övme kelime anlamı nedir? övme ne demek?
övme kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, övme hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: övme
Anlamlar:
1. Övmek işi, sena, medih, sitayiş
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Şikâyetleri kesilince İstanbul'u övmeye başladı."
övme hakkında eş anlamlı kelimeler
övme eş anlamlısı
övme kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Medih , Sena
övme hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
övme zıt anlamlısı
övme kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Diğer dillerde övme
İngilizce: Praise
Spanish: Alabar
German: Lob
French: Louer
Italian: Lodare
övme ile ilgili atasözleri
Aşağıda övme hakkında ve içinde övme kelimesi geçen, övme ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: alçak eşek binmeye kolay, öksüz çocuk dövmeye kolay
Anlamı: nasıl ki boyu kısa olan eşeğe binmek kolaysa öksüz çocuğa kötü davranmak da onu koruyan kimse olmadığı için kolay olur.
Atasözü: demiri tavında dövmeli
Anlamı: her iş zamanında ve uygun durumda yapılır.
Atasözü: harman dövmek keçinin işi değil
Anlamı: önemli işler herkese yaptırılmaz.
Atasözü: kızını dövmeyen, dizini döver
Anlamı: çocuğunu gerektiği gibi eğitmeyen, ileride çok pişman olur.
Atasözü: köpeği dövmeli ama sahibinden utanmalı
Anlamı: sana sataşan kişiyi hırpalarken onu korumakta olan saygı gösterdiğin kimseyi gücendirmemeye de dikkat etmelisin.
övme ile ilgili deyimler
Aşağıda övme hakkında ve içinde övme kelimesi geçen, övme ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: davul çalmak (dövmek)
Anlamı: 1) davula vurarak ses çıkarmak; 2) mec. bir şeyi herkesin haber alabileceği biçimde ortalığa yaymak.
Deyim: dizini (dizlerini) dövmek
Anlamı: pişmanlık duymak: 'Ne ettik de kaderimizi İngilizlerle Fransızların kaderine bağladık diye dizlerini döven ... amatör diplomatlar.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: düven sürmek (dövmek)
Anlamı: düvenle ekinlerin tanelerini başaklarından çıkarmak.
Deyim: eşeğe gücü yetmeyip semerini dövmek
Anlamı: tkz. güçlü birine kızıp da ondan alamadığı hıncını çevresindekilerden çıkarmak.
Deyim: eşek sudan gelinceye kadar dövmek
Anlamı: tkz. adamakıllı dövmek: 'Uslu otur yoksa ufak bir münasebetsizliğini duyarsam eşek sudan gelinceye kadar döverim, kemiklerin kırılır, anladın mı?' -R. H. Karay.
Deyim: harman dövmek
Anlamı: ekin tanelerini saptan ayırma işini yapmak.
Deyim: havanda su dövmek
Anlamı: boşuna uğraşmak: 'Havanda su dövmeyelim, önce namussuzu bulalım sonra bunları konuşalım.' -M. İzgü.
Deyim: saçı topuklarını dövmek
Anlamı: saçı çok uzun olmak.
Deyim: tepesinde havan dövmek
Anlamı: üst katta oturan biri, gürültü yaparak alt kattakini rahatsız etmek.
Deyim: yayık dövmek
Anlamı: yayık yaymak: 'Yayık dövmek, yağ çıkartmak yeni gelinlerin görevi.' -N. Araz.