Alay Türkçe sözlük anlamı ne demek?
Alay kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Alay hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Alay
Anlamlar:
1. Herhangi bir törende veya gösteride yer alan topluluk
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Düğün alayı. Fener alayı."
2. Bayram, cenaze vb. törenlerde sıralı olarak giden insan topluluğu, kortej
3. Hayvan topluluğu
Örnek: "Bizim alayımız leylek alayı / Havada uçarız dolayı dolayı"
4. Genellikle üç tabur ve bunlara bağlı birliklerden oluşan asker topluluğu
Özelliği / Tipi / Türü: Askerlik
Örnek: "Topçu alayı."
İçinde Alay geçen birleşik ve kökteş kelimeler: alay alay, alay beyi, alaybozan, alay malay, bir alay, miralay, bayram alayı, cenaze alayı, düğün alayı, fener alayı, gelin alayı, gidiş alayı, kılıç alayı, mevlit alayı, muhafız alayı, sürre alayı, süvari alayı
2. Bir kimsenin, bir şeyin, bir durumun, gülünç, kusurlu, eksik vb. yönlerini küçümseyerek eğlence konusu yapma
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
İçinde Alay geçen birleşik ve kökteş kelimeler: alay yollu
Alay hakkında eş anlamlı kelimeler
Alay eş anlamlısı
alay kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : kortej , bayram , küçümseme , söz
Alay hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Alay zıt anlamlısı
Alay kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Alay ile ilgili 3 örnek cümle
"Alay" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Alay" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Düğün alayı göründü
2. Alayını toplayıp götürdüler
3. Onun alayına ses çıkarmadı
Diğer dillerde Alay
İngilizce: Mock
Spanish: Burla
German: Spott
French: Moquer
Italian: Deridere
Alay ile ilgili atasözleri
Aşağıda Alay hakkında ve içinde Alay kelimesi geçen, Alay ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: ahmak gelin yengeyi halayığı sanır
Anlamı: ahmak kimse kendisini koruyup gözeten kişiye hizmetine verilmiş biri gözüyle bakar ve saygısız davranışlarıyla onun gönlünü kırarak hizmetinden yoksun kalır.
Atasözü: eşeği süren (tırmalayan) osuruğuna katlanır
Anlamı: kaba bir kimse ile birlikte olan, ondan gelecek kötü davranışları göze almalıdır.
Atasözü: halayıktan kadın olmaz, gül ağacından odun
Anlamı: her şey, kendisinden beklenen görevi yapabilecek niteliklere sahip olmalıdır.
Atasözü: hanım kırarsa kaza, halayık kırarsa ceza
Anlamı: buyurucu durumunda olanların yaptığı yanlışlık hoş görülür, buyruk altındakilerin yaptığı yanlışlık suç sayılır.
Atasözü: kalaylı bakır küflenmez
Anlamı: temizliğini herkesin bildiği kişi ve iş lekelenemez.
Atasözü: komşu kızı almak, kalaylı kaptan (tastan) su içmek gibidir
Anlamı: komşu kızını almaya karar veren, ailenin ve kızın durumunu, gidişini iyi bildiğinden içi rahat olarak bu ilişkiyi kurar.
Atasözü: köseyle alay edenin top sakalı kara gerek
Anlamı: başkasının eksikleriyle eğlenen kimsenin kendisi kusursuz olmalıdır.
Atasözü: oğlan dayıya, kız halaya çeker
Anlamı: oğlan çocuğunun yüzü de, huyu da dayısına, kız çocuğunki ise halasına benzer.
Alay ile ilgili deyimler
Aşağıda Alay hakkında ve içinde Alay kelimesi geçen, Alay ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: alay geçmek
Anlamı: argo alay etmek.
Deyim: alaya almak
Anlamı: alay etmek, eğlenmek: 'Büyük İskender'den de bir şey yaşadığını seziyor ve kendi kendisini alaya alıyor.' -N. F. Kısakürek.
Deyim: alaya bozmak
Anlamı: alay niteliği vermek.
Deyim: alaya vurmak
Anlamı: ciddiyken sonradan alay ediyormuş gibi bir havaya girmek: 'Hep şakaya almış, alaya vurmuştu ablasıyla eski kocasının savaşını.' -A. Kulin.
Deyim: altı alay üstü kalay
Anlamı: içi, dışı gibi özenilmiş olmayan şeyler için söylenen bir söz.
Deyim: (bir işin) alayında olmak
Anlamı: 1) işi önem vermeyerek yapmak; 2) işi şaka konusu yapmak.
Deyim: (bir şey birine) alay gibi gelmek
Anlamı: inanılacak gibi olmamak.
Deyim: dışı kalaylı, içi alaylı
Anlamı: 'dışı süslü, güzel görünüşlü ancak içi berbat' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: halay çekmek (tepmek)
Anlamı: halay oyunu oynamak: 'Erkekler dışarıda halay çekip tabanca atarken kadınlar Zekiye'yi getirip ortaya oturttular.' -L. Tekin.
Deyim: içi alaylı, dışı kalaylı
Anlamı: 'dışı süslü, güzel görünüşlü ancak içi berbat' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: işin alayında olmak
Anlamı: bir işe gereken önemi vermemek, dalga geçmek.
Deyim: kalayı basmak
Anlamı: argo adamakıllı küfretmek: 'Basıyorlar kalayı bize, değil mi?' -S. F. Abasıyanık.
Deyim: yalayıp geçmek
Anlamı: rüzgâr, dalga vb. sıyırarak, dokunarak hızla geçmek: 'Sarı gri gölge bu sefer duvarın üstüne düşmüş, orayı yalayıp geçiyor, yalayıp geçiyor.' -A. Ağaoğlu.
Deyim: yalayıp yutmak
Anlamı: 1) iştahla yemek; 2) mec. kötü bir davranış, söz karşısında ses çıkarmamak, kabullenmek.