çöz kısaca ne demek? Anlamı nedir?
çöz kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, çöz hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: çöz
Anlamlar:
1. Bumbar, bağırsak
Özelliği / Tipi / Türü: Isim - Halk ağzında
2. Bumbarın yağı
İçinde çöz geçen birleşik ve kökteş kelimeler: çöz yağı
çöz hakkında eş anlamlı kelimeler
çöz eş anlamlısı
çöz kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : bağırsak, bumbar
çöz hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
çöz zıt anlamlısı
çöz kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : bağla
Diğer dillerde çöz
İngilizce: Resolve
Spanish: Resolver
German: Lösen
French: Résoudre
Italian: Risolvere
çöz ile ilgili atasözleri
Aşağıda çöz hakkında ve içinde çöz kelimesi geçen, çöz ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: dille düğümlenen, dişle çözülmez
Anlamı: verdiği sözü yerine getirmeyen kişi, sebebi sorulduğu zaman kendini savunmakta zorlanır.
çöz ile ilgili deyimler
Aşağıda çöz hakkında ve içinde çöz kelimesi geçen, çöz ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: ayağının bağını çözmek
Anlamı: 1) karısını boşamak; 2) sıkıntılı bir durumdan kurtulmak.
Deyim: bant çözmek
Anlamı: manyetik bir bant üzerine alınmış sesleri yazıya aktarmak, deşifre etmek.
Deyim: (bir şeyin) makarasını çözmek
Anlamı: ayrıntılarıyla sayıp dökmek: 'Yukarı katta ihtiyar imamla yatalak hasta karısının aşağıdan tamamıyla işitilen kavgalarına dair hikâyelerinin makarasını çözerdi.' -H. Z. Uşaklıgil.
Deyim: (bir yerden) payandaları çözmek
Anlamı: argo ayrılmak, kaçmak, uzaklaşmak.
Deyim: buzlar çözülmek
Anlamı: 1) buzlar erimeye ve kırılmaya başlamak; 2) mec. aradaki soğukluk, dargınlık, gerginlik ortadan kalkmak.
Deyim: çenesinin bağı çözülmek
Anlamı: gevezelik etmek, yerli yersiz, sürekli konuşmak: 'Çenesinin bağı çözülmüştü, cıvıldıyor, annesinden, babasından söz açıyordu.' -O. Kemal.
Deyim: çözümsüz kalmak
Anlamı: çözümü olmamak, çözüm bulunamamak: 'Yalın bir söyleyişin altında hemen hep çözümsüz kalan birtakım belirtkeler göze çarpıyor.' -S. İleri.
Deyim: dili çözülmek
Anlamı: konuşamayan veya susan kişi konuşmaya başlamak: 'Aslında ben çok az konuşan biriyim. Dilimin böyle birdenbire çözülmesi çok garip.' -İ. Aral.
Deyim: dizlerinin bağı çözülmek
Anlamı: korkudan ayakta duramayacak duruma gelmek: 'Mengene gibi bir el, cerrahın yakasına yapışınca zavallının dizlerinin bağı çözülecek gibi oldu.' -İ. O. Anar.
Deyim: don çözülmek
Anlamı: hava ısınarak buzlar erimeye başlamak.
Deyim: düğümünü çözmek
Anlamı: anlaşılmaz bir şeyi anlaşılır duruma getirmek.
Deyim: harama uçkur çözmek
Anlamı: nikâhsız olarak cinsel ilişkide bulunmak.
Deyim: ipi çözmek
Anlamı: hlk. ilgisini kesmek.
Deyim: ipoteği çözmek (kaldırmak)
Anlamı: tutudan kurtarmak: 'Bu ipoteği çözmek sizin elinizde! Bir tek siz çözebilirsiniz onu!' -N. Eray.
Deyim: palamarı koparmak (çözmek)
Anlamı: argo kaçmak, sıvışmak: 'Bir kere palamarı çözmeye muvaffak olsa bir yere kapağı atmanın çaresini bulabilirdi.' -H. R. Gürpınar.
Deyim: şifreyi çözmek
Anlamı: 1) bir şifrede kullanılan işaretlerin anlamını bulmak; 2) mec. gizli bir olayı anlayıp açıklığa kavuşturmak.