Arlı nedir? Anlamı ne demek?
Arlı kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Arlı hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Arlı
Anlamlar:
1. Namuslu, utangaç, sıkılgan
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat
Örnek: "Ağaların yiğittir, arlıdır, oğul!"
Arlı hakkında eş anlamlı kelimeler
Arlı eş anlamlısı
arlı kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : sıkılgan, utangaç, namuslu
Arlı hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Arlı zıt anlamlısı
Arlı kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Arlı ile ilgili 1 örnek cümle
"Arlı" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Arlı" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Arlı ile arsız bir mi?
Diğer dillerde Arlı
İngilizce: Arli
Spanish: Arli
German: Arli
French: Arli
Italian: Arli
Arlı ile ilgili atasözleri
Aşağıda Arlı hakkında ve içinde Arlı kelimesi geçen, Arlı ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: arlı arından, huylu huyundan vazgeçmez
Anlamı: herkes kendi karakterine göre davranışta bulunur.
Atasözü: baş sağlığı, dünya varlığı
Anlamı: en büyük zenginlik, beden sağlığıdır.
Atasözü: başın sağlığı, dünyanın varlığı
Anlamı: dünyanın en büyük zenginliği, beden sağlığından başka bir şey değildir.
Atasözü: bekârlık maskaralık
Anlamı: bekâr kimse bakımsızdır, derbeder bir yaşayışı vardır ve herkesin eğlencesi olur.
Atasözü: bekârlık sultanlık(tır)
Anlamı: evlenmeden tek başına yaşamak daha iyidir.
Atasözü: denizdeki balığın pazarı (pazarlığı) olmaz
Anlamı: henüz elde olmayan bir nesnenin alımı, satımı üzerinde konuşulmaz.
Atasözü: gençliğin kıymeti ihtiyarlıkta bilinir
Anlamı: insan gençliğinde yaptığı şeylerin çoğunu yaşlandığında yapamaz ve gençliğin ne denli değerli olduğunu o zaman anlar.
Atasözü: güvenme varlığa, düşersin darlığa
Anlamı: varlıklarına güvenerek ölçüsüz harcamalarda bulunanlar daha sonraları sıkıntıya düşebilirler.
Atasözü: keseye danış, pazarlığa sonra giriş
Anlamı: ödeyecek paranız yoksa bir şey satın almaya girişmeyin.
Atasözü: rüzgârlı havanın kuytusu, yağmurlu havanın uykusu
Anlamı: rüzgârlı havada kuytu bir yer, yağmurlu bir havada da uyku tercih edilir.
Atasözü: sağlık varlıktan yeğdir
Anlamı: sağlıktan büyük zenginlik olmaz.
Atasözü: varlığa darlık olmaz
Anlamı: zengin olanın gücü her şeye yeter.
Arlı ile ilgili deyimler
Aşağıda Arlı hakkında ve içinde Arlı kelimesi geçen, Arlı ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: fedakârlığa katlanmak
Anlamı: bir amaca, bir emele ulaşmak için birçok sıkıntıya, üzüntüye, güçlüğe dayanmaya çalışmak.
Deyim: fedakârlık etmek
Anlamı: 1) özverili davranmak: 'Kadınlar fedakârlık ettikleri erkekleri severler.' -P. Safa. 2) azlığına katlanmak, az oluşu ile yetinmek, vazgeçmek: 'İlk defa ömründe yemek saatinden fedakârlık etti.' -E. İ. Benice.
Deyim: fedakârlık yapmak (göstermek)
Anlamı: özverisini ortaya koymak: 'Yalnız rica ederim, bir an için zahmet ve fedakârlık daha yapın!' -H. F. Ozansoy. 'Arkadaşının karısına gösterdiği fedakârlığı o karısına gösteriyordu.' -N. Cumalı.
Deyim: ısrarlı olmak
Anlamı: düşüncesinde, kararında direnmek.
Deyim: kantarlıyı savurmak
Anlamı: ağır bir biçimde sövmek.
Deyim: kibarlığı tutmak
Anlamı: bir olay karşısında genel davranışları dışında incelik göstermek.
Deyim: kibarlık taslamak
Anlamı: kibar olmadığı hâlde kibar gibi görünmeye çalışmak.
Deyim: nefes darlığı çekmek
Anlamı: solumada sıkıntı yaşamak: 'Nefes darlığı çeker, sık sık tedavi olmak için başka şehirlere gider gider gelirdi.' -A. Kulin.
Deyim: pazarlığa girişmek
Anlamı: pazarlık yapmaya başlamak: '... pazarlığa girişmez, müşterileri ne verirse alırdı.' -Ö. Seyfettin.
Deyim: pazarlığı pişirmek
Anlamı: pazarlıkta uyuşma sağlayacak duruma gelmek: 'Ne olacak efendim! Pazarlığı pişirdiler.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: tezgâhtarlık etmek
Anlamı: bir şeyi beğendirmeye çalışmak için fazlaca konuşmak, lüzumsuz yere övmek, methetmek.
Deyim: (üstünden veya paçalarından) kibarlık akmak
Anlamı: tkz. aşırı derecede kibar davranmak.
Deyim: varlık göstermek
Anlamı: kendinden beklenilen görevi yerine getirmek, beğenilir bir iş yapmak.
Deyim: varlık içinde yaşamak
Anlamı: bolluk içinde sıkıntısız yaşamak.
Deyim: varlıkta darlık çekmek
Anlamı: herhangi bir engel yüzünden elindeki imkândan yararlanamamak.
Deyim: yararlı kılmak
Anlamı: fayda sağlayan ve üretken duruma getirmek: 'Devlet özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirler alır.' -Anayasa.
Deyim: zararlı çıkmak
Anlamı: 1) bir işin sonunda değerli sanılan bazı şeyleri yitirmek; 2) zarar etmek: 'Bu kitap, kendi ağırlığında altınla dahi satılsa satan yine zararlı çıkar.' -A. Kabaklı.