Ateş nedir? Ateş anlamı ne demek?
Ateş kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Ateş hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Ateş
Kökeni: "Farsça āteş" kelimesinden Türkçeye geçmiştir.
Anlamlar:
1. Yanıcı cisimlerin tutuşmasıyla beliren ısı ve ışık, od, nâr
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Bu eller, vücuda getireceği tesirle duman ve ateş içinde, bütün bir memleketin son feryadını uyandırarak soğuyup donabilirdi."
2. Tutuşmuş olan cisim
3. Isıtmak, pişirmek için kullanılan yer veya araç
Örnek: "Yemeği ateşten indirdim."
4. Patlayıcı silahların atılması
Örnek: "Top ateşi geceye kadar sürdü."
5. Genellikle hastalık etkisiyle artan vücut sıcaklığı, kızdırma
Örnek: "Ateşi kırktan aşağıya düşmezdi."
6. Öfke, hırs, hınç
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Fırlayıp ayağa kalkmış, bir duvara yaslanarak ateş fışkıran gözlerle onu seyre başlamıştı."
7. Coşkunluk
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Nejat Efendi'nin çalışında Peregrini'nin ihtirası, ateşi yoktu."
8. Tehlike, felaket
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Kendinizi ateşe atıyorsunuz."
9. Büyük üzüntü, acı
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "İçimin ateşi hiç küllenmedi. Seneler geçtikçe daha alevleniyor. Evlat acısı bu."
İçinde Ateş geçen birleşik ve kökteş kelimeler: ateş balığı, ateş böceği, ateş çiçeği, ateş düşürücü, ateş gecesi, ateş gemisi, ateş hattı, ateş kayığı, ateşkes, ateş kırmızısı, ateş küre, ateş pahası, ateş parçası, ateş tuğlası, ateşten gömlek, alabanda ateş, çapraz ateş, bar ateşi, baraj ateşi, batarya ateşi, fındık ateşi, imha ateşi, Rum ateşi, taciz ateşi, yaylım ateşi
Ateş hakkında eş anlamlı kelimeler
Ateş eş anlamlısı
ateş kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : nâr, od, hınç, hırs, öfke, coşkunluk, felaket, tehlike, acı
Ateş hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Ateş zıt anlamlısı
Ateş kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Ateş ile ilgili 29 örnek cümle
"Ateş" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Ateş" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Su ateşi söndürür
2. Ocakta ateş kalmamış
3. Yemeği ateşe koy da pişedursun
4. Tüfek ateşi uzaktan geliyordu
5. Çocuğun ateşi arttı
6. İçine düştüğü ateşi görmüyor, uyaralım
7. Ondaki ateşi görmezden geldi
8. İri gözlü, ateş dudaklı bir kızdı
9. Ateşten bir ok, ta yüreğini bulmuştu
10. Böyle ateş almak işi daha da zorlaştırır
11. Simit ateş gibiydi
12. Ateş gibi bir öğrenciydi
13. Düşman ateş hattımıza girmişti, ateşe başladık
14. Çocuk ateş kesildi, böyle giderse birinci olur
15. Çocuğun elleri ateş kesilmişti
16. Bir süre ateş kesildi, sonra yine başladı
17. Durup dururken ateş kesildi, zor yatıştırdık
18. Eve geldim ki babam ateş yağdırıyordu
19. Gömleği, çabuk kurusun diye ateşe tutmak isterken yakmıştı
20. Kaçağı ateşe tuttular
21. Evi ateşe vermişti
22. Durup dururken ortalığı ateşe vermek olmaz
23. Yurdu ateşe vermekten çekinmiyorlar
24. Oğlanın ateşi başına vurdu galiba
25. İkimiz de onun ateşine yandık
26. Ferhat, Şirin’in ateşine yanmış, kavruluyordu
27. Yoğurt, yanığın ateşini alırmış derler
28. Kolonya çocuğun ateşini aldı
29. Hemşire hastaların ateşini almaktaydı
Diğer dillerde Ateş
İngilizce: Fire
Spanish: Fuego
German: Fieber
French: Feu
Italian: Fuoco
Ateş ile ilgili atasözleri
Aşağıda Ateş hakkında ve içinde Ateş kelimesi geçen, Ateş ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: altın ateşte, insan mihnette belli olur
Anlamı: altına benzeyen maddenin altın olup olmadığı ateşe dayanıklılık derecesi ile anlaşıldığı gibi bir kişinin değeri de sıkıntılara katlanma, zorlukları yenme ve benliğini koruma gücü ile ölçülür.
Atasözü: ateş demekle ağız yanmaz
Anlamı: kişi, zararlı bir eylemin sözünü etmekle kendisini zarara sokmuş olmaz.
Atasözü: ateş düştüğü yeri yakar
Anlamı: bir acıyı onu çekenden başkası tam anlayamaz veya aynı ölçüde üzülemez.
Atasözü: ateş olmayan yerden duman çıkmaz
Anlamı: küçük de olsa birtakım belirtilerin önemli olaylara işaret olduğunu anlatan bir söz.
Atasözü: ateş olsa cirmi kadar yer yakar
Anlamı: hasmın pek önemsenmediğini anlatan bir söz.
Atasözü: ateşle barut bir yerde durmaz (olmaz)
Anlamı: kızla erkeğin baş başa yalnız kalmaları kötü sonuçlar doğurabilir.
Atasözü: ayıyı (maymunu) fırına (ateşe) atmışlar, yavrusunu ayağının altına almış
Anlamı: duygusuz insanlar, kendilerini kurtarmak için gerekiyorsa çocuklarını bile tehlikeye atmaktan çekinmezler.
Atasözü: az ateş çok odunu yakar
Anlamı: az sayıda kötü insan, çok sayıda iyi insanın başını belaya sokabilir.
Atasözü: barutla ateş bir yerde durmaz
Anlamı: kızla erkeğin baş başa yalnız kalmaları kötü sonuçlar doğurabilir.
Atasözü: boşboğazı ateşe atmışlar, odunum yaş (az) demiş
Anlamı: çenesi düşükler umulmadık anlarda densizce konuşabilirler.
Atasözü: maşa varken elini ateşe sokma
Anlamı: başka birine yaptırabileceğin tehlikeli işe kendin girişme.
Ateş ile ilgili deyimler
Aşağıda Ateş hakkında ve içinde Ateş kelimesi geçen, Ateş ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: ateş açmak
Anlamı: ateşli silahla mermi atmaya başlamak.
Deyim: ateş almak
Anlamı: 1) yanmak, tutuşmak; 2) ateşli silah patlamak; 3) mec. coşmak: 'Bir sözden, bir asker geçişinden, bir düşünceden yüreği parlar, gönlü ateş alır.' -M. Ş. Esendal. 4) mec. telaşlanmak, heyecanlanmak; 5) mec. öfkelenmek; 6) mec. acele davranmak, acele etmek.
Deyim: ateş almaya mı geldin?
Anlamı: uğradığı yerden hemen gitmeye kalkan kimseye sitem olarak söylenen bir söz.
Deyim: ateş bacayı (saçağı) sarmak
Anlamı: bir olay, önüne geçilemez, tehlikeli bir durum almak.
Deyim: ateş gibi
Anlamı: 1) çok sıcak; 2) zeki, çalışkan ve becerikli; 3) kıpkırmızı.
Deyim: ateş gibi kesilmek
Anlamı: beklenmedik bir olay karşısında öfke sonucu kanı beynine sıçramak: 'Yüzüm nasıl bir hâl aldı bilmiyorum fakat ateş gibi kesildiğini iyi biliyorum.' -T. Buğra.
Deyim: ateş gibi yanmak
Anlamı: ateşi yükselmek: 'Alnı, yanakları ateş gibi yandığı hâlde vücudu tir tir titriyor, dişleri birbirine çarpıyordu.' -H. Taner.
Deyim: ateş kesilmek
Anlamı: 1) çok kızgın davranışlarda bulunmak, ateş püskürmek; 2) sonradan çok çalışkan, hareketli ve becerikli olmak.
Deyim: ateş kesmek
Anlamı: ateşli silahlarla yapılan atışa son vermek.
Deyim: ateş püskürmek
Anlamı: çok öfkeli olmak: 'Parça parça morarmış yüzüyle ateş püskürüyordu.' -A. Ş. Hisar.
Deyim: ateş saçmak
Anlamı: çok kızmak, çok öfkelenmek.
Deyim: ateş vermek
Anlamı: tutuşturmak.
Deyim: ateş yağdırmak
Anlamı: 1) ateşli silahlarla aralıksız mermi atmak; 2) mec. çevresindekilere ağır sözler söylemek.
Deyim: ateşe tutmak
Anlamı: 1) az ısıtmak; 2) üzerine ateşli silahla mermi atmak.
Deyim: ateşe vermek
Anlamı: 1) ateş içine sokmak: 'Bir parça büküyor, onu tekrar ateşe verinceye kadar evvelki hazır oluyordu.' -M. Ş. Esendal. 2) bir yeri kasten yakmak, kundak sokmak; 3) mec. aşırı telaşa ve sıkıntıya düşürmek; 4) mec. bir ülkeyi savaşa sokarak veya kargaşa ve karışıklık yaratarak sıkıntı ve yıkıma uğratmak.
Deyim: ateşe vurmak
Anlamı: bir yemeği pişmek üzere ocağa koymak: 'Taş ocağın üstünde, ateşe vurduğu güveçten, kaynayan etin kokusu geliyordu.' -N. Cumalı.
Deyim: ateşe vursa duman vermez
Anlamı: pek cimri olanlar için söylenen bir söz.
Deyim: ateşi başına vurmak
Anlamı: çok öfkelenmek, sinirlenmek, coşmak.
Deyim: ateşi çıkmak (yükselmek)
Anlamı: hasta vücut ısısı olağandan çok artmak.
Deyim: ateşi düşmek
Anlamı: hastanın ateşi geçmek veya azalmak.