Ağa anlamı nedir? TDK karşılığı ne demek?
Ağa kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Ağa hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Ağa
Anlamlar:
1. Geniş toprakları olan, sözü geçen, varlıklı kimse
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Sonra köy ağası hazretleri bizim de kıçımıza atacak tekmeyi."
2. Halk arasında sayılan ve sözü geçen erkeklere verilen unvan
3. Ağabey
Örnek: "Köye varınca ağamdan parasını muhakkak alır, sana veririm."
4. Okuryazar olmayan yaşlı kimselerin adlarıyla birlikte kullanılan san
5. Cömert, eli açık
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat - Mecaz Anlam
6. Koca
Özelliği / Tipi / Türü: Halk ağzında
7. Osmanlı Devleti'nde bazı kuruluşların başında bulunanlara verilen resmî san
Özelliği / Tipi / Türü: Tarih
Örnek: "Yeniçeri ağası. Çarşı ağası."
İçinde Ağa geçen birleşik ve kökteş kelimeler: ağababa, ağabey, ağa kapısı, ağa yamağı, ak ağa, hacıağa, hıyarağa, iç ağa, silahtar ağa, acemi ağası, alkış ağası, çarşı ağası, eyyam ağası, hadım ağası, harem ağası, hıyarağası, kahve ağası, kantar ağası, kapı ağası, kızlar ağası, kolağası, köy ağası, tatar ağası, yalı ağası, yeniçeri ağası
Ağa hakkında eş anlamlı kelimeler
Ağa eş anlamlısı
ağa kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : ağabey, koca, eli açık
Ağa hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Ağa zıt anlamlısı
Ağa kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Ağa ile ilgili 2 örnek cümle
"Ağa" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Ağa" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Kasabanın ağası yeni bir traktör almış
2. Hasan Ağa ilçeye gitmiş
Diğer dillerde Ağa
İngilizce: Network
Spanish: Red
German: Netzwerk
French: Réseau
Italian: Rete
Ağa ile ilgili atasözleri
Aşağıda Ağa hakkında ve içinde Ağa kelimesi geçen, Ağa ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: ağa borç eder, uşak harç
Anlamı: ağa para sıkıntısı içinde olup borç etse de uşak, bunu anlamaz ve bol harcamayı sürdürür.
Atasözü: ağaca balta vurmuşlar 'sapı bedenimden' demiş
Anlamı: insana en yakını bile kötülük edebilir.
Atasözü: ağaca çıkan keçinin dala bakan oğlağı olur
Anlamı: çocuklar ana ve babalarından öğrendiklerini yapmaya özenirler.
Atasözü: ağaca çıksa pabucu yerde kalmaz
Anlamı: davranışlarına engel olacak hiçbir takıntısı yok.
Atasözü: ağaca dayanma kurur, adama (insana) dayanma ölür
Anlamı: insan yapacağı işte başkalarına değil, kendine güvenmelidir.
Atasözü: ağacı kurt, insanı dert yer
Anlamı: kurt ağacı nasıl içten içe kemirirse dert de insanı içten içe yer bitirir.
Atasözü: ağacın kurdu içinde olur
Anlamı: bir topluluğu çökertecek olan şey yine kendi içinden çıkar.
Atasözü: ağacın meyvesi olunca, başını aşağı salar
Anlamı: yararlı eserler veren, bilgi ve erdemle donanmış kimse alçak gönüllü olur.
Atasözü: ağaç kökünden yıkılır
Anlamı: bir düzen, ayrıntıların değişmesiyle değil temelin bozulmasıyla yıkılır.
Atasözü: ağaç ne kadar uzasa göğe ermez
Anlamı: insan ne kadar yükselirse yükselsin bir yerde durur.
Atasözü: ağaç ucuna yel değer, güzel kişiye söz değer
Anlamı: güzel insanlar her yerde ilgi çekerler, her zaman onların sözü kabul edilir.
Atasözü: ağaç yaprağıyla gürler (güzeldir)
Anlamı: insan önemli işleri akrabası, yakınları, yandaşlarından güç alarak daha kolay yapar.
Atasözü: ağaç yaş (fidan) iken eğilir
Anlamı: insanlar küçük yaşta kolay eğitilir.
Atasözü: ağaç yeşert meyve getirsin, oğlan büyüt ekmek getirsin
Anlamı: erkek evlat meyve veren ağaç gibidir, günü gelince evin geçim yükünü hafifletir.
Atasözü: ağaçtan maşa, abdaldan paşa olmaz
Anlamı: yeteneksiz, beceriksiz kimse önemli işlerde kullanılamaz.
Atasözü: ağaçtan maşa olmaz
Anlamı: yeteneksiz, beceriksiz kimse önemli işlerde kullanılamaz.
Atasözü: ağalık (beylik) vermekle, yiğitlik vurmakla
Anlamı: sözü geçer bir adam olmak istersen herkese yardımda bulunacaksın, yiğit adam olmak için de savaşta da barışta da vurucu, kırıcı olacaksın.
Atasözü: ağanın alnı terlemezse ırgadın burnu kanamaz
Anlamı: işveren işçisi ile birlikte çalışmazsa işçi işe var gücüyle sarılmaz.
Atasözü: ağanın eli tutulmaz
Anlamı: zengin olarak düşünülen kişiden anılmaya değer bir bağış beklenir.
Atasözü: ağanın gözü ata tımardır
Anlamı: iş sahipleri denetimlerini sürekli yaparlarsa işler yolunda gider.
Ağa ile ilgili deyimler
Aşağıda Ağa hakkında ve içinde Ağa kelimesi geçen, Ağa ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: ağaç olmak
Anlamı: argo bir yerde ayakta durarak çokça beklemek: Neredesin yahu, seni bekleye bekleye ağaç olduk.
Deyim: aldığı abdest ürküttüğü kurbağaya değmemek
Anlamı: sağladığı yarar, verdiği zararı karşılamamak.
Deyim: ayağa fırlamak
Anlamı: hızla ayağa kalkmak: 'Derken balıkçı öfkeyle ayağa fırladı, kafese kapatılmış bir kaplan gibi dolandı güvertede.' -A. Erhat.
Deyim: ayağa kaldırmak
Anlamı: telaş ve heyecana düşürmek.
Deyim: ayağa kalkmak
Anlamı: 1) ayakları üzerinde durmak, dikilmek: 'Yeniden ayağa kalkıyorum, pencereye kadar gidiyorum.' -A. Ümit. 2) hasta iyi olmak, iyileşmek; 3) saygı göstermek için oturma durumundan ayaküzeri durumuna geçmek; 4) harekete geçmek: 'O gün yer yerinden oynadı, bütün İstanbul'a ayağa kalkmıştı.' -H. Topuz. 5) isyan etmek; 6) mec. telaşlanmak, telaşa kapılmak, heyecanlanmak: 'Bütün kahve halkı ayağa kalkıyor.' -B. R. Eyuboğlu.
Deyim: balık kavağa çıkınca
Anlamı: alay hiçbir zaman.
Deyim: batağa saplanmak
Anlamı: içinden çıkılması güç bir durumda olmak: 'Uzun yıllardan beri parasal bakımdan tam bir batağa saplanmıştı.' -H. Topuz.
Deyim: bıçak bıçağa gelmek
Anlamı: bıçakla birbirine saldıracak kadar zorlu kavga etmek.
Deyim: bir dikili ağacı olmamak
Anlamı: hiçbir şeyi olmamak.
Deyim: (bir işte) saç sakal ağartmak
Anlamı: o işte uzun zaman çalışmış, emek vermiş olmak.
Deyim: (bir şey) ayağa düşmek
Anlamı: 1) ilgisiz ve yetkisiz kimseler karışmak; 2) artık her yerde bulunabilir olmak: Bu ürünler ayağa düştü.
Deyim: (bir şeyin, birinin) attığı tırnağa değmemek
Anlamı: değerce ondan çok aşağı olmak.
Deyim: birinci elden kaynağa gitmek
Anlamı: bilimsel çalışmalarda kaynakların aslına, özgününe dayanmak.
Deyim: (birinin) yüzünü ağartmak
Anlamı: beğenilir iş yapmak, iş ve davranışlarıyla yakınlarının övünmesine sebep olmak: 'Bu zaferle Mustafa Kemal, ordumuzun yüzünü ağartmış, milletimizin yüzünü güldürmüştür.' -E. C. Güney.
Deyim: cinleri ayağa kalkmak
Anlamı: sinirlenmek.
Deyim: çağanoz gibi
Anlamı: eğri büğrü (kimse).
Deyim: dağa çıkmak
Anlamı: 1) eşkıyalık etmek; 2) hükûmete karşı gelmek için dağlara çekilmek.
Deyim: dağa kaldırmak
Anlamı: birini, herhangi bir amaçla, zorla dağa veya ıssız bir yere götürüp orada tutmak: 'Yalnız Efe'den kimsenin şikâyeti yokmuş. Ne kimseyi dağa kaldırırmış ne de fidye istermiş.' -Ö. Seyfettin.
Deyim: dağarcığına atmak
Anlamı: bir bilgiyi eski bilgilerine katmak, zihnine yerleştirmek.
Deyim: dağarcığındakini çıkarmak
Anlamı: hazırladığı bir sözü söylemek.