Kelime: üşme

Anlamlar:

1. Üşmek işi

Özelliği / Tipi / Türü: Isim


üşme eş anlamlısı

üşme hakkında eş anlamlı kelimeler

üşme eş anlamlısı

üşme kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!


üşme zıt anlamlısı

üşme hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

üşme zıt anlamlısı

üşme kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!


Diğer dillerde üşme

İngilizce: Usme

Spanish: Usme

German: Nicht kalt werden

French: Usme

Italian: Usme


üşme ile ilgili atasözleri

üşme ile ilgili atasözleri

Aşağıda üşme hakkında ve içinde üşme kelimesi geçen, üşme ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Atasözü: altın yere düşmekle pul olmaz

Anlamı: üstün nitelikli kişinin değeri, bulunduğu yerden uzaklaştırılmasıyla azalmaz.

Atasözü: buğdayım var deme ambara girmeyince, oğlum var deme yoksulluğa ermeyince (düşmeyince)

Anlamı: bir şeyin senin olduğundan kuşkun kalmaması için gereken bütün koşullar gerçekleşmelidir.

Atasözü: dişi köpek kuyruğunu sallamayınca, erkek köpek ardına düşmez

Anlamı: kadın istek göstermezse, yüz vermezse erkek onun peşine düşmez.

Atasözü: düşmez kalkmaz bir Allah

Anlamı: insanların talihsizliklere uğraması olağandır.

Atasözü: eşek bile bir düştüğü yere bir daha düşmez

Anlamı: aptal kişi bile başına gelen felaketten ders alır, o felakete yol açan şeylerden kendisini korur.

Atasözü: köpek suya düşmeyince yüzmeyi öğrenmez

Anlamı: kişi, bir tehlike karşısında her yerden umudu kesilip kendine güvenmekten başka çare kalmadığını anlamadıkça kurtuluş yolunu bulamaz.

Atasözü: rüzgârın önüne düşmeyen, yorulur

Anlamı: genel gidişe ayak direten boşuna çaba harcamış olur, bir yere varamaz.

Atasözü: yerine düşmeyen gelin yerine yerine, boyuna düşmeyen esvap sürüne sürüne eskir

Anlamı: kendine uygun bir evlilik yapamayan kız yerine yerine helak olur, boya göre dikilmemiş elbise de yerde sürünerek yıpranır gider.

Atasözü: züğürt olup düşmektense uyuz olup kaşınmak yeğdir

Anlamı: uyuz olup kaşınmak insanı çok rahatsız eder ama züğürtlükten dolayı ne yapacağını düşünmek daha çok rahatsız eder.


üşme ile ilgili deyimler

üşme ile ilgili deyimler

Aşağıda üşme hakkında ve içinde üşme kelimesi geçen, üşme ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: acze düşmek

Anlamı: çaresiz kalmak, elinden bir şey gelmemek.

Deyim: açık düşmek

Anlamı: 1) herhangi bir sebeple bir filodan veya istenilen yerden uzakta kalmak; 2) sp. yağlı güreşte yenilgi sebebi olan sırtı veya yanı toprağa değmek.

Deyim: açmaza düşmek

Anlamı: içinden çıkılması güç durumda kalmak.

Deyim: ağza (ağızlara) düşmek

Anlamı: dedikodu konusu olmak.

Deyim: ağzından düşmemek (düşürmemek)

Anlamı: her zaman sözünü etmek, söylemek: 'Bu ne cehennemdir lafı ağzından düşmüyordu.' -N. Cumalı.

Deyim: aklına düşmek

Anlamı: 1) hatırlamak: 'Kırmızı gül goncasına kavuştu / Sılada sevdiğim aklıma düştü' -Halk türküsü. 2) kafasında bir düşünce doğmak.

Deyim: alaca düşmek

Anlamı: meyve olgunlaşmaya başlamak.

Deyim: ana rahmine düşmek

Anlamı: döl yatağında cenin oluşmak: 'Ulan Mustafa, insanoğlu ana rahmine düşer de dokuz ay on gün sonra capcanlı fırlar.' -S. F. Abasıyanık.

Deyim: anlaşmazlığa düşmek

Anlamı: anlaşamamak, uyuşamamak: 'Anlaşmazlığa düşmezdik. İyi çocuklardı.' -A. Kutlu.

Deyim: aşağı düşmek

Anlamı: düzeyi, miktarı, niteliği azalmak: 'Bunlar arasında birkaç gazete ve dergi alanları hesaba katacak olursanız gazete ve dergi okuyucularının nispeti daha da aşağı düşer.' -N. F. Kısakürek.

Deyim: aşka düşmek

Anlamı: âşık olmak.

Deyim: ateşi düşmek

Anlamı: hastanın ateşi geçmek veya azalmak.

Deyim: ayağına düşmek

Anlamı: çok yalvarmak: 'Obanın bütün kadınları, delikanlıları ayağına düştü.' -Y. Kemal.

Deyim: aykırı düşmek

Anlamı: uygun gelmemek, ters gelmek, ters düşmek: 'Yüzük ona biraz aykırı düşen bir parlaklıkla parmağında parlıyordu.' -T. Buğra.

Deyim: ayrı düşmek

Anlamı: 1) birbirinden uzakta kalmak: 'Köyümden, şehrimden ayrı düştüm.' -A. Kabaklı. 2) mec. uyuşmamak: Düşüncelerimiz ayrı düşüyor.

Deyim: baş aşağı düşmek

Anlamı: kişiliğinden kaybederek toplum içindeki durumu sarsılmak: 'Onun için hayatın bütün kanunu, bütün manası bu baş aşağı düşüşteydi.' -Y. K. Karaosmanoğlu.

Deyim: başı dara düşmek

Anlamı: sıkıntıya girmek: 'Adamın başı dara düşünce yardımına Hayrullah koşmaz da kim koşar?' -A. İlhan.

Deyim: başı yastığa düşmek

Anlamı: yorgunluktan veya güçsüzlükten uykuya dalmak: 'Ve tekrar başı yastığa düştü ve uyudu.' -Y. K. Karaosmanoğlu.

Deyim: başına taş düşmek (yağmak)

Anlamı: felakete uğramak.

Deyim: başının derdine düşmek

Anlamı: başka bir şeyle ilgilenmeyecek kadar sıkıntılı durumda bulunmak.