Askı ne demek? TDK sözlük anlamı nedir?
Askı kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Askı hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Askı
Anlamlar:
1. Üzerine herhangi bir şey asmaya yarar nesne
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Durumu hiç değilse bir süre kurtarmak için giysiyi bir askıya takıp duvardaki çiviye astım."
2. Elbise, gömlek, tişört, ceket gibi elbiselerin kırışmadan düzgün bir biçimde elbise dolabına asılması için insan omzu biçiminde tasarlanmış, bazılarının altında pantolon asmak için düz bir çıta, bazılarının her iki kenarında etek asmak için çengel bulunan alet, elbise askısı
3. Pantolon veya giysilerin düşmesini önlemek için omuzdan aşırılan bağ
4. Artırma, eksiltme vb. resmî iş ilanlarının ilgili daire duvarında belli bir zaman süresince asılı durması
5. Hastanelerde kırık kol veya bacakların asılarak tutturulduğu araç
6. Çay, kahve taşımaya yarar kahveci tepsisi, fener
7. Saklanmak için tavana asılmış dizi veya hevenk
Örnek: "Üzüm askısı. Ayva askısı."
8. Yeni yapılan yapıların çatısına, ev sahibi tarafından usta için veya düğün arabalarına düğün sahibi tarafından arabacı için armağan olarak asılan kumaş
9. Gelinin odasına asılan süs
10. Kadınların kullandığı altın dizisi veya zincirli mücevherat
11. Düğünlerde geline yakınları tarafından takılan hediye
12. İpek böceğinin kozasını sarması için yanına konulan çalı çırpı
13. Saz şairleri arasında yapılan deyiş yarışında üstün gelene verilmek için duvara asılan kumaş, tabanca vb. ödül
İçinde Askı geçen birleşik ve kökteş kelimeler: bağırsak askısı, boru askısı, elbise askısı, su askıları
Askı hakkında eş anlamlı kelimeler
Askı eş anlamlısı
askı kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : fener
Askı hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Askı zıt anlamlısı
Askı kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Askı ile ilgili 2 örnek cümle
"Askı" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Askı" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. İki tane askı aldım, giysilerimi asacağım
2. Adamlar işi askıya almak için fırsat arıyor
Diğer dillerde Askı
İngilizce: Hanger
Spanish: Hangar
German: Aufhänger
French: Cintre
Italian: Gancio
Askı ile ilgili atasözleri
Aşağıda Askı hakkında ve içinde Askı kelimesi geçen, Askı ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: baskıdaki altından askıdaki salkım yeğdir
Anlamı: kullanılan, işe yarayan değersiz şey, saklanan ve kullanılmayan çok değerli şeyden daha iyidir.
Atasözü: baskın basanındır
Anlamı: düşmanı gafil avlayıp saldıran taraf savaşı kazanır.
Atasözü: baskısız tahtayı yel alır, yel almazsa sel alır
Anlamı: kontrol altında bulundurulmayan veya gereği gibi korunmayan gençler kötü yollara sürüklenebilirler.
Atasözü: baskısız yongayı yel alır; sahipsiz tarlayı sel alır
Anlamı: kontrol altında bulundurulmayan veya gereği gibi korunmayan gençler kötü yollara sürüklenebilirler.
Askı ile ilgili deyimler
Aşağıda Askı hakkında ve içinde Askı kelimesi geçen, Askı ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: askıda bırakmak
Anlamı: sonuca vardırmamak.
Deyim: askıda kalmak
Anlamı: bir iş bir engel dolayısıyla sonuca varamamak.
Deyim: askıya almak
Anlamı: 1) altı boşalıp desteği kalmayan yapıyı dikmelerle boşlukta tutarak yıkılmaktan kurtarmak; 2) oturmuş veya batmış bir gemiyi yüzdürmek için başka teknelere asarak kaldırmak; 3) mec. bir işi zamanında yapmayıp belirsiz bir zamana bırakmak, savsaklamak.
Deyim: askıya çıkarmak
Anlamı: evlenecek kimselerin durumunu nüfus kayıtlarının bulunduğu yerde askı yoluyla ilan etmek.
Deyim: askıya çıkmak
Anlamı: 1) ipek böceği koza sarmak üzere dallara çıkmak; 2) evlenecek kimselerin durumu nüfus kayıtlarının bulunduğu yerde askı yoluyla ilan edilmek.
Deyim: baskı yapmak
Anlamı: 1) bir kimseyi bir işi yapmaya zorlamak, zor kullanmak; 2) sp. oyuncunun rahat hareket etmesini engellemek.
Deyim: baskıda kalmak
Anlamı: yağmur yağdıktan sonra toprağın üst kısmı sertleşerek tohumlar fidelenip toprak üstüne çıkamamak.
Deyim: baskın çıkmak (gelmek)
Anlamı: karşılaştırma konusu olan kimseyi geçmek, ona karşı üstünlüğünü göstermek.
Deyim: baskın vermek
Anlamı: ani ve habersiz girmek, saldırıda bulunmak: 'İbiş'in odasına cennet kuşları baskın vermişti.' -T. Buğra.
Deyim: baskın yapmak
Anlamı: 1) suç işlendiği veya suçluların bulunduğu sanılan bir yere ansızın girmek; 2) düşmana ansızın saldırmak; 3) mec. ansızın konuk gelmek: 'Behçet'e bu evin merdiven altındaki bakla gibi odasında baskın yaparlar.' -S. Birsel.
Deyim: baskına uğramak
Anlamı: 1) düşmanın beklenmedik bir saldırısıyla karşılaşmak; 2) bir yerde suçüstü yakalanmak; 3) beklenmedik bir zamanda konuklar gelmek: 'Ne çeşit, ne türlüsü olursa olsun baskına uğramayı isteyen olmaz.' -N. Hikmet.