Arma kelime anlamı nedir? Arma ne demek?
Arma kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Arma hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Arma
Kökeni: "İtalyanca arma" kelimesinden Türkçeye geçmiştir.
Anlamlar:
1. Bir devletin, bir hanedanın veya bir şehrin simgesi olarak kabul edilmiş resim, harf veya şekil, ongun (II)
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
2. Geminin yürümesine hizmet eden direk, seren, ip, halat ve yelken takımı
Özelliği / Tipi / Türü: Denizcilik
Arma hakkında eş anlamlı kelimeler
Arma eş anlamlısı
arma kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Ongun
Arma hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Arma zıt anlamlısı
Arma kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Diğer dillerde Arma
İngilizce: Arms
Spanish: Brazo
German: Wappen
French: Bras
Italian: Braccio
Arma ile ilgili atasözleri
Aşağıda Arma hakkında ve içinde Arma kelimesi geçen, Arma ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: artık mal göz çıkarmaz
Anlamı: ne kadar ve ne türden mal olursa olsun malın fazlası elden çıkarılmamalıdır çünkü mutlaka bir gün gelir lazım olur.
Atasözü: bal tutan parmağını yalar
Anlamı: imkânları geniş bir işin başında bulunan kimse bunlardan az da olsa yararlanır.
Atasözü: balı parmağı uzun yemez, kısmetlisi yer
Anlamı: güzel bir şey, onu isteyen ve elde edecek gibi görünenin değil kısmeti olanın eline geçer.
Atasözü: beş parmağın hangisini kessen acımaz?
Anlamı: insan evlatlarını birbirinden ayırt etmez, hangisine zarar gelse aynı üzüntüyü duyar.
Atasözü: beş parmak (parmağın) bir (biri) olmaz
Anlamı: belirli bir insan topluluğu içinde benzerlikler olabileceği gibi farklılıklar da olabilir.
Atasözü: çam sakızı çoban armağanı
Anlamı: verilen bir armağanın sunulduğu kimseye değerine uygun olmadığını ve verenin gücünün ancak buna yettiğini özür yollu anlatmak için söylenen bir söz.
Atasözü: çoban armağanı çam sakızı
Anlamı: verilen bir armağanın sunulduğu kimseye değerine uygun olmadığını ve verenin gücünün ancak buna yettiğini özür yollu anlatmak için söylenen bir söz.
Atasözü: dağ başına harman yapma, savurursun yel için; sel önüne değirmen yapma, öğütürsün sel için
Anlamı: yapacağın iyi bir işi, sonunu hesaplamadan yapma.
Atasözü: derede tarla sel için, tepede harman yel için
Anlamı: elden çıkarmak istemediğimiz şeyleri tehlikeye açık durumlardan uzak tutmalıyız.
Atasözü: dostun attığı taş baş yarmaz
Anlamı: dostun acı sözü veya sert davranışı insana ağır gelmez.
Atasözü: fazla mal göz çıkarmaz
Anlamı: ne kadar ve ne türden mal olursa olsun malın fazlası elden çıkarılmamalıdır çünkü mutlaka bir gün gelir lazım olur.
Atasözü: gün ola harman ola
Anlamı: bir gün onun da zamanı gelir.
Atasözü: harman döven öküzün ağzı bağlanmaz
Anlamı: çalışanın emeğinin karşılığı verilmelidir.
Atasözü: harman dövmek keçinin işi değil
Anlamı: önemli işler herkese yaptırılmaz.
Atasözü: harman (harmanını) yakarım diyen orağa yetişmemiş
Anlamı: başkasına kötülük yapmayı tasarlayan kimse, kötülüğünü yapmaya fırsat bulmadan cezasını görür.
Atasözü: harman sonu dervişlerindir
Anlamı: herkesin bol bol yararlandığı şeylerin artakalanından alçak gönüllüler yararlanır.
Atasözü: harman yel ile, düğün el ile
Anlamı: her işin gerçekleşmesi birtakım koşulların bulunmasına bağlıdır.
Atasözü: harmanda dirgen yiyen sıpa, yılına kadar acısını unutmaz
Anlamı: uygunsuz davranışlarından dolayı cezalandırılanlar uzun süre aynı davranışı göstermezler.
Atasözü: her taş baş yarmaz
Anlamı: korkulan her şey tehlikeli değildir.
Atasözü: iven kız ere varmaz, varsa da baht bulmaz
Anlamı: acele eden kız eşini iyi seçemeyeceği için mutlu olamaz.
Arma ile ilgili deyimler
Aşağıda Arma hakkında ve içinde Arma kelimesi geçen, Arma ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: ablukayı yarmak
Anlamı: kuşatılan bölgeden zor kullanarak dışarı çıkmak.
Deyim: acısını çıkarmak
Anlamı: 1) acılığını yok etmek: Soğanın acısını çıkarmak. 2) mec. uğradığı maddi veya manevi zararı karşılayacak bir iş yapmak: 'Bunca gecikmişliğe rağmen o günlerin acısını çıkarabilmesine imkân tanımalıydı.' -E. Şafak. 3) mec. öç almak: 'Ustanın kendisini küçük burjuva münevveri diye aşağılık görmesinin acısını çıkarıyor.' -N. Hikmet.
Deyim: açlıktan gözü (gözleri) dönmek (kararmak)
Anlamı: çok acıkmak: 'Bu akşam açlıktan gözü dönmüş bir hâlde bir evin mutfağına girmişti.' -S. F. Abasıyanık.
Deyim: adını çıkarmak
Anlamı: kişi hakkında kötü bir niyetle asılsız söylentiler yaymak: 'Kadın durmadan vır vır eder, yakınır diye adımızı çıkarmışlar.' -A. Erhat.
Deyim: adını ...-ye çıkarmak
Anlamı: bir kişinin sahip olmadığı niteliklerle tanınmasına yol açmak: Adını deliye çıkardılar.
Deyim: ağzı kulaklarına varmak
Anlamı: çok sevinmek: 'Çocuklarıma beni misal gösterdiğini, ağzım kulaklarıma vararak öteden beriden işitiyordum.' -R. N. Güntekin.
Deyim: ağzı varmamak
Anlamı: söylemeye, açıklamaya gönlü elvermemek.
Deyim: ağzından baklayı çıkarmak
Anlamı: baklayı ağzından çıkarmak.
Deyim: ahirette on parmağı yakasında olmak
Anlamı: kendisine karşı sorumlu olan kimseden ahirette hesap sormak: 'Artık sana dünyada rastlayamazsam yarın ahirette on parmağım yakanda olsun!' -H. R. Gürpınar.
Deyim: ahkâm çıkarmak
Anlamı: kendi düşüncelerine dayanarak birtakım yargılara varmak.
Deyim: akıldan çıkarmak
Anlamı: 1) düşünmemek; 2) unutmak.
Deyim: aklından çıkarmamak
Anlamı: sürekli hatırlamak, unutmamak: 'Ben senin yengenim, amcanın karısıyım, bunu sakın aklından çıkarma!' -P. Safa.
Deyim: alarma geçmek
Anlamı: beliren tehlikeye karşı direnebilecek, dayanabilecek duruma gelmek.
Deyim: alev bacayı (saçağı) sarmak
Anlamı: ateş bacayı sarmak.
Deyim: anlam çıkarmak
Anlamı: 1) bir cümleden veya metinden yeni ve değişik bir anlam yakalamak; 2) mec. yersiz ve gereksiz bir yargıya varmak, yanlış değerlendirmek; bir söze, söyleyenin aklından geçmeyen bir anlam vermek.
Deyim: anlaşmaya varmak
Anlamı: bir konuda birisiyle anlaşmak.
Deyim: arabasını düze çıkarmak
Anlamı: karşılaştığı güçlükleri yenip işini kolay yürür duruma getirmek.
Deyim: arada çıkarmak
Anlamı: başka işler arasında bir işi de yapıvermek.
Deyim: aradan çıkarmak
Anlamı: birçok işten birini yapıp bitirivermek.
Deyim: arma donatmak
Anlamı: den. armayı yerli yerine koymak.