Etme nedir? Etme anlamı ne demek?


Google News

Yayınlama: 1 yıl önce

Okuma süresi: 3 dakika

Etme kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Etme hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...

Kelime: Etme

Anlamlar:

1. Etmek işi

Özelliği / Tipi / Türü: Isim


Etme eş anlamlısı

Etme hakkında eş anlamlı kelimeler

Etme eş anlamlısı

etme kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : İka


Etme zıt anlamlısı

Etme hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Etme zıt anlamlısı

Etme kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!


Diğer dillerde Etme

İngilizce: References

Spanish: Referencia

German: Nicht

French: Référence

Italian: Riferimento


Etme ile ilgili atasözleri

Etme ile ilgili atasözleri

Aşağıda Etme hakkında ve içinde Etme kelimesi geçen, Etme ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Atasözü: açtırma kutuyu, söyletme kötüyü

Anlamı: kendin hakkındaki kötü düşüncelerimi veya bildiklerimi bana söyletme.

Atasözü: ağlamak para etmez

Anlamı: üzülmenin yararı olmaz.

Atasözü: ağlayanın malı gülene hayretmez

Anlamı: birinden haksız olarak alınan mal, alana yarar sağlamaz.

Atasözü: akraba ile ye, iç alışveriş etme

Anlamı: alışverişte iki taraf da kendi çıkarını düşündüğünden iki dost arasındaki alışveriş dostluğu bozabilir, bu nedenle de dostluklarını sürdürmek isteyenler birbirleriyle alışverişte bulunmamalıdırlar.

Atasözü: Allah sağ gözü (eli) sol göze (ele) muhtaç etmesin

Anlamı: Tanrı kimseyi kimseye, en yakınlarına bile muhtaç etmesin.

Atasözü: ayı görmeden bayram etme

Anlamı: bir iş gerçekleşmeden ona oldu gözüyle bakılıp sevinilmemelidir.

Atasözü: aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz

Anlamı: büyük şeyleri elde edebilmek için önce küçük şeylerle yetinmek gerekir.

Atasözü: başını acemi berbere teslim eden cebinden pamuğu eksik etmez (etmesin)

Anlamı: işbaşına tecrübesiz yönetici getirenler, onun yaratacağı sıkıntı ve zararları çekmeye hazır olmalıdır.

Atasözü: beş para etmez

Anlamı: hiçbir değeri yok, işe yaramaz.

Atasözü: dost (akraba) ile ye, iç, alışveriş etme

Anlamı: alışverişte iki taraf da kendi çıkarını düşündüğünden iki dost arasındaki alışveriş dostluğu bozabilir, bu nedenle de dostluklarını sürdürmek isteyenler birbirleriyle alışverişte bulunmamalıdırlar.

Atasözü: el ermez, güç yetmez

Anlamı: bir iş karşısındaki güçsüzlüğü anlatmak için kullanılan bir söz.

Atasözü: etme bulma dünyası

Anlamı: kötülük eden kötülük bulur.

Atasözü: etme bulursun, inleme ölürsün

Anlamı: nasıl davranırsan öyle karşılık görürsün.

Atasözü: etme bulursun, inleye inleye ölürsün

Anlamı: nasıl davranırsan öyle karşılık görürsün.

Atasözü: gökten ne yağdı da yer kabul etmedi

Anlamı: büyüklerden gelen şeyleri küçükler geri çeviremezler.

Atasözü: güttüğüm domuzu bana öğretme

Anlamı: yıllardır tanıdığım bir kimsenin huylarını da bilirim.

Atasözü: kâr eden ar etmez

Anlamı: birinin sıkılmayı bir yana bırakarak yalnız çıkarına baktığı anlatılırken söylenen bir söz.

Atasözü: köylü, misafir kabul etmeyiz demez, konacak konak yoktur der

Anlamı: kişi bir işi yapmak istemezse doğrudan doğruya yapmam demez de birtakım gerekçeler ileri sürerek bunu gerçekleştirmenin olanağı bulunmadığını söyler.

Atasözü: kul kullanan, bir gözünü kör, bir kulağını sağır etmeli

Anlamı: işçi çalıştıran kimse, işin aksamaması için işçinin yaptığı yanlışları her zaman görmemeli, söylediği uygunsuz sözleri işitmemelidir.

Atasözü: önce baldın, pekmez oldun; şimdi para etmez oldun

Anlamı: davranışlarına dikkat etmeyen kişinin attığı her yanlış adım, saygınlığının biraz daha azalmasına neden olur.


Etme ile ilgili deyimler

Etme ile ilgili deyimler

Aşağıda Etme hakkında ve içinde Etme kelimesi geçen, Etme ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: abesle iştigal etmek (uğraşmak)

Anlamı: yersiz, yararsız işlerle vakit öldürmek: 'Yazarlarımızın çoğu yalnızca kendi ürünlerinin ne amaçla üretildiğini sayıp dökerek bir anlamda abesle iştigal ediyorlar.' -T. Uyar.

Deyim: aforoz etmek

Anlamı: 1) kilise birliğinden çıkarmak: 'Aforoz edilmiş, kiliseden kovulmuş.' -N. F. Kısakürek. 2) mec. darılıp biriyle konuşmamak, ilgiyi kesip kendinden uzaklaştırmak, toplum dışılamak: 'Siz kendi milletiniz için bunun yarısını söyleyin, milletin çoğunluğu sizi hemen aforoz eder.' -H. Taner.

Deyim: ağırlığınca altın etmek (değmek)

Anlamı: çok değerli olmak.

Deyim: ağız birliği etmek

Anlamı: bir konuda anlaşarak aynı biçimde konuşmak, söz birliği etmek.

Deyim: ağız etmek

Anlamı: yaranmak için kibar konuşmaya çalışmak: 'Kolonya dökmekten, şeker tutmaktan iyi gözükeceğim diye ağız etmekten yoruldu.' -L. Tekin.

Deyim: ağzına etmek

Anlamı: argo haddini bildirmek.

Deyim: ağzından söz (laf, lakırtı) eksik etmemek

Anlamı: o sözü sürekli söylemek.

Deyim: ah etmek

Anlamı: 1) acı ile içini çekmek; 2) mec. ilenmek: 'Vakit vakit gözlerini kapayarak o herkesin / Ah ettiği sevda adlı günahkârı düşündün mü?' -E. B. Koryürek.

Deyim: ah vah etmek (demek)

Anlamı: pişman olmak: 'Yaptığım deliliğe ne zaman ah vah diyeceğimi bir kestirebilsem.' -S. F. Abasıyanık.

Deyim: akıl etmek

Anlamı: herhangi bir önlem veya çareyi zamanında düşünmek: 'Duvar saatine bakmayı akıl ettiğinde ise zihni adamakıllı bulandı.' -İ. O. Anar.

Deyim: akıl öğretmek

Anlamı: birine nasıl davranacağını göstermek, yol göstermek, akıl vermek: 'Sana ne oluyor? Akıl öğretecek sen mi kaldın?' -N. Hikmet.

Deyim: akıllılık etmek

Anlamı: 1) yerinde ve uygun davranmak; 2) uyanık davranmak.

Deyim: akılsızlık- akılsızlık etmek

Anlamı: düşüncesiz ve yersiz davranmak.

Deyim: aklına yelken etmek

Anlamı: düşüncesizce davranmak veya aklına geleni hemen yapmak.

Deyim: akşamı akşam etmek

Anlamı: akşamın olmasını sabırsızlıkla beklemek.

Deyim: akşamı bulmak (etmek)

Anlamı: akşamlamak, günü bitirmek: 'Halk baharları ve yazları, dolmalarla, helvalarla gidip akşamı eder, şen şatır dönerlermiş.' -S. M. Alus.

Deyim: akşamı zor etmek

Anlamı: bir türlü akşam olmamak.

Deyim: alaşağı etmek

Anlamı: 1) yetkilerini elinden alıp birini yerinden uzaklaştırmak, atmak, kovmak; 2) kapıp yere vurmak; 3) mec. kötülemek, değersiz göstermek: 'Her on yılda bir, geçmişten bu yana süregelen edebiyatı alaşağı ediyoruz.' -T. Uyar.

Deyim: aldırış etmemek

Anlamı: 1) ilgi göstermemek, ilgilenmemek, ilgisiz kalmak; 2) önem vermemek, aldırmamak, umursamamak: 'Kendi alanına dokunmayan bir şeye aldırış etmez.' -H. E. Adıvar.

Deyim: alt etmek

Anlamı: üstünlük sağlamak, yenmek: 'Sanatı kendi şartları, kendi ölçüleri içinde alt etmeye yanaşmadıkça gerçek sanatkâr olmaya imkân yok.' -O. V. Kanık.


Yorumlar

Yorum Yap
Lütfen yorum yazmak için oturum açın ya da kayıt olun.

Etme E ile başlayan kelimeler Et ile başlayan kelimeler Ne demek Sözlük Eş anlamlı kelimeler Zıt anlamlı kelimeler Atasözleri Deyimler Örnek cümleler