Arda Türkçe sözlük anlamı ne demek?
Arda kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Arda hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Arda
Anlamlar:
1. İşaret olarak yere dikilen çubuk
Özelliği / Tipi / Türü: Isim - Halk ağzında
2. Maden üzerine kazıma yapmak ve çıkrıkta çevrilen şeyleri yontmak için kullanılan çelik kalem
3. Ardıl
Arda hakkında eş anlamlı kelimeler
Arda eş anlamlısı
arda kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : ardıl
Arda hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Arda zıt anlamlısı
Arda kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Arda ile ilgili 1 örnek cümle
"Arda" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Arda" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Tarlanın sınırını ardalarla belli ettiler
Diğer dillerde Arda
İngilizce: Call
Spanish: Llamada
German: Nach vorne
French: Appeler
Italian: Chiamare
Arda ile ilgili atasözleri
Aşağıda Arda hakkında ve içinde Arda kelimesi geçen, Arda ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: ağrılardan göz ağrısı, her kişinin öz ağrısı
Anlamı: herkesi en çok ilgilendiren kendi derdidir.
Atasözü: ağrısız baş mezarda gerek
Anlamı: herkesin bir sıkıntısı vardır, bu sıkıntılar ancak ölümle biter.
Atasözü: akacak kan damarda durmaz
Anlamı: kişi, alın yazısında olanla kesinlikle karşılaşır.
Atasözü: Amasya'nın bardağı, biri olmazsa biri daha
Anlamı: ele geçirilmeyen veya kaçan bir şeye üzülmek boştur çünkü her zaman benzeri sağlanabilir.
Atasözü: bir kararda bir Allah
Anlamı: gücü, büyüklüğü eksilmeyip aynı kalan yalnızca Tanrıdır.
Atasözü: deveyi yardan uçuran bir tutam ottur
Anlamı: gözü doymayan hırslı insanlar küçük bir çıkar için bütün varlığını tehlikeye atar.
Atasözü: eski çamlar bardak oldu
Anlamı: devir değişti, eski tutumların değeri kalmadı.
Atasözü: gammaz olmasa tilki pazarda gezer
Anlamı: yasal olmayan yollardan gizlice çıkar sağlayan kişi, yakayı ele vereceğinden korkmasa bütün bu işleri açıktan yapar.
Atasözü: her damardan kan alınmaz
Anlamı: herkesten yardım istenmez, istense de alınamaz.
Atasözü: keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur
Anlamı: gözü doymayan hırslı insanlar küçük bir çıkar için bütün varlığını tehlikeye atar.
Atasözü: kumarda kaybeden aşkta kazanır
Anlamı: halk arasındaki inanca göre kumar oynayan ve parasını kaybeden biri üzülmemelidir, böyleleri aşkta şanslıdırlar.
Atasözü: rahat ararsan mezarda
Anlamı: herkesin bir sıkıntısı vardır, bu sıkıntılar ancak ölümle biter.
Atasözü: sandıktaki sırtında, ambardaki karnında
Anlamı: nesi varsa giyer, nesi varsa yer.
Atasözü: sükût ikrardan gelir
Anlamı: susmak kabul etmek demektir.
Atasözü: tarlayı taşlı yerden, kızı kardaşlı yerden
Anlamı: tarlanın taşlı olanı, evlenilecek kızın kardeşli olanı halk arasında daha yeğ tutulur.
Atasözü: taze bardağın suyu soğuk olur
Anlamı: hayatına giren yeni şeyler, yeni dostlar kişiye hoş görünür.
Atasözü: ya bu deveyi gütmeli ya bu diyardan gitmeli
Anlamı: buranın şartlarına uymalı veya buradan ayrılmalı.
Atasözü: yemeyenin malını yerler (demine hu çekerler) (üstüne bir bardak su içerler)
Anlamı: pintinin yemeye kıyamayarak biriktirdiği malı, sağlığında gücünün yetmediği kişiler, öldükten sonra da mirasçıları bol bol yerler.
Arda ile ilgili deyimler
Aşağıda Arda hakkında ve içinde Arda kelimesi geçen, Arda ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: bardağı taşıran damla
Anlamı: sabır tüketen aşırı davranış veya durum: 'Son tartışmamızın bardağı taşıran damla olduğu belli oluyordu.' -E. Bener.
Deyim: bardağı taşırmak
Anlamı: sabrını tüketmek: Son davranışı bardağı taşırmaya yetti.
Deyim: bardaktan boşanırcasına yağmak
Anlamı: yağmur çok şiddetli yağmak: 'Sabahleyin yağmur bardaktan boşanırcasına yağıyordu.' -Ö. Seyfettin.
Deyim: başı darda kalmak
Anlamı: parasızlıktan dolayı sıkıntıda olmak.
Deyim: bir bardak suda fırtına koparmak
Anlamı: önemsiz, küçük bir sorunu büyütmek.
Deyim: bir kenarda durmak
Anlamı: gerektiği zaman kullanmak üzere hazırda tutmak.
Deyim: (bir şeyin) üstüne bir bardak (soğuk) su içmek
Anlamı: alay o işten umudunu kesmek, o işin olacağına inanmamak, o işten vazgeçmek.
Deyim: (bir şeyin) üzerine bir bardak (soğuk) su içmek
Anlamı: alay üstüne bir bardak su içmek.
Deyim: damardan girmek
Anlamı: argo karşısındaki kişiyi en fazla etkileyebilecek noktadan konuya girmek.
Deyim: damdan çardağa atlamak
Anlamı: hiçbir mantık bağı kurmadan konudan konuya geçmek.
Deyim: darda bulunmak
Anlamı: bir şeyin sıkıntısını çekmek: 'En darda bulunduğu zamanlarda bile ihtiyacı olanlar ondan bir şey isteyebilirlerdi.' -İ. A. Gövsa.
Deyim: darda kalmak
Anlamı: 1) paraca sıkıntı içine girmek; 2) zor duruma düşmek: 'Lala da pek darda kaldığı zaman kabahati Gülsüm'ün üstüne yıkıyor.' -R. N. Güntekin.
Deyim: eli dar (darda) olmak
Anlamı: para sıkıntısı içinde olmak.
Deyim: engin dallardan murt yememek
Anlamı: yükseklerden uçmak, burnu büyük olmak: 'Engin dallardan murt yemezdi. Onun alacağı kız ya çok zengin ya da tanınmış bir aileye mensup olmalıydı.' -O. Kemal.
Deyim: gözü yolda (yollarda) kalmak (olmak)
Anlamı: birinin gelmesini merak, istek veya özlemle beklemek.
Deyim: ihtarda bulunmak
Anlamı: ihtar etmek: 'Mahpushane müdürüne haber salarak 'Vazifene dikkat et.' diyerek ihtarda bulunan oydu.' -K. Korcan.
Deyim: iktidardan düşmek
Anlamı: 1) devlet yönetiminde yetkiyi başka bir partiye bırakmak zorunda kalmak; 2) cinsel gücü azalmak.
Deyim: inkârdan gelmek
Anlamı: inkâr etmek.
Deyim: itibardan düşmek
Anlamı: saygınlığını yitirmek.
Deyim: karda yürüyüp (gezip) izini belli etmemek
Anlamı: kimsenin sezemeyeceği biçimde gizli iş çevirmek: 'Karda yürüyüp izini belli etmemek, cümlesiyle tarif edilen bu sinsilik, hedefine asla varamayan adi bir hiledir.' -P. Safa.