Kıs TDK Türkçe sözlük anlamı ne demek?


Google News

Yayınlama: 1 yıl önce

Okuma süresi: 3 dakika

Kıs kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Kıs hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...

Kelime: Kıs

Anlamlar:


Kıs eş anlamlısı

Kıs hakkında eş anlamlı kelimeler

Kıs eş anlamlısı

kıs kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!


Kıs zıt anlamlısı

Kıs hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Kıs zıt anlamlısı

kıs kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : yaz


Kıs ile ilgili 1 örnek cümle

"Kıs" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Kıs" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Afrika’da kış olmaz mı?


Diğer dillerde Kıs

İngilizce: Winter

Spanish: Invierno

German: Kis

French: Hiver

Italian: Inverno


Kıs ile ilgili atasözleri

Kıs ile ilgili atasözleri

Aşağıda Kıs hakkında ve içinde Kıs kelimesi geçen, Kıs ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Atasözü: Allah kulunu kısmeti ile yaratır

Anlamı: bu dünyada herkesin dar veya geniş, bir geçim yolu vardır.

Atasözü: balı parmağı uzun yemez, kısmetlisi yer

Anlamı: güzel bir şey, onu isteyen ve elde edecek gibi görünenin değil kısmeti olanın eline geçer.

Atasözü: baskısız tahtayı yel alır, yel almazsa sel alır

Anlamı: kontrol altında bulundurulmayan veya gereği gibi korunmayan gençler kötü yollara sürüklenebilirler.

Atasözü: baskısız yongayı yel alır; sahipsiz tarlayı sel alır

Anlamı: kontrol altında bulundurulmayan veya gereği gibi korunmayan gençler kötü yollara sürüklenebilirler.

Atasözü: baykuşun kısmeti ayağına gelir

Anlamı: Tanrı hiçbir canlıyı aç bırakmaz, kımıldamadan duran baykuşun rızkını bile önüne koyar.

Atasözü: bayramda borç ödeyene ramazan ağır (kısa) gelir

Anlamı: vadesi yaklaşan bir borcu ödemek zorunda olan kimseye günler çok çabuk geçer.

Atasözü: borçlunun dili kısa gerek

Anlamı: borcu olan kimse, alacaklısına karşı ileri geri konuşmamalı, aşağıdan almalıdır.

Atasözü: eşeğin kuyruğunu kalabalıkta kesme; kimi uzun der, kimi kısa

Anlamı: kimseyi ilgilendirmeyen işleri kendi kendine karar verip yapmalısın.

Atasözü: eşek kuyruğu gibi ne uzar ne kısalır

Anlamı: durumunda, çalışmasında hiçbir gelişme görülmeyen kimseler için kullanılan bir söz.

Atasözü: garip itin kuyruğu bacağı arasında (götünde, kıçına kısık) gerek (olur)

Anlamı: sığıntı durumunda olan kişi, yabancı bir yerde hiçbir şeye karışmamalı, sessiz, kendi hâlinde yaşamalıdır.

Atasözü: her kaşığın kısmeti bir olmaz

Anlamı: herkesin talihi, kazancı bir değildir.

Atasözü: kısa günün kârı az olur

Anlamı: kısa süre çalışılarak yapılan işten elde edilecek kazanç az olur.

Atasözü: kısmet gökten zembille inmez

Anlamı: çalışmayanın kısmeti olmaz.

Atasözü: kısmet ise gelir Hint'ten Yemen'den, kısmet değilse ne gelir elden

Anlamı: Tanrı bir şeyi size kısmet etmişse o mutlaka size gelir, kısmet etmemişse yapacak bir şey yoktur.

Atasözü: kısmetinde ne varsa kaşığında o çıkar

Anlamı: kişi ne kadar çabalarsa çabalasın alın yazısındaki şeye ulaşır.

Atasözü: kısmetsiz köpek, sabaha karşı uyuyakalır

Anlamı: Tanrı kendisine kısmet vermemiş olan yaratık, yararlanılacak şeyi elde etmek kolaylaştığı zaman, başka bir işle uğraştığı için bundan yoksun kalır.

Atasözü: kısmetten fazlası olmaz

Anlamı: kişi ne kadar çabalarsa çabalasın alın yazısındaki şeye ulaşır.

Atasözü: misafir kısmeti ile gelir

Anlamı: misafirin geldiği evde ya yiyecek bulunur veya beklenmedik bir yerden o sırada yiyecek gelir.

Atasözü: misafir on kısmetle gelir, birini yer dokuzunu bırakır

Anlamı: Tanrı, misafirin yediğinden kat kat fazlasını, misafir ağırlıyor diye ev sahibine verir.

Atasözü: turpun sıkısından seyreği iyidir

Anlamı: görüşmeyi, konuşmayı sıklaştırmamak doğrudur.


Kıs ile ilgili deyimler

Kıs ile ilgili deyimler

Aşağıda Kıs hakkında ve içinde Kıs kelimesi geçen, Kıs ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: (bir şeyin) altını kısmak

Anlamı: ocağın alevini azaltmak.

Deyim: (birinin) kızı kısrağı

Anlamı: birinin ailesindeki kızlar ve kadınlar.

Deyim: (birinin) kuyruğunu kıstırmak

Anlamı: birini güç bir duruma düşürmek.

Deyim: gemini kısmak

Anlamı: bir kimsenin üzerindeki baskıyı arttırmak.

Deyim: gözünden kıskanmak

Anlamı: üzerine titremek, kollayıp gözetmek.

Deyim: kapana düşmek (girmek veya kısılmak veya koymak veya tutulmak veya yakalanmak)

Anlamı: içinden çıkılmaz bir duruma düşmek, ele geçmek: 'Onlar beni kapana koyacaklarını sanadursunlar.' -R. H. Karay.

Deyim: kapana düşürmek (kıstırmak)

Anlamı: hile ile yakalamak: 'İçindekiler kendilerini ayaklarıyla bir kapana kıstırmışlardır.' -R. N. Güntekin.

Deyim: kısa kesmek

Anlamı: sözü uzatmamak: 'Ahmet Kerim annesiyle kısa kesmek istediği konuşmalarını hep kapıdan çıkarken ayak üstünde yapardı.' -Y. K. Karaosmanoğlu.

Deyim: kısa tutmak

Anlamı: 1) bir şeyi gerektiği kadar uzun yapmamak: 'Ama bu sefer ziyaretlerini her zamankinden kısa tutmuşlardı nedense.' -E. Şafak. 2) bir konuyu geniş ve ayrıntılı bir biçimde vermemek: Başkan açılış konuşmasını kısa tuttu.

Deyim: kısıntı yapmak

Anlamı: 1) tutumlu davranmak; 2) azaltmak: 'Bu durum, ister istemez evi doldurup boşaltanlarda da kısıntı yapmamızı gerektiriyordu.' -A. Ağaoğlu.

Deyim: kısıt altına almak

Anlamı: huk. kısıtlamak.

Deyim: kıskacında olmak

Anlamı: bir konu üzerinde iki taraftan da sıkıştırılıp sıkıntılı duruma düşmek.

Deyim: kıskıvrak yakalamak (bağlamak)

Anlamı: 1) kurtulamayacak veya çözülemeyecek biçimde tutmak, sımsıkı tutmak: 'Gecelerden bir gece, birkaç yeniçeri onu kıskıvrak yakaladı.' -İ. O. Anar. 2) mec. tamamen etkisi altında kalmak, bir şeyle sürekli meşgul olmak: 'Amma yalnız bu olmadı, benim muhayyilemi kıskıvrak bağlayan şey, bir başka tecrübe daha ömrüm boyunca beni tesiri altında bıraktı.' -R. H. Karay.

Deyim: kısmet beklemek

Anlamı: evlenmeyi, evleneceği kimseyi beklemek: 'Şimdi genç değil, şöyle kırkını, kırk beşini aşmış, efendiden, ağırbaşlı bir kısmet bekliyor.' -H. Taner.

Deyim: kısmet (kısmeti) çıkmak

Anlamı: evlenme teklifi almak: 'Zavallı kızın kısmeti çıkmış, kendine sormadan, danışmadan hemen vermişler.' -Ö. Seyfettin.

Deyim: kısmeti açılmak

Anlamı: 1) kazancı artmak, bolluğa ermek; 2) kendisiyle evlenmek isteyen biri çıkmak.

Deyim: kısmeti ayağına (kadar) gelmek

Anlamı: beklenmeyen bir nedenle kazançlı bir durumla karşılaşmak.

Deyim: kısmeti bağlanmak

Anlamı: istediği hâlde evlenememek.

Deyim: kısmeti kapanmak

Anlamı: 1) kazancı azalmak; 2) kendisiyle evlenmek isteyen biri çıkmamak.

Deyim: kısmeti kesilmek

Anlamı: daha önceden kendisine nasip olan bir şey artık nasip olmamak: 'Çöp tenekeleri modernleşip metal sandıklara dönüşünce bu zavallıların çöp tenekelerinden de kısmeti kesildi.' -A. Boysan.


Yorumlar

Yorum Yap
Lütfen yorum yazmak için oturum açın ya da kayıt olun.

Kıs K ile başlayan kelimeler Kı ile başlayan kelimeler Ne demek Sözlük Eş anlamlı kelimeler Zıt anlamlı kelimeler Atasözleri Deyimler Örnek cümleler