay için belirli bir parayı ödemeyi üstlenmek, maaş bağlamak.
Deyim: baş bağlamak
Anlamı: 1) başına bir örtü örtmek; 2) başak vermek; 3) birine veya bir şeye bağlanmak, intisap etmek; 4) hlk. nişanlanmak.
Deyim: başak bağlamak (tutmak)
Anlamı: arpa, buğday, yulaf vb. ekinlerde başak oluşmak.
Deyim: başına karalar bağlamak
Anlamı: çok kederlenmek.
Deyim: başını bağlamak
Anlamı: 1) başına örtü vb. bağlamak; 2) birini nişanlamak veya evlendirmek.
Deyim: başını bir yere bağlamak
Anlamı: birini bir işe yerleştirmek, işsizlikten, başıboşluktan kurtarmak.
Deyim: bel bağlamak
Anlamı: birisinin kendisine yardımcı olacağına inanmak, güvenmek: 'Ne var ki böyle araçlara biz pek bel bağlayamayız.' -T. Halman.
Deyim: bez bağlamak
Anlamı: 1) bebeklere altlarını kirletmesinler diye bez koymak; 2) dileğin yerine gelmesi ümidiyle yatıra bir parça çaput veya eski kumaş parçası bağlamak.
Deyim: (bir işi) pamuk ipliğiyle bağlamak
Anlamı: etkisi az sürecek bir çare ile geçiştirmek.
Deyim: (bir işi) tatlıya bağlamak
Anlamı: kavgalı bir işi gönül hoşluğuyla bitirmek: 'Hayır kardeşim, istemez diye tatlıya bağladım.' -O. V. Kanık.
Deyim: (bir şeyi) sağlam kazığa bağlamak
Anlamı: işin sonuçlanmasına engel olacak şeyleri ortadan kaldırmak, işin aksamadan yürümesini sağlayacak önlemleri almak.
Deyim: (bir şeyi) sağlama bağlamak
Anlamı: sağlam kazığa bağlamak.
Deyim: (bir yer) örümcek bağlamak
Anlamı: 1) üzerinde örümcek ağı olmak; 2) mec. bir şey uzun süre kullanılmadan kendi hâline bırakılmış olmak.
Deyim: (birini, bir yeri) haraca bağlamak
Anlamı: bir kimseyi belli zamanlarda kendisine belli miktarda para vermeye zorlamak.
Deyim: (birinin) ağzını bağlamak
Anlamı: bir kimseyi herhangi bir sebeple söz söyleyemez duruma getirmek, susmak zorunda bırakmak: 'Ortağım burada kocama basmış büyüyü, basmış büyüyü. Dilini, ağzını bağlamış adamcağızın.' -R. N. Güntekin.
Deyim: (birinin) ağzını dilini bağlamak
Anlamı: birini konuşamaz duruma getirmek: 'O şıllık basmış büyüyü, adamcağızın ağzını dilini bağlamıştı.' -R. N. Güntekin.