Ağı kelimesinin sözlük anlamı ne demek?
Ağı kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Ağı hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Ağı
Anlamlar:
1. Zehir
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
İçinde Ağı geçen birleşik ve kökteş kelimeler: ağı ağacı, ağı çiçeği, ağı otu, sarıağı
Ağı hakkında eş anlamlı kelimeler
Ağı eş anlamlısı
ağı kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : zehir
Ağı hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Ağı zıt anlamlısı
Ağı kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Ağı ile ilgili 3 örnek cümle
"Ağı" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Ağı" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Hizmetçi, krala ağı verip öldürmüş
2. Düşündükçe yüreğine ağı gibi bir hüzün doluyordu
3. Dışarda ağı gibi bir yel esiyordu
Diğer dillerde Ağı
İngilizce: Networking
Spanish: Red
German: Netzwerk
French: Réseau
Italian: Networking
Ağı ile ilgili atasözleri
Aşağıda Ağı hakkında ve içinde Ağı kelimesi geçen, Ağı ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: abdala 'kar yağıyor' demişler, 'titremeye hazırım (durmuşum)' demiş
Anlamı: varlıklılar için sıkıntı olabilecek bir durum, yoksullar için söz konusu bile olmaz.
Atasözü: abdalın yağı çok olursa gâh borusuna çalar, gâh gerisine
Anlamı: varlıklı ama akılsız ve hesapsız kişi malını gereksiz yerlere harcar, telef eder.
Atasözü: acı patlıcanı kırağı çalmaz
Anlamı: herhangi bir duruma alışkın olan kimseyi benzer kötü durumlar etkilemez.
Atasözü: acıkanın yanağından, susayanın dudağından belli olur
Anlamı: bir insanın ne durumda olduğu yüzünden anlaşılır.
Atasözü: açık ağız aç kalmaz
Anlamı: isteklerini uygun bir biçimde söylemesini bilen kimse, onları önünde sonunda elde eder.
Atasözü: açın kursağına çörek dayanmaz
Anlamı: yoksulluk içinde bulunan kimsenin bir eksiği giderilse başka bir eksiği kendini gösterir.
Atasözü: adamın adı çıkacağına canı çıksın
Anlamı: insanın haklı veya haksız yere adı bir defalık kötüye çıktı mı ondan sonra yaptıkları hep o gözle değerlendirilir.
Atasözü: ağaca çıkan keçinin dala bakan oğlağı olur
Anlamı: çocuklar ana ve babalarından öğrendiklerini yapmaya özenirler.
Atasözü: ağacın meyvesi olunca, başını aşağı salar
Anlamı: yararlı eserler veren, bilgi ve erdemle donanmış kimse alçak gönüllü olur.
Atasözü: ağaç yaprağıyla gürler (güzeldir)
Anlamı: insan önemli işleri akrabası, yakınları, yandaşlarından güç alarak daha kolay yapar.
Atasözü: ağanın malı çıkar, uşağın canı
Anlamı: bir afeti önlemek için işveren malını, işçi de canını feda eder.
Atasözü: ağılda oğlak doğsa ovada otu biter
Anlamı: Tanrı her yarattığının rızkını verir.
Atasözü: ağır ağır demeli, çabuk çabuk yemeli
Anlamı: yemeği çabuk yemelisin, dediğinin anlaşılabilmesi için de sözleri tane tane ve yavaş yavaş söylemelisin.
Atasözü: ağır basar yeğni kalkar
Anlamı: ağırbaşlı olan, herkesten saygı görür, ağırbaşlı olmayana ise kimse değer vermez.
Atasözü: ağır git ki yol alasın
Anlamı: bir işte başarılı olmak isteyen kimse, ağır ağır ama güvenilir adımlarla yürümelidir.
Atasözü: ağır kazan geç kaynar
Anlamı: 1) kalın kafalı insan bir konuyu zor anlar; 2) tembel olan işi geç yapar.
Atasözü: ağır ol, batman gel
Anlamı: ağırbaşlı ol ki el üstünde tutulasın.
Atasözü: ağır ol da molla desinler
Anlamı: ağırbaşlı davranan itibarlı olur.
Atasözü: ağır otur ki bey (ağa, molla) desinler
Anlamı: ağırbaşlı ol ki büyüğümüz diye sana saygı göstersinler.
Atasözü: ağır taş batman döver
Anlamı: ağırbaşlı insan kimsenin oyuncağı olmaz, onu yıpratmaya kimsenin gücü yetmez.
Ağı ile ilgili deyimler
Aşağıda Ağı hakkında ve içinde Ağı kelimesi geçen, Ağı ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: adalet dağıtmak
Anlamı: kanunların saydığı hakları sahiplerine vermek.
Deyim: adını bağışlamak
Anlamı: hlk. kendi adını başka bir kimseye söylemek: Adınızı bağışlar mısınız?
Deyim: ağı gibi
Anlamı: 1) acı veren, çok etkileyen; 2) çok sert, keskin.
Deyim: ağına düşürmek
Anlamı: tuzağına düşürmek.
Deyim: ağır basmak
Anlamı: ağırlık olarak fazla gelmek.
Deyim: ağır çekmek
Anlamı: tartıda ağır gelmek.
Deyim: ağır durmak
Anlamı: ciddi, ağırbaşlı, oturaklı, soğukkanlı hareket etmek: 'Devlet adamlarının ileri gelenleri böyle sözlere karışmaz, ağır dururlar.' -M. Ş. Esendal.
Deyim: ağır gelmek
Anlamı: 1) gücüne gitmek, onuruna dokunmak: 'Bu vazife bana çok ağır geliyor.' -N. F. Kısakürek. 2) yapılması güç gelmek.
Deyim: ağır kaçmak
Anlamı: 1) gücendirici olmak, uygun düşmemek: Bu şaka biraz ağır kaçtı. 2) beklenenden fazla olmak: Hakem tarafından verilen kırmızı kart ağır kaçtı.
Deyim: ağır kayba uğramak
Anlamı: maddi ve manevi büyük zarar görmek.
Deyim: ağır ol!
Anlamı: 1) 'ciddi, ağırbaşlı, soğukkanlı, sabırlı ol!' anlamında kullanılan bir söz; 2) 'acele etme, yavaş ol!' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: ağır oturmak
Anlamı: ağırbaşlı olmak.
Deyim: ağır söylemek
Anlamı: acı, dokunaklı sözler söylemek.
Deyim: ağır yara almak
Anlamı: 1) kavgada veya savaşta önemli ölçüde zarar görmek; 2) bir olayda beklenmeyen sıkıntılı ve olumsuz bir duruma düşmek.
Deyim: ağırdan almak
Anlamı: 1) bir işi gereken süre içinde bitirmemek, geciktirmek: 'Görüyorsunuz ki bu soyadı konusunda benim ağırdan alışım, bir tembellik değil.' -M. Ş. Esendal. 2) bir işi gönülsüz, isteksiz yapmak: 'Ama üstüme düşüldü mü bende bir gönül tokluğu, bir nazlanma, bir ağırdan alış.' -H. Taner.
Deyim: ağırına gitmek
Anlamı: onuruna dokunmak veya gücüne gitmek: 'Kimse, dört çocuklu bir aileye ev vermek istememiş. Bu, büsbütün ağırına gitmiş.' -A. Ağaoğlu.
Deyim: ağırlığı olmak
Anlamı: etkisi büyük olmak: 'Başsavcının yargıçlar arasında belli bir ağırlığı var kuşkusuz.' -A. Kulin.
Deyim: ağırlığınca altın etmek (değmek)
Anlamı: çok değerli olmak.
Deyim: ağırlığını (ortaya) koymak
Anlamı: kimliğini ve kişiliğini kabul ettirmek.
Deyim: ağırlık basmak (çökmek)
Anlamı: 1) gevşeklik ve uyku gelmek; 2) ağır bir hava kaplamak; 3) sessizlik oluşmak: 'Yavaş yavaş bir ağırlık çöktü. Bir sakinlik herkesi kapladı.' -M. Ş. Esendal.