Deli TDK Türkçe sözlük anlamı ne demek?
Deli kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Deli hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Deli
Anlamlar:
1. Aklını yitirmiş olan, akli dengesi bozulmuş olan, mecnun
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat
Örnek: "Gören bizi sanır deli / Usludan yeğdir delimiz"
2. Coşkun, azgın (hayvan, duygu vb.)
Örnek: "Bu deli öfkeyi kime veya nelere, bir namlu gibi çevireceğini bilemiyordu."
3. Davranışları aşırı ve taşkın olan (kimse), çılgın
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Ben delinin biriyim, ateşe girerim."
İçinde Deli geçen birleşik ve kökteş kelimeler: deli alacası, deli bal, deli balta, delibaş, deliboynuz, deli bozuk, deli dana hastalığı, deli divane, deli dolu, deli fişek, deli gömleği, deli güllabicisi, deli ırmak, deli orman, deli otu, deli saçması, fermanlı deli, ayran delisi, mahallenin delisi
Deli hakkında eş anlamlı kelimeler
Deli eş anlamlısı
deli kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : mecnun, çılgın
Deli hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Deli zıt anlamlısı
deli kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : akıllı
Deli ile ilgili 12 örnek cümle
"Deli" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Deli" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Bizim oğlan maç delisi, maçları kaçırmaz
2. Deli çay yine coştu. Bizim deli inek önüne geleni boynuzladı
3. O çok delidir, yaparım derse yapar
4. Bu kız beni deli divane ediyor
5. Deli eder insanı bu dünya demiş Orhan Veli
6. Deli gönül gezer gezer gelirsin
7. Deli gönül diyor ki, git şu adamı bir iyice döv!
8. İşin gidişine deli olmaktaydı
9. Çocuk, köpeklere, kedilere deli oluyordu
10. Haberi duyunca deliye dönmüştüm
11. İşin bitmemiş olduğunu görünce deliye döndü, bağırıp çağırdı
12. Beni görünce deliye döndü, sarılıp durdu
Diğer dillerde Deli
İngilizce: Crazy
Spanish: Loco
German: Verrückt
French: Fou
Italian: Pazzo
Deli ile ilgili atasözleri
Aşağıda Deli hakkında ve içinde Deli kelimesi geçen, Deli ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: ağlama ölü için, ağla deli için
Anlamı: yakınlarından biri ölenin acısı zamanla küllenir ancak bir yakını deli olanın acısı hiçbir zaman dinmez.
Atasözü: akıllı düşününceye kadar deli çocuğunu (oğlunu) everir
Anlamı: kendilerini akıllı sananlar çok kez akılsız diye tanınanlardan daha az başarı gösterir.
Atasözü: akıllı köprü arayıncaya dek deli suyu geçer
Anlamı: atak kişi tehlikeyi göze alarak işe girişir ve çabuk sonuç alır.
Atasözü: aslan kocayınca sıçan deliği gözetir
Anlamı: güçlü olduğunda ağır ve büyük işler yapan, büyük kazançlar elde eden kimse, güçten düşünce pek küçük işlerle uğraşır, azla yetinir.
Atasözü: atın dorusu, yiğidin delisi
Anlamı: atın doru renkli olanı, kişinin ise gözünü budaktan esirgemeyeni makbuldür.
Atasözü: bir adama kırk gün (deli dersen deli, akıllı dersen akıllı olur) ne dersen o olur
Anlamı: sürekli telkinlerle bir kişinin bilinç altına birtakım inançlar, duygular yerleştirilebilir.
Atasözü: bir deli kuyuya bir taş atar, kırk akıllı çıkaramazmış
Anlamı: bir insan bazen akla ve mantığa sığmayan bir iş yapar; yapılan iş, hiçbir kurala uymadığı için pek çok akıllı insan bunu düzeltmeye çalışır, fakat başaramaz.
Atasözü: deli arlanmaz, soyu arlanır
Anlamı: densizce, delice iş yapanlar yaptıklarından utanacak durumda değillerdir ama ailesi, yakınları onların davranışlarından üzüntü duyarlar, utanırlar.
Atasözü: deli deli akanı bura bura tıkarlar
Anlamı: aşırı ve ölçüsüz davrananlara karşı önleyici, sert tedbirler alınır.
Atasözü: deli deliden hoşlanır, imam ölüden
Anlamı: kişi, kendisine benzeyen veya yarar sağlayacağı kimseden hoşlanır.
Atasözü: deli deliyi görünce çomağını (değneğini) saklar (gizler)
Anlamı: saldırgan kimse, kendisi gibi birine saldırmaktan çekinir.
Atasözü: deli dostun olacağına akıllı düşmanın olsun
Anlamı: akılsız kimse iyi niyetli olsa dahi yaptığı işin ne gibi kötü sonuçlar doğuracağını hesap edemediğinden dostuna bilmeyerek fenalık edebilir, akıllı düşmanın yapacağı kötülükse akıl yoluyla sezilir ve gereken tedbir alınabilir.
Atasözü: deli ile çıkma yola, başına getirir bela
Anlamı: deli, kendisiyle arkadaşlık edenin başına çeşit çeşit dert açar.
Atasözü: deli kız düğün etmiş, kendi baş sedire geçmiş
Anlamı: densiz, budala ev sahibi, konuklarından çok kendini ağırlanacak konuk yerine koyar.
Atasözü: deliden al uslu haberi
Anlamı: deli, sır saklamasını bilmediği için haberin doğrusu ondan alınır.
Atasözü: delik büyük, yama küçük
Anlamı: eldeki imkânlar gerekenden çok az.
Atasözü: delikli boncuk (taş) yerde kalmaz
Anlamı: az çok işe yarayan her şeyin isteklisi bulunur.
Atasözü: delilsiz cennete bile girilmez
Anlamı: kişinin istediği şeyi elde edebilmesi için bir yol gösterenin olması gerekmektedir.
Atasözü: deliye bal tattırmışlar, çarşıda katran bırakmamış
Anlamı: aklı kıt olan kimse, bir kez hoşuna gitmiş olan şeye benzettiği nesneyi, gerçekten ona benzemese de elde etmeye çalışır.
Atasözü: deliye göre her gün bayram
Anlamı: her fırsattan yararlanarak bayrammış gibi davrananlara ve her şeyi eğlenceli yönden alanlara söylenen bir söz.
Deli ile ilgili deyimler
Aşağıda Deli hakkında ve içinde Deli kelimesi geçen, Deli ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: adı deliye çıkmak
Anlamı: deli olmadığı hâlde deli olarak tanınmak: 'Böyle bir şey yazmaya kalkarsam adım deliye çıkacak.' -R. N. Güntekin.
Deyim: ağzı açık ayran delisi (budalası)
Anlamı: 1) yeni gördüğü her şeye şaşkınlıkla bakan; 2) saf, bön.
Deyim: (bir şey için veya bir şeye) deli olmak
Anlamı: tkz. 1) çok sevmek: Deli oluyordu çocuklara, onlarsız edemiyordu. 2) çok sinirlenmek; 3) delirmek.
Deyim: (bir şeyin) delisi (olmak)
Anlamı: bir şeye aşırı derecede düşkün (olmak): Oyun delisi.
Deyim: (biri, birine) deli divane âşık olmak
Anlamı: aşırı derecede sevmek: 'Bütün yaratıklar birbirlerine deli divane âşık oldular.' -Halikarnas Balıkçısı.
Deyim: (biri, birine) deli divane olmak
Anlamı: aşırı derecede ilgi göstermek.
Deyim: ciğerini (delip) delmek (geçmek)
Anlamı: acıklı bir durum, kişiye dayanılmaz bir üzüntü vermek.
Deyim: deli bayrağı açmak
Anlamı: şaka âşık olmak.
Deyim: deli çıkmak
Anlamı: 1) çıldırmak; 2) mec. çok sinirlenmek.
Deyim: deli dana (danalar) gibi dönmek
Anlamı: ne yapacağını bilemeyerek şaşkınca davranmak.
Deyim: deli etmek
Anlamı: 1) çılgına çevirmek: 'Muhtarın maksadı bizi meraktan deli etmek.' -M. İzgü. 2) sinirlendirmek; 3) sağlıklı düşünemeyecek duruma getirmek.
Deyim: deli gibi
Anlamı: deliye yaraşır davranışta, delicesine: 'Bizimkinin kıza deli gibi âşık olduğu daha ilk bakışta anlaşılıyor.' -A. Ümit.
Deyim: deli kızın çeyizi gibi
Anlamı: bir arada sergilenen ve birbirine yakışmayan (eşya).
Deyim: deli olmak işten değil
Anlamı: densiz davranışlar, güç durumlar veya duyulan öfke karşısında düşülen çaresizliği anlatan bir söz.
Deyim: deli pösteki sayar gibi
Anlamı: çok karışık, çok ayrıntılı, sıkıcı bir işle uğraşma.
Deyim: deli Raziye gibi
Anlamı: delice davranışlarda bulunan (kız veya kadın).
Deyim: deli saraylı gibi
Anlamı: acayip biçimde giyinen, takıp takıştıran (kimse): 'Teğmenin, teyzem dediği, altmışlık, altmış beşlik, suratı hâlâ düzgünlü, kirpikleri hâlâ sürmeli, deli saraylı gibi bir kadıncağızmış.' -H. Taner.
Deyim: deliğe tıkmak
Anlamı: argo tutuklamak, hapsetmek: 'O nasıl yarmıştı benim kafacığımı, şimdi de yakalasınlar kuyruğundan onu da tıksınlar deliğe.' -O. C. Kaygılı.
Deyim: delik deşik etmek
Anlamı: 1) bir canlının vücudunda bir araçla birçok yara, kesik açmak; 2) bir şeyin her yanında delikler açmak: 'Üst üste attığı kurşunlarla hedefin içini delik deşik etmeye başlamıştı.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: delik deşik olmak
Anlamı: 1) bir canlının vücudunda bir araçla birçok yara, kesik oluşmak: '... düşman süngüleriyle delik deşik olmaktansa tabancasını şakağına dayayıp tetiği çekmeyi düşünüyordu.' -N. Cumalı. 2) bir şeyin her yanı delinmek: 'Adamın kuruyup kalan kanının üstüne delik deşik olan yatakların pamukları saçıldı.' -L. Tekin.