Kelime: Yaşa
Anlamlar:
1. Hoşnutluk, sevinç vb. duyguları anlatmak için söylenen bir söz, yaşasın, ole, oley
Özelliği / Tipi / Türü: ünlem
Örnek: "Ey vatan, ey mübarek vatan, bin yaşa!"

Yaşa hakkında eş anlamlı kelimeler
Yaşa eş anlamlısı
yaşa kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Kanun

Yaşa hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Yaşa zıt anlamlısı
yaşa kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : geber
Yaşa ile ilgili 3 örnek cümle
"Yaşa" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Yaşa" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Ölüm bir doğa yasasıdır
2. Fizik yasalarını göz önüne almalı
3. Ailenin da yasaları vardır
Diğer dillerde Yaşa
İngilizce: Law
Spanish: Ley
German: Leben
French: Législation
Italian: Legge

Yaşa ile ilgili atasözleri
Aşağıda Yaşa hakkında ve içinde Yaşa kelimesi geçen, Yaşa ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: bana dokunmayan (beni sokmayan) yılan bin yaşasın
Anlamı: birçok kimse, kendilerine kötülüğü dokunmayan kişiye ilişmek istemez.
Atasözü: çok yaşayan (okuyan) bilmez, çok gezen bilir
Anlamı: çok gezen, çok yer gören çok şey öğrenir; çok yaşayan, çok okuyan onun bildiklerini bilemez.
Atasözü: sarhoştum aydım, böyle yaşamaktan caydım
Anlamı: artık gerçekleri gördüm.
Atasözü: yiğit bin yaşar, fırsat bir düşer
Anlamı: kişiye ömrü boyunca ancak bir kez çok önemli bir iş yapma fırsatı geçer, bu fırsatı kaçırmamalıdır.

Yaşa ile ilgili deyimler
Aşağıda Yaşa hakkında ve içinde Yaşa kelimesi geçen, Yaşa ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: aklınla bin yaşa
Anlamı: herhangi bir sorun karşısında hemen çözüm üreten kişiye bu özelliğinin beğenildiğini belirtmek için kullanılan bir söz.
Deyim: altın çağını yaşamak
Anlamı: en başarılı, en verimli döneminde bulunmak.
Deyim: bey gibi yaşamak
Anlamı: bolluk içinde yaşamak.
Deyim: efendi gibi yaşamak
Anlamı: sıkıntısız, varlık içinde yaşamak.
Deyim: elden ağza yaşamak
Anlamı: günlük kazancı ancak gereksinimlerini karşılayacak kadar olmak.
Deyim: ferih fahur yaşamak
Anlamı: bağımsız, bağlantısız bir biçimde yaşamak: 'Nesir kendini nazımdan ayırarak gazetelerde, kitaplarda, kürsülerde, mikrofonlarda ferih fahur yaşıyor.' -O. V. Kanık.
Deyim: gözleri yaşarmak
Anlamı: 1) gözleri sulanmak: 'Öyle halk türküleri vardır ki gözleriniz yaşarmadan okuyamaz veya dinleyemezsiniz.' -M. Kaplan. 2) mec. duygulanmak: 'Bütün başarılarda gözlerim yaşarır, bütün ayrılışlarda aynı şey.' -B. Necatigil.
Deyim: gül gibi geçinmek (yaşamak)
Anlamı: 1) çok iyi anlaşmak, geçinmek; 2) pek geniş olmayan bir imkânla rahat, sıkıntısız yaşamak: 'Allah bereket versin, gül gibi geçiniyorum.' -R. N. Güntekin.
Deyim: hayatını yaşamak
Anlamı: her türlü baskıdan uzak, dilediğince, gönlünce yaşamak.
Deyim: hayatının baharını yaşamak
Anlamı: hayatının en güzel günlerini yaşamak.
Deyim: hızlı yaşamak
Anlamı: eğlenceye aşırı düşkün olarak yaşamak: 'Bu hızlı yaşamaya elli iki yıl dayanabilmişti ancak!' -Y. Z. Ortaç.
Deyim: ikinci baharı yaşamak
Anlamı: ileri yaşlarda mutluluk, refah ve esenlik içinde bulunmak.
Deyim: kalemiyle yaşamak (geçinmek)
Anlamı: geçimini yazılarıyla sağlamak.
Deyim: kendi köşesinde yaşamak
Anlamı: yalnız başına yaşamak: 'Bu şiirlerin okuyucuya tanıttığı kişi, kitapları, üç beş sevdiği dostu ile kendi köşesinde yaşamayı seven bir kimse olarak görünür.' -N. Cumalı.
Deyim: kont gibi yaşamak
Anlamı: bolluk içinde yaşamak.
Deyim: masal âleminde yaşamak
Anlamı: 1) gerçek olmayan, gerçekleşmesi güç olan şeyler düşünerek yaşamak; 2) masallardaki gibi olağanüstü güzel anlar yaşamak.
Deyim: ot gibi yaşamak
Anlamı: amaçsız, beklentisiz gün geçirmek.
Deyim: paşa gibi yaşamak
Anlamı: bolluk içinde yaşamak, bey gibi yaşamak.
Deyim: varlık içinde yaşamak
Anlamı: bolluk içinde sıkıntısız yaşamak.
Deyim: yüz yüze yaşamak
Anlamı: sürekli olarak bir arada olmak zorunda bulunmak: 'Ölümle aylarca yüz yüze yaşamış, hayatımla oyuncak gibi oynamıştım.' -R. N. Güntekin.
