Atlatmak nedir? TDK Türkçe sözlük anlamı ne demek?
Atlatmak kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Atlatmak hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Atlatmak
Anlamlar:
1. Atlama işini yaptırmak
Özelliği / Tipi / Türü: -i
2. Basında başka ilgililerden önce bir haberin yayımlanmasını sağlamak
3. Kötü bir durumu geçiştirmek, savmak
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Bana sorarsanız işin en güç tarafını atlattık."
4. Görüşmek, konuşmaktan kaçmak
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
5. Savsaklamak
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
6. Aldatmak
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Onları da ara sıra atlatanlar bulunur."
Atlatmak hakkında eş anlamlı kelimeler
Atlatmak eş anlamlısı
atlatmak kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : savsaklamak, aldatmak, savmak
Atlatmak hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Atlatmak zıt anlamlısı
Atlatmak kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Atlatmak ile ilgili 4 örnek cümle
"Atlatmak" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Atlatmak" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Atını, hendeği atlatmak üzere, kamçıladı
2. Bu kışı atlatmak güç oldu
3. Onu atlatmak için, evde olmadığını söyletti
4. Beni atlatmak sana yakışmaz
Diğer dillerde Atlatmak
İngilizce: Jump
Spanish: Salte
German: Ausweichen
French: Saut
Italian: Salto
Atlatmak ile ilgili atasözleri
Aşağıda Atlatmak hakkında ve içinde Atlatmak kelimesi geçen, Atlatmak ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: cahile söz (laf) anlatmak deveye hendek atlatmaktan güçtür (zordur)
Anlamı: ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın deve hendekten atlatılamaz, cahile söz anlatmak bundan da zor bir şeydir.
Atlatmak ile ilgili deyimler
Aşağıda Atlatmak hakkında ve içinde Atlatmak kelimesi geçen, Atlatmak ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: ayınları çatlatmak
Anlamı: ayın harfinin Arapçaya özgü sesini gırtlakta boğumlamaya çalışmak.
Deyim: (birinin) afyonunu patlatmak
Anlamı: argo kendi keyfine dalmış olan birini öfkelendirmek.
Deyim: (birinin) ödünü koparmak (patlatmak)
Anlamı: çok korkutmak.
Deyim: çene patlatmak
Anlamı: karşı tarafa anlatabilmek veya kabul etmesini sağlamak için bir konu üzerinde uzun uzun konuşmak: 'Feti Bey'in boşu boşuna çene patlatmayacağı herkesçe bilinirdi.' -K. Korcan.
Deyim: çömlek patlatmak
Anlamı: çocuk oyunlarında ebeyi yanıltmak.
Deyim: deveye hendek atlatmak
Anlamı: birine yapılması çok zor, hemen hemen imkânsız olan işleri yaptırabilmek: 'Görülüyor ki insanlara bir şeyi anlatmak deveye hendek atlatmaktan güçtür.' -S. Birsel.
Deyim: düşman çatlatmak
Anlamı: iyi durum ve başarılarla düşmanı kıskandırmak veya kızdırmak.
Deyim: espri patlatmak
Anlamı: konuşma sırasında, beklenilmedik anda, ortama uygun hoş, nükteli veya ilginç söz söylemek.
Deyim: fırtına atlatmak
Anlamı: güç durumdan kurtulmak: 'Ne sen gideceksin ne de ben. Böyle kaç fırtına atlattık biz.' -A. Kulin.
Deyim: haber patlatmak
Anlamı: çok önemli bir haberi ilk kez açıklamak: 'Bu haberi patlatacak olan gazete en az bir hafta gündemi belirlemiş olacak.' -A. Ümit.
Deyim: hafif atlatmak
Anlamı: kötü bir durumdan çok az bir zararla kurtulmak.
Deyim: kabuğunu çatlatmak (kırmak)
Anlamı: içinde bulunduğu güç, olumsuz veya kötü durumdan kurtulup rahatlamak.
Deyim: kafa patlatmak
Anlamı: bir konu üzerinde pek çok düşünmek: 'Sen sabahtan akşama kadar rahat rahat oturuyorsun, ben kafa patlatıyorum.' -H. E. Adıvar.
Deyim: kaza atlatmak
Anlamı: kaza tehlikesi geçirmek.
Deyim: kulakları patlatmak
Anlamı: Gürültüyle rahatsız etmek: 'Kulakları patlatan bir ses bütün ormanı, bütün kuşları, bütün dünyayı susturdu.' -M. Ş. Esendal.
Deyim: şamar patlatmak
Anlamı: aniden güçlü bir tokat atmak: 'Sağ avucumun bir şamar patlatmak için nasıl kaşındığını hâlâ unutmuyorum.' -T. Uyar.
Deyim: taban tepmek (patlatmak)
Anlamı: uzun yol yürümek: 'Her akşam gazete başına kırk para kazanmak için şehrin dört bir köşesinden buraya kadar taban tepmek...' -R. N. Güntekin.
Deyim: tehlike atlatmak
Anlamı: büyük zarar ve sıkıntılara yol açacak bir olayı savuşturmak.
Deyim: tokat atmak (patlatmak)
Anlamı: 1) el içi ile vurmak; 2) argo dolandırmak.
Deyim: ucuz atlatmak (kurtulmak)
Anlamı: zor veya tehlikeli durumdan az zararla sıyrılmak: 'Bizim tekrar tekrar dinlemeyi sevdiğimiz bu fıkrayı anlatırken o hâlâ bu işten ucuz kurtulmuş olmasının heyecanını duyardı.' -A. Ş. Hisar.