Alan nedir? Alan anlamı ne demek?
Alan kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Alan hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Alan
Anlamlar:
1. Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
2. Orman içinde düz ve ağaçsız yer, düzlük, kayran
3. Yüz ölçümü
4. Eski Roma'da açık hava gösterisi yapılan geniş yer
5. Bir çalışma çevresi
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Sanat kapalı bir alan değildir; sanat eseri herkes için, bütün toplum için yaratılır."
6. İçinde birtakım kuvvet çizgilerinin yayılmış bulunduğu varsayılan uzay parçası
Özelliği / Tipi / Türü: Fizik
Örnek: "Yer çekimi alanı. Mıknatıs alanı. Elektrik alanı."
7. Bir alıcı merceğinin net bir görüntü sağlayabildiği derinlik ve genişliğin bütünü
Özelliği / Tipi / Türü: Sinema - Televizyon
8. Yarışmaların, karşılaşmaların ve oyunların yapıldığı yer, saha
Özelliği / Tipi / Türü: Spor
İçinde Alan geçen birleşik ve kökteş kelimeler: alan araştırması, alan denetimi, alan hızı, alan korkusu, alan koruması, alan savunması, alan talan, alan topu, açık alan, art alan, gideren alan, kamusal alan, kırsal alan, kör alan, manyetik alan, mücavir alan, sulak alan, üretici alan, üretici olmayan alan, yarı alan, yeşil alan, ceza alanı, eğitim alanı, havaalanı, ilgi alanı, iş alanı, kapsama alanı, oyun alanı, penaltı alanı, piknik alanı, rekreasyon alanı, savaş alanı, sit alanı, yargı alanı, yayın alanı, yerleşim alanı
Alan hakkında eş anlamlı kelimeler
Alan eş anlamlısı
alan kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Saha , Meydan , Düz , Kayran , Düzlük
Alan hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Alan zıt anlamlısı
Alan kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Alan ile ilgili 4 örnek cümle
"Alan" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Alan" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Bayramı kutlamak için insanlar kentin alanlarında toplanmıştı
2. Hekimliğin hangi alanında çalışıyorsunuz?
3. Manyetik alandan geçen cisimler etkilenir
4. Odanın alanını ölçelim
Diğer dillerde Alan
İngilizce: Area
Spanish: Zona
German: Fläche
French: Zone
Italian: Area
Alan ile ilgili atasözleri
Aşağıda Alan hakkında ve içinde Alan kelimesi geçen, Alan ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: aç yanında sarpın kurcalanmaz
Anlamı: bir kimsenin yanında, onun çok duyarlı olduğu konuya değinmemek gerekir.
Atasözü: ağlarsa anam ağlar, başkası (kalanı) yalan ağlar
Anlamı: insanın sıkıntısını yürekten paylaşan yalnızca annesidir, diğerlerinin üzülmesi yüzeyseldir.
Atasözü: ah alan onmaz
Anlamı: kötülük ettiği için beddua alan iflah olmaz.
Atasözü: altta kalanın canı çıksın
Anlamı: herkes başının çaresine baksın, gücü yetmeyen ne olursa olsun.
Atasözü: ardıcın közü olmaz, yalancının sözü olmaz
Anlamı: ardıç ağacının ateşi çabuk geçer, kül olur; yalancının sözü de böyledir, ona da güvenilmez.
Atasözü: arife günü yalan söyleyenin (oruç yiyenin) bayram günü yüzü kara çıkar (olur)
Anlamı: bir sözün yalan olduğu çabuk anlaşılır ve söyleyen toplum içinde utanılacak bir duruma düşer.
Atasözü: av vuranın değil, alanın
Anlamı: bir şeyden, sahibi değil de başkası yararlanıyorsa asıl sahip yararlanan kişidir.
Atasözü: babasından mal kalan, merteği içinden bitmiş sanır
Anlamı: miras yoluyla mal edinen kimse, onun için ne denli çabalar gösterilip sıkıntı çekildiğini bilemez.
Atasözü: bey ardından çomak çalan çok olur
Anlamı: güçlü bir kişi ile yüz yüze bulunduklarında ağızlarını açamayanlar, o gittikten sonra aleyhinde atıp tutarlar.
Atasözü: bir sıçrarsın çekirge, iki sıçrarsın çekirge, sonunda yakalanırsın çekirge (üçüncüsünde avucuma düşersin çekirge)
Anlamı: birkaç kez saklanabilen bir suç günün birinde ortaya çıkarak yapanı kötü bir duruma düşürür, suçlu cezasız kalmaz.
Atasözü: buğday ile koyun, geri yanı (kalanı) oyun
Anlamı: çiftçi için koyun ve buğdaydan değerli bir şey yoktur.
Atasözü: çok söz (laf) yalansız, çok para (mal) haramsız olmaz
Anlamı: bol kazancın içinde yasa dışı elde edilmiş para bulunduğu gibi çok konuşanın sözleri arasında da mutlaka yalan bulunur.
Atasözü: dervişe 'Bağdat'ta pilav var' demişler, 'yalan değilse ırak değil' demiş
Anlamı: bir şeyi elde etmek için aşırı istekli olan kimseye, bu uğurda katlanacağı fedakârlıklar güç gelmez.
Atasözü: dişi yalanmazsa erkek dolanmaz
Anlamı: kadın istek göstermezse, yüz vermezse erkek onun peşine düşmez.
Atasözü: dünya tükenir, yalan tükenmez
Anlamı: dünyada çok sayıda yalancı vardır, bunları huylarından vazgeçirmek de imkânsızdır.
Atasözü: el eliyle yılan tut, onu da yalan tut
Anlamı: kişi kendi işini kendisi yapmalıdır.
Atasözü: el eliyle yılan tutan, yarısını yalan tutar
Anlamı: kişi kendi işini kendisi yapmalıdır.
Atasözü: ev alanla evlenene Allah yardım eder
Anlamı: evlenene ve ev yapana herkesin kolaylık göstermesi, onlara Allah'ın yardımının dolaylı olarak ulaşıyor olması demektir.
Atasözü: evlenenle ev alana Allah yardım eder
Anlamı: evlenene ve ev yapana herkesin kolaylık göstermesi, onlara Allah'ın yardımının dolaylı olarak ulaşıyor olması demektir.
Atasözü: gizlide gebe kalan aşikârede doğurur
Anlamı: toplum içinde hiçbir davranış gizli kalmaz.
Alan ile ilgili deyimler
Aşağıda Alan hakkında ve içinde Alan kelimesi geçen, Alan ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: atı alan Üsküdar'ı geçti
Anlamı: fırsatın kaçırılıp artık yapılacak bir şeyin kalmadığını anlatan bir söz.
Deyim: başında paralansın
Anlamı: yapılan bir iyilik çok söylendiğinde o iyiliğin artık istenmediğini belirten bir söz.
Deyim: beyni karıncalanmak
Anlamı: zihin yorgunluğundan düşünemez olmak.
Deyim: bir ayak üstünde bin yalan söylemek
Anlamı: çok kısa sürede pek çok yalan söylemek: 'Bir ayak üstünde kırk yalanın belini büktüğü hâlde para hesabına bir türlü akıl erdiremez, bakkala bozdurulan paranın gerisini daima eksik getirirdi.' -R. N. Güntekin.
Deyim: bir ayak üstünde kırk yalanın belini bükmek
Anlamı: çok kısa sürede pek çok yalan söylemek.
Deyim: (bir söz, birilerinin) ağzında çalkalanmak
Anlamı: üzerinde çok konuşulmak: 'Fakat bütün memleketin ağzında çalkalanan bu evlerin anha minha 5000 liradan fazlaya çıkmayacağı.' -S. F. Abasıyanık.
Deyim: (birini) yalancı çıkarmak
Anlamı: birinin yalan söylediğini ortaya koymak veya yalan söylememesini sağlamak.
Deyim: (birinin) yalancısı olmak
Anlamı: doğruluğu bilinmeyen bir bilgiyi başkasından duyup iletmek.
Deyim: ciğeri parçalanmak
Anlamı: yüreği parçalanmak.
Deyim: dalgalanmaya bırakmak
Anlamı: 1) ekon. paranın gerçek değerini bulması için girişimde bulunmadan beklemek; 2) mec. bir konu için girişimde bulunmadan beklemek.
Deyim: dalgalanmaya bırakmak
Anlamı: argo dalgınlığından yararlanarak birini kandırmak.
Deyim: diliyle tutulmak (yakalanmak)
Anlamı: suçunu, kendi konuşması ile açığa vurmak.
Deyim: fenersiz yakalanmak
Anlamı: beklenmedik bir zamanda istenmeyen bir durumla karşılaşmak.
Deyim: hazırlıksız yakalanmak
Anlamı: ani gelişen bir olayla beklenmedik bir biçimde karşılaşmak: 'Hazırlıksız yakalandığım için bir an ne yanıt vereceğimi bilememiştim.' -A. Ümit.
Deyim: içi paralanmak (parçalanmak)
Anlamı: birine acıyarak çok üzülmek: 'Yusuf için her fedakârlığa razı idim. Fakat buna imkân göremiyordum. İçim parçalandı.' -R. N. Güntekin.
Deyim: kalbi parçalanmak
Anlamı: yüreği parçalanmak.
Deyim: kapana düşmek (girmek veya kısılmak veya koymak veya tutulmak veya yakalanmak)
Anlamı: içinden çıkılmaz bir duruma düşmek, ele geçmek: 'Onlar beni kapana koyacaklarını sanadursunlar.' -R. H. Karay.
Deyim: palan vurmak
Anlamı: palanı hayvanın sırtına koyup bağlamak.
Deyim: sana yalan, bana gerçek
Anlamı: 'söylediğim şeyi sen bilmiyorsun ancak doğrudur, ben biliyorum' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: talandan geçmek
Anlamı: yağmalanmak: 'Her uğradığı yerde çarşılar talandan geçer.' -F. R. Atay.