Ağ nedir? Anlamı ne demek?
Ağ kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Ağ hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Ağ
Anlamlar:
1. İplik, sicim, tel vb. ince şeylerden kafes biçiminde yapılmış örgü
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Balık ağı. Tenis ağı."
2. Örümcek vb. hayvanların salgılarıyla oluşturdukları örgü
3. Ulaşım ve iletişim gibi alanlarda ülkenin her yerine yaygınlaştırılmış şebeke
Örnek: "Cumhuriyetin onuncu yılında ülkemiz demir ağlarla örülmüştü."
4. Tuzak
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Onu, ağına düşmüş bir av gibi ne öldürdü ne ondurdu."
5. Oyun alanını ortadan ikiye bölen iple yapılmış örgü, file
Özelliği / Tipi / Türü: Spor
6. Çaprazlama örgü ile yapılan ve kale direkleri arkasına gerilen örgü, file
Özelliği / Tipi / Türü: Spor
İçinde Ağ geçen birleşik ve kökteş kelimeler: ağbenek, ağbeneklilik, ağ iğnesi, ağ ipliği, ağ kayığı, ağ kepçe, ağ kurdu, ağ kurşunu, ağ mantarlar, ağ tabaka, ağ tonoz, ağ torba, ağ yatak, dış ağ, genel ağ, iç ağ, serpme ağ, yerel ağ, alamana ağı, bilgisayar ağı, bilişim ağı, borda ağı, boru ağı, çektirme ağı, çevirme ağı, dalyan ağı, dip ağı, ıstakoz ağı, iletişim ağı, karides ağı, marya ağı, sürtme ağı, voli ağı
2. Pantolon veya külotun apış arasına gelen yeri, apışlık
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Ağ hakkında eş anlamlı kelimeler
Ağ eş anlamlısı
ağ kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : tuzak, file, apışlık
Ağ hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Ağ zıt anlamlısı
Ağ kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Ağ ile ilgili 4 örnek cümle
"Ağ" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Ağ" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Balıkçılar ağlarını suya bıraktılar
2. Bir örümcek, ağından aşağıya kendini bırakıverdi
3. PTT’nin telefon ağı genişliyor
4. Ağa düştük, kurtulamıyoruz
Diğer dillerde Ağ
İngilizce: Network
Spanish: Red
German: Netzwerk
French: Réseau
Italian: Rete
Ağ ile ilgili atasözleri
Aşağıda Ağ hakkında ve içinde Ağ kelimesi geçen, Ağ ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: abanın kadri yağmurda bilinir
Anlamı: bir şeyin gerçek değeri, ancak ona çok ihtiyaç duyulduğu zaman iyi anlaşılır.
Atasözü: abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır
Anlamı: görmemiş kişi, rastlantı sonucu layık olmadığı bir duruma kavuşursa bu durum kendisinin hakkıymış gibi aptalca böbürlenir.
Atasözü: abdala 'kar yağıyor' demişler, 'titremeye hazırım (durmuşum)' demiş
Anlamı: varlıklılar için sıkıntı olabilecek bir durum, yoksullar için söz konusu bile olmaz.
Atasözü: abdalın yağı çok olursa gâh borusuna çalar, gâh gerisine
Anlamı: varlıklı ama akılsız ve hesapsız kişi malını gereksiz yerlere harcar, telef eder.
Atasözü: acı patlıcanı kırağı çalmaz
Anlamı: herhangi bir duruma alışkın olan kimseyi benzer kötü durumlar etkilemez.
Atasözü: acıkanın yanağından, susayanın dudağından belli olur
Anlamı: bir insanın ne durumda olduğu yüzünden anlaşılır.
Atasözü: açık ağız aç kalmaz
Anlamı: isteklerini uygun bir biçimde söylemesini bilen kimse, onları önünde sonunda elde eder.
Atasözü: açılan solar, ağlayan güler
Anlamı: hiçbir durum olduğu gibi kalmaz, gün gelir tersine döner.
Atasözü: açın kursağına çörek dayanmaz
Anlamı: yoksulluk içinde bulunan kimsenin bir eksiği giderilse başka bir eksiği kendini gösterir.
Atasözü: açtı ağzını, yumdu gözünü
Anlamı: öfkelenerek veya kızarak ağır sözler söyledi.
Atasözü: adamın adı çıkacağına canı çıksın
Anlamı: insanın haklı veya haksız yere adı bir defalık kötüye çıktı mı ondan sonra yaptıkları hep o gözle değerlendirilir.
Atasözü: ağa borç eder, uşak harç
Anlamı: ağa para sıkıntısı içinde olup borç etse de uşak, bunu anlamaz ve bol harcamayı sürdürür.
Atasözü: ağaca balta vurmuşlar 'sapı bedenimden' demiş
Anlamı: insana en yakını bile kötülük edebilir.
Atasözü: ağaca çıkan keçinin dala bakan oğlağı olur
Anlamı: çocuklar ana ve babalarından öğrendiklerini yapmaya özenirler.
Atasözü: ağaca çıksa pabucu yerde kalmaz
Anlamı: davranışlarına engel olacak hiçbir takıntısı yok.
Atasözü: ağaca dayanma kurur, adama (insana) dayanma ölür
Anlamı: insan yapacağı işte başkalarına değil, kendine güvenmelidir.
Atasözü: ağacı kurt, insanı dert yer
Anlamı: kurt ağacı nasıl içten içe kemirirse dert de insanı içten içe yer bitirir.
Atasözü: ağacın kurdu içinde olur
Anlamı: bir topluluğu çökertecek olan şey yine kendi içinden çıkar.
Atasözü: ağacın meyvesi olunca, başını aşağı salar
Anlamı: yararlı eserler veren, bilgi ve erdemle donanmış kimse alçak gönüllü olur.
Atasözü: ağaç kökünden yıkılır
Anlamı: bir düzen, ayrıntıların değişmesiyle değil temelin bozulmasıyla yıkılır.
Ağ ile ilgili deyimler
Aşağıda Ağ hakkında ve içinde Ağ kelimesi geçen, Ağ ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: acısını bağrına (içine) basmak (gömmek)
Anlamı: bir üzüntüye, sıkıntıya yakınmadan katlanmak.
Deyim: açtırma ağzımı
Anlamı: 'kötü bir söz söylememe fırsat verme' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: adalet dağıtmak
Anlamı: kanunların saydığı hakları sahiplerine vermek.
Deyim: adını ağzına almamak
Anlamı: dargınlık, kırgınlık, kızgınlık vb. sebeple bir kimseden söz etmemek: 'Seniha'nın adını asla ağzıma almıyordum.' -R. N. Güntekin.
Deyim: adını bağışlamak
Anlamı: hlk. kendi adını başka bir kimseye söylemek: Adınızı bağışlar mısınız?
Deyim: ağaç olmak
Anlamı: argo bir yerde ayakta durarak çokça beklemek: Neredesin yahu, seni bekleye bekleye ağaç olduk.
Deyim: ağı gibi
Anlamı: 1) acı veren, çok etkileyen; 2) çok sert, keskin.
Deyim: ağına düşürmek
Anlamı: tuzağına düşürmek.
Deyim: ağır basmak
Anlamı: ağırlık olarak fazla gelmek.
Deyim: ağır çekmek
Anlamı: tartıda ağır gelmek.
Deyim: ağır durmak
Anlamı: ciddi, ağırbaşlı, oturaklı, soğukkanlı hareket etmek: 'Devlet adamlarının ileri gelenleri böyle sözlere karışmaz, ağır dururlar.' -M. Ş. Esendal.
Deyim: ağır gelmek
Anlamı: 1) gücüne gitmek, onuruna dokunmak: 'Bu vazife bana çok ağır geliyor.' -N. F. Kısakürek. 2) yapılması güç gelmek.
Deyim: ağır kaçmak
Anlamı: 1) gücendirici olmak, uygun düşmemek: Bu şaka biraz ağır kaçtı. 2) beklenenden fazla olmak: Hakem tarafından verilen kırmızı kart ağır kaçtı.
Deyim: ağır kayba uğramak
Anlamı: maddi ve manevi büyük zarar görmek.
Deyim: ağır ol!
Anlamı: 1) 'ciddi, ağırbaşlı, soğukkanlı, sabırlı ol!' anlamında kullanılan bir söz; 2) 'acele etme, yavaş ol!' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: ağır oturmak
Anlamı: ağırbaşlı olmak.
Deyim: ağır söylemek
Anlamı: acı, dokunaklı sözler söylemek.
Deyim: ağır yara almak
Anlamı: 1) kavgada veya savaşta önemli ölçüde zarar görmek; 2) bir olayda beklenmeyen sıkıntılı ve olumsuz bir duruma düşmek.
Deyim: ağırdan almak
Anlamı: 1) bir işi gereken süre içinde bitirmemek, geciktirmek: 'Görüyorsunuz ki bu soyadı konusunda benim ağırdan alışım, bir tembellik değil.' -M. Ş. Esendal. 2) bir işi gönülsüz, isteksiz yapmak: 'Ama üstüme düşüldü mü bende bir gönül tokluğu, bir nazlanma, bir ağırdan alış.' -H. Taner.
Deyim: ağırına gitmek
Anlamı: onuruna dokunmak veya gücüne gitmek: 'Kimse, dört çocuklu bir aileye ev vermek istememiş. Bu, büsbütün ağırına gitmiş.' -A. Ağaoğlu.