Ağıt ne demek? TDK Türkçe sözlük anlamı nedir?
Ağıt kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Ağıt hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Ağıt
Anlamlar:
1. Ölenin iyi niteliklerini, ölümünden duyulan acıyı dile getiren söz veya ezgi
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Bir ağıtla mendillerinin, yazmalarının ucuna düğüm attılar."
2. Gelinin arkasından niteliklerini anlatan söz veya ezgi
3. Ölen bir kimsenin gençliğini, güzelliğini, iyiliklerini, değerlerini, arkada bıraktıklarının acılarını, büyük felaketlerin acılı etkilerini dile getiren söz veya okunan ezgi, yazılan yazı, sagu, mersiye
Özelliği / Tipi / Türü: Edebiyat
Örnek: "Rahman'ın sazı susmuş, okuduğu ağıt bitmiştir."
Ağıt hakkında eş anlamlı kelimeler
Ağıt eş anlamlısı
ağıt kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Mersiye , Sagu
Ağıt hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Ağıt zıt anlamlısı
Ağıt kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Ağıt ile ilgili 2 örnek cümle
"Ağıt" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Ağıt" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Evden ağıtlar yükseldi
2. Âşık Veysel’in Atatük için yazdığı ağıt çok ünlüdür
Diğer dillerde Ağıt
İngilizce: Lament
Spanish: Lamentar
German: Klage
French: Déplorer
Italian: Lamentare
Ağıt ile ilgili atasözleri
Aşağıda Ağıt hakkında ve içinde Ağıt kelimesi geçen, Ağıt ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Ağıt ile ilgili deyimler
Aşağıda Ağıt hakkında ve içinde Ağıt kelimesi geçen, Ağıt ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: adalet dağıtmak
Anlamı: kanunların saydığı hakları sahiplerine vermek.
Deyim: ağzını burnunu dağıtmak (kırmak, parçalamak)
Anlamı: aşırı bir biçimde döverek perişan duruma getirmek.
Deyim: beynini dağıtmak
Anlamı: öldürmek.
Deyim: (bir iş) kâğıt üzerinde (üstünde) kalmak
Anlamı: 1) yapılması düşünülmüş olduğu hâlde yapılmamak; 2) kararı bağlandığı hâlde uygulanmamak.
Deyim: (birinin) yüzü kâğıt gibi olmak
Anlamı: kanı çekilip benzi solmak: 'Babuş da uyanmış ve yatağın içine oturmuş. Korkudan onun da yüzü kâğıt gibi.' -P. Safa.
Deyim: cart (zırt) kaba kâğıt
Anlamı: argo yüksekten atana veya çalımlı bir tavır takınana karşı 'senin bu tavrına değer veren var sanki' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: çenesini dağıtmak
Anlamı: iyice dövmek.
Deyim: efkâr dağıtmak
Anlamı: sıkıntıyı gidermek, üzüntüden uzaklaşmak.
Deyim: kâğıt açmak
Anlamı: iskambil kâğıtlarını oyunculara dağıttıktan sonra koz olacak kâğıdın yüzünü çevirmek.
Deyim: kâğıt kaleme sarılmak
Anlamı: hemen yazmaya başlamak: 'Partinin kurulacağını duyunca kâğıda kaleme sarılmış, korkunç bir telgraf yazmıştı.' -Y. Z. Ortaç.
Deyim: kendini dağıtmak
Anlamı: 1) farklı işlerle aynı anda uğraşmaktan kötü durumda olmak: 'Kendini böyle sağa sola dağıttıkça tadına varılmaz bir mutluluk, esenlik duyuyordu' -Halikarnas Balıkçısı. 2) ne yaptığını bilmeyecek kadar içip kendinden geçmek: 'Onlar benim dostlarım, kendimi onların yanında dağıtmış olmam çok vahim değil.' -A. Kulin.
Deyim: mavi boncuk dağıtmak
Anlamı: birçok kişiye birden sevgi göstermek ve söz konusu kişileri, bu sevginin yalnız kendisine verildiğine inandırmak.
Deyim: sözü dağıtmak
Anlamı: konuşurken birçok konuya değinerek anlatmak isteği konudan uzaklaşmak: 'Konuştuğu konu üstünde, sözü dağıtmadan dikkatini, bilgisini onun kadar toplayan insan görmedim.' -Y. Z. Ortaç.
Deyim: suratını dağıtmak
Anlamı: yüzüne zarar verecek biçimde dövmek.
Deyim: ulufe vermek (dağıtmak)
Anlamı: 1) tar. Osmanlılarda askerî ve sivil kuruluşlardaki görevlilere üç ayda bir verilen ücreti dağıtmak; 2) mec. yerli yersiz bol keseden para harcamak.
Deyim: uyku dağıtmak
Anlamı: uyumasına engel olmak: Uykumu dağıtmak için birkaç fincan kahve içtim.
Deyim: yuvasını dağıtmak
Anlamı: kurulu ev düzenini bozmak.
Deyim: zihnini dağıtmak
Anlamı: gerektiği gibi düşünmemek.