Al nedir? TDK Türkçe sözlük anlamı ne demek?


Google News

Yayınlama: 2 yıl önce

Okuma süresi: 3 dakika

Al kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Al hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...

Kelime: Al

Anlamlar:

1. Kanın rengi, kızıl, kırmızı

Özelliği / Tipi / Türü: Isim

2. Bu renkte olan

Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat

Örnek: "Al bayrak. Al çuha."

3. Dorunun açığı, kızıla çalan at donu

4. Bu renkte olan (at)

Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat

5. Yüze sürülen pembe düzgün, allık

İçinde Al geçen birleşik ve kökteş kelimeler: albasma, albastı, al bayrak, alkarısı, al sancak, alyuvar

2. Aldatma, düzen, tuzak, hile

Özelliği / Tipi / Türü: Isim - Eskimiş

3. Alüminyum elementinin simgesi

Özelliği / Tipi / Türü: Kimya


Al eş anlamlısı

Al hakkında eş anlamlı kelimeler

Al eş anlamlısı

al kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Kırmızı , Hile , Tuzak , Düzen , Aldatma , Kızıl , Allık


Al zıt anlamlısı

Al hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Al zıt anlamlısı

al kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : ver


Al ile ilgili 3 örnek cümle

"Al" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Al" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Bayrağımızın rengi aldır

2. Al yanaklı bir çocuk sokakta oynuyordu

3. Al bir ata binmişti


Diğer dillerde Al

İngilizce: Taken

Spanish: Tomar

German: Hier.

French: Occupé

Italian: Prendere


Al ile ilgili atasözleri

Al ile ilgili atasözleri

Aşağıda Al hakkında ve içinde Al kelimesi geçen, Al ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Atasözü: aba altında er yatar

Anlamı: giyim kuşam kişiliğe ölçü olamaz.

Atasözü: abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır

Anlamı: görmemiş kişi, rastlantı sonucu layık olmadığı bir duruma kavuşursa bu durum kendisinin hakkıymış gibi aptalca böbürlenir.

Atasözü: abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz

Anlamı: bir kimse sevdiği işi sürekli olarak yapmaktan bıkmaz.

Atasözü: abdal tekkede, hacı Mekke'de bulunur

Anlamı: herkes kendisine yakışan ve uğraştığı işle ilgili olan yerdedir.

Atasözü: abdala 'kar yağıyor' demişler, 'titremeye hazırım (durmuşum)' demiş

Anlamı: varlıklılar için sıkıntı olabilecek bir durum, yoksullar için söz konusu bile olmaz.

Atasözü: abdala malum olur

Anlamı: bir şeyin olacağını önceden sezen kimseler için söylenen bir söz.

Atasözü: abdalın dostluğu köy görününceye kadar

Anlamı: çıkarı dolayısıyla yakınlık gösteren kimse, işini yürütecek başkalarını bulduğunda sizinle ilgisini keser.

Atasözü: abdalın karnı doyunca gözü pabucundadır (yolda olur)

Anlamı: çıkarına düşkün kimselerin arkadaşlığı işi bitinceye kadardır.

Atasözü: abdalın yağı çok olursa gâh borusuna çalar, gâh gerisine

Anlamı: varlıklı ama akılsız ve hesapsız kişi malını gereksiz yerlere harcar, telef eder.

Atasözü: acele ile menzil alınmaz

Anlamı: acele etmekle daha çabuk sonuç alınır sanılmamalıdır.

Atasözü: acele ile yürüyen yolda kalır

Anlamı: iş yaparken acele eden şaşırır, işini bitiremez.

Atasözü: acemi nalbant gâvur eşeğinde öğrenir

Anlamı: mesleğinde ustalığa erişmemiş kimse, ilk denemelerini gözden çıkarılabilecek malzeme üzerinde yapar.

Atasözü: acı patlıcanı kırağı çalmaz

Anlamı: herhangi bir duruma alışkın olan kimseyi benzer kötü durumlar etkilemez.

Atasözü: aç at yol almaz, aç it av almaz

Anlamı: iş gördürdüğünüz kimselerin haklarını tam olarak vermezseniz kendilerinden yararlanamazsınız.

Atasözü: aç kalmak, borçlu olmaktan iyidir

Anlamı: sözünün eri olana, borcunu ödeyememek aç kalmaktan daha ağır gelir.

Atasözü: aç kurt aslana saldırır

Anlamı: aç kimse karnını doyurmak için gerekirse ölümü göze alır.

Atasözü: aç yanında sarpın kurcalanmaz

Anlamı: bir kimsenin yanında, onun çok duyarlı olduğu konuya değinmemek gerekir.

Atasözü: açık ağız aç kalmaz

Anlamı: isteklerini uygun bir biçimde söylemesini bilen kimse, onları önünde sonunda elde eder.

Atasözü: adam adamı bir kere aldatır

Anlamı: bir kimse başka bir kimseyi ancak bir kez aldatabilir, diğeri bir daha aldatmasına izin vermez.

Atasözü: adamakla mal tükenmez

Anlamı: yardım sözle değil, gerçekten fedakârlık yapılarak gerçekleştirilir.


Al ile ilgili deyimler

Al ile ilgili deyimler

Aşağıda Al hakkında ve içinde Al kelimesi geçen, Al ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: abazan kalmak

Anlamı: 1) uzun süre cinsel ilişkide bulunmamak; 2) aç kalmak.

Deyim: abdest almak

Anlamı: 1) Müslümanlar, belli ibadetleri yapabilmek için bir düzen içerisinde bazı organları yıkayıp bazılarını mesh ederek arınmak; 2) boy abdesti almak.

Deyim: abesle iştigal etmek (uğraşmak)

Anlamı: yersiz, yararsız işlerle vakit öldürmek: 'Yazarlarımızın çoğu yalnızca kendi ürünlerinin ne amaçla üretildiğini sayıp dökerek bir anlamda abesle iştigal ediyorlar.' -T. Uyar.

Deyim: acısını almak

Anlamı: 1) acılığını gidermek; 2) sızıyı dindirmek.

Deyim: âciz kalmak

Anlamı: çok uğraşmasına karşın bir işi yapamamak: 'Kitaplar Taptuk'u anlatmaktan âciz kalır.' -A. Kabaklı.

Deyim: aç açık kalmak

Anlamı: yoksulluk içinde, evsiz barksız kalmak.

Deyim: aç kalmak

Anlamı: 1) karnını doyuramamak: 'Fatma'nın yemek çantası olmasaydı, dün aç kalmıştım.' -F. R. Atay. 2) yoksulluğa düşmek.

Deyim: aç susuz kalmak

Anlamı: 1) yoksulluktan yaşayamayacak bir duruma gelmek; 2) yoksul bir duruma düşmek.

Deyim: açıkta kalmak (olmak)

Anlamı: 1) iş ve görev bulamamak; 2) yersiz yurtsuz kalmak; 3) birkaç kişinin birlikte eriştiği bir iyilikten yararlanamamak.

Deyim: açıktan almak

Anlamı: 1) den. açıktan geçmek; 2) mec. bir tehlikenin uzağından geçmek.

Deyim: ad almak

Anlamı: 1) kendisine ad verilmek; 2) ün kazanmak.

Deyim: adalet dağıtmak

Anlamı: kanunların saydığı hakları sahiplerine vermek.

Deyim: adı kaldırılmak

Anlamı: anılmaz olmak, silinip gitmek: 'Saatlerce adı dünya yüzünden kaldırılmaya çalışılan Türklüğün talihini düşünürdüm.' -Ö. Seyfettin.

Deyim: adı kalmak

Anlamı: bir kimse veya bir şey öldükten, ortadan çekildikten sonra dillerde yalnız adı dolaşmak.

Deyim: adını ağzına almamak

Anlamı: dargınlık, kırgınlık, kızgınlık vb. sebeple bir kimseden söz etmemek: 'Seniha'nın adını asla ağzıma almıyordum.' -R. N. Güntekin.

Deyim: aferin almak

Anlamı: değerli görülüp beğenilmek.

Deyim: afişte kalmak

Anlamı: tiy. oyun ilgi görerek günlerce oynanmak: Oyunun afişte kalması için başarıyla oynanması gerekir.

Deyim: ağır yara almak

Anlamı: 1) kavgada veya savaşta önemli ölçüde zarar görmek; 2) bir olayda beklenmeyen sıkıntılı ve olumsuz bir duruma düşmek.

Deyim: ağırdan almak

Anlamı: 1) bir işi gereken süre içinde bitirmemek, geciktirmek: 'Görüyorsunuz ki bu soyadı konusunda benim ağırdan alışım, bir tembellik değil.' -M. Ş. Esendal. 2) bir işi gönülsüz, isteksiz yapmak: 'Ama üstüme düşüldü mü bende bir gönül tokluğu, bir nazlanma, bir ağırdan alış.' -H. Taner.

Deyim: ağırlığınca altın etmek (değmek)

Anlamı: çok değerli olmak.


Yorumlar

Yorum Yap
Lütfen yorum yazmak için oturum açın ya da kayıt olun.

Al A ile başlayan kelimeler Al ile başlayan kelimeler Ne demek Sözlük Eş anlamlı kelimeler Zıt anlamlı kelimeler Atasözleri Deyimler Örnek cümleler