Azık anlamı nedir? TDK karşılığı ne demek?
Azık kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Azık hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Azık
Anlamlar:
1. Gereken yiyecek ve içecek şeyler, nevale
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Kimi azık torbasını, kimi yanındakinin kaba budunu yastık yapmıştı kafasına."
İçinde Azık geçen birleşik ve kökteş kelimeler: yol azığı
Azık hakkında eş anlamlı kelimeler
Azık eş anlamlısı
azık kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : nevale
Azık hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Azık zıt anlamlısı
Azık kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Azık ile ilgili 1 örnek cümle
"Azık" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Azık" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Anasının akşamdan torbaya koyduğu azığı alıp, erkenden düştü yola
Diğer dillerde Azık
İngilizce: Azik
Spanish: Azik
German: Azık
French: Azik
Italian: Azik
Azık ile ilgili atasözleri
Aşağıda Azık hakkında ve içinde Azık kelimesi geçen, Azık ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: azıksız yola çıkanın gözü el torbasında kalır
Anlamı: ileride gereksinim duyacağı şeyleri zamanında hazırlamayan kişi, hazırlık yapan diğer insanlardan yardım bekler.
Atasözü: çatal kazık yere batmaz (geçmez, çakılmaz)
Anlamı: birden çok kimsenin söz sahibi olduğu iş yürümez.
Azık ile ilgili deyimler
Aşağıda Azık hakkında ve içinde Azık kelimesi geçen, Azık ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: arının yuvasına kazık (çöp) dürtmek
Anlamı: tehlikeli kişiyi kışkırtmak.
Deyim: bir fende kazık kakmak (çakmak)
Anlamı: bir bilgi veya bilim dalında saplanmış kalmak: 'Bir fende kazık kakmaktansa hepsinden birer parça malumat kapma fikrinde idi.' -H. R. Gürpınar.
Deyim: (bir şeye, bir kimseye) yazık olmak
Anlamı: boş yere zarar verilmek: Masrafa yazık oldu. Adama yazık oldu.
Deyim: (bir şeye, kimseye) yazık etmek
Anlamı: boş yere zarar vermek: Kumaşa yazık etti. Çocuğa yazık ettiniz.
Deyim: dünyaya kazık çakmak (kakmak)
Anlamı: tkz. çok uzun ömürlü olmak, çok yaşamak.
Deyim: ipten kazıktan kurtulmuş
Anlamı: her türlü kötülüğü yapacak yaradılışta olan (kimse): 'İşte şimdi gördüğünüz gibi hırsızların, esrarkeşlerin, ipten kazıktan kurtulmuş, gözü kanlı canilerin arasında çilemi dolduruyorum.' -H. Taner.
Deyim: kazık atmak
Anlamı: aldatmak, kazıklamak: 'Bütün ilişkileri birilerine kazık atmak üzerine kurulu.' -A. Ümit.
Deyim: kazık dikmek
Anlamı: devamlı kalmak, ebediyen yaşamak: 'Dünyaya kim kazık dikecek?' -Ö. Seyfettin.
Deyim: kazık gibi
Anlamı: dimdik ve sert: 'Kara, kuru, kibirli, kazık gibi bir kadın, komutan Muhsin Bey, bunun neresini beğenmiş?' -H. E. Adıvar.
Deyim: kazık kadar
Anlamı: tkz. kocaman (kimse).
Deyim: kazık yemek
Anlamı: aldatılmak, kazıklanmak: 'O levhayı görünce istediği parayı verip afiyetle kazığı yiyerek çıkarsın.' -H. R. Gürpınar.
Deyim: kazık yutmuş gibi
Anlamı: baston yutmuş gibi.
Deyim: ne yazık ki
Anlamı: üzülerek belirtelim ki: 'Ne yazık ki bu görüşleri bozuk kimselerin gördükleri ekseriya mukavva heykellerdir.' -A. H. Çelebi.
Deyim: yazıklar olsun
Anlamı: üzüntü ve kınamanın çokluğunu anlatan bir söz: 'Yazıklar olsun, seni sevmesini bilmeyenlere; ey gamlı ülke!..' -Y. K. Karaosmanoğlu.