Aldırmak ne demek? Aldırmak Türkçe anlamı nedir?
Aldırmak kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Aldırmak hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Aldırmak
Anlamlar:
1. Alma işini yaptırmak
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
Örnek: "Söyledim, söyledim, bir urgan aldıramadım."
2. Getirtmek
Özelliği / Tipi / Türü: -e - -i
Örnek: "Ne yaptı yaptı, nişanlısını oraya aldırdı."
3. Vücuttan herhangi bir parçayı veya organı sağlık sebebiyle çıkarttırmak
Örnek: "Bademcik aldırmak. Çocuk aldırmak."
4. Başkasına kaptırmak
Özelliği / Tipi / Türü: -den
Örnek: "Elimden aldırdım gül yüzlü yâri / Ben bir daha buldum ellere nispet"
5. Sığdırmak
Özelliği / Tipi / Türü: -e - -i
Örnek: "Bunca eşyayı bu küçücük eve nasıl aldırdınız."
6. Önem vermek, değer vermek
Özelliği / Tipi / Türü: -e - Mecaz Anlam
Örnek: "Aldırma sen hemen çalış ki biraz / Çalışan ilerler, yerinde kalmaz"
Aldırmak hakkında eş anlamlı kelimeler
Aldırmak eş anlamlısı
aldırmak kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : getirtmek, sığdırmak, değer vermek
Aldırmak hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Aldırmak zıt anlamlısı
Aldırmak kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Aldırmak ile ilgili 9 örnek cümle
"Aldırmak" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Aldırmak" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Emek aldırmak için kimseyi bulamadım
2. Askerdeki oğlunu Adana’dan Ankara’ya aldırdı
3. Apandisini aldırmak için hastaneye yattı
4. Onu işe aldırmak için çalmadık kapı bırakmadı
5. Giysileri bu bavula aldırmak çok zor olacak
6. O kalabalıkta para cüzdanımı aldırmışım
7. Yavrusunu çaylağa aldıran tavuk, gıdaklayıp duruyor
8. Her şeye aldırıyorum sanma, aldırmıyorum
9. Adam aldırdığı türküyü kesti
Diğer dillerde Aldırmak
İngilizce: Get
Spanish: Conseguir
German: Abbruch
French: Obtenir
Italian: Ottenere
Aldırmak ile ilgili atasözleri
Aşağıda Aldırmak hakkında ve içinde Aldırmak kelimesi geçen, Aldırmak ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Aldırmak ile ilgili deyimler
Aşağıda Aldırmak hakkında ve içinde Aldırmak kelimesi geçen, Aldırmak ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: aradan kaldırmak
Anlamı: iş yapma imkânını yok etmek.
Deyim: ayağa kaldırmak
Anlamı: telaş ve heyecana düşürmek.
Deyim: (bir şeyi) rafa koymak (kaldırmak)
Anlamı: savsamak, artık üstünde durmamak, ihmal etmek: 'Anayasayı rafa kaldırarak keyfî, gelişigüzel sınırlar çizmeye kalkışmak, bu yaygaraları koparanların başlıca özelliğidir.' -N. Cumalı.
Deyim: buzdolabına kaldırmak
Anlamı: bir konuda anlaşmaya varılamadığı için onu bir süre gündem dışında bırakmak.
Deyim: cenazeyi kaldırmak
Anlamı: 1) ölüyü gömmek üzere götürmek; 2) ölüyü gömmek; 3) mec. ortada kalan bir işi bitirmek.
Deyim: çocuk aldırmak
Anlamı: tıp kadın karnındaki bebeği hekime ameliyatla aldırmak.
Deyim: dağa kaldırmak
Anlamı: birini, herhangi bir amaçla, zorla dağa veya ıssız bir yere götürüp orada tutmak: 'Yalnız Efe'den kimsenin şikâyeti yokmuş. Ne kimseyi dağa kaldırırmış ne de fidye istermiş.' -Ö. Seyfettin.
Deyim: dörtnala kaldırmak
Anlamı: dörtnal koşturmaya başlamak: Atı dörtnala kaldırdı.
Deyim: el kaldırmak
Anlamı: 1) oy verdiğini veya söz istediğini elini kaldırarak belirtmek; 2) birine, bir şeye vurmaya kalkışmak: 'İtlerden birine el kaldırmanın cezası ölüm idi.' -M. İzgü.
Deyim: harmanı kaldırmak
Anlamı: harman işini bitirmek: 'Harmanı kaldırmaktan başka bir şey düşünmüyordu.' -S. Çokum.
Deyim: hastaneye kaldırmak (yatırmak)
Anlamı: tedavi amacıyla hastaneye götürmek.
Deyim: ipoteği çözmek (kaldırmak)
Anlamı: tutudan kurtarmak: 'Bu ipoteği çözmek sizin elinizde! Bir tek siz çözebilirsiniz onu!' -N. Eray.
Deyim: kadeh kaldırmak
Anlamı: herhangi birini veya bir şeyi onurlandırmak için içmeden önce kadehleri yukarı kaldırmak: 'Localarda kadınlar erkekler, kadeh kaldırıyorlar, gülüşüyorlardı.' -N. Cumalı.
Deyim: kafasını kaldırmak
Anlamı: karşı gelmek, başkaldırmak: 'Sen bağ yeri açıyorsun ha? Çevirin şunu dese, yüz sopa çekse. Bir daha bak kimse kafasını kaldırır mı?' -M. Ş. Esendal.
Deyim: katmer kaldırmak
Anlamı: hlk. karışıklık çıkarmak.
Deyim: kazan kaldırmak (devirmek)
Anlamı: tar. 1) yeniçeriler yemek pişirilen kazanı devirerek ayaklanmak, isyan etmek: 'İkide birde kazan deviren yeniçerilerin dışında askerlikte talim ve terbiye esaslarına göre Avrupai bir nizam ile askerliğimizin ihdası pek hayırlı olmuştu.' -A. Ş. Hisar. 2) mec. yöneticinin bir tutumuna karşı hep birden ayaklanmak, isyan etmek.
Deyim: mahalleyi ayağa kaldırmak
Anlamı: bağırıp çağırarak konu komşuyu tedirgin etmek.
Deyim: mal kaldırmak
Anlamı: ürün elde etmek: 'Kendisi şu kadarcık tarla sayesinde ancak akşamları bir kaşık sıcak çorba içecek kadar mal kaldırabiliyor.' -N. Nâzım.
Deyim: maskesini düşürmek (kaldırmak)
Anlamı: gizli amaçlarını, gerçek kişiliğini ortaya çıkarmak.
Deyim: morga kaldırmak
Anlamı: ölüleri morga götürmek.