Bozulmak ne demek? TDK Türkçe sözlük anlamı nedir?
Bozulmak kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Bozulmak hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Bozulmak
Anlamlar:
1. Bozma işine konu olmak
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
Örnek: "Pazarlık bozulur, nişan bozulur, makine bozulur, mal bozulur."
2. Yiyecek kokmak, yenilemeyecek duruma gelmek, ekşimek
Örnek: "Et bozulmuş."
3. Dağılmak, bozguna uğramak
Örnek: "Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez'den geçiyordu."
4. Taşıt arızalanmak
5. İyi ve değerli niteliğini yitirmek
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
6. Bir şeye kızmak, içerlemek
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Karısının bu ikinci ihtarı ile biraz bozulan adam salıncaktan atladı."
7. Sağlığını yitirip zayıflamak
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Bozulmak hakkında eş anlamlı kelimeler
Bozulmak eş anlamlısı
bozulmak kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : içerlemek, ekşimek
Bozulmak hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Bozulmak zıt anlamlısı
Bozulmak kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Bozulmak ile ilgili 5 örnek cümle
"Bozulmak" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Bozulmak" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Dün aldığım balık bozulmuş
2. O böyle değildi, bozulmuş
3. Bir bozuldum abi ki sorma!
4. Ne bozuluyorsun, gideceğiz şimdi
5. Çocuk iki günde bozuldu
Diğer dillerde Bozulmak
İngilizce: Disrupt
Spanish: Interrumpir
German: Korruption
French: Perturber
Italian: Disturbare
Bozulmak ile ilgili atasözleri
Aşağıda Bozulmak hakkında ve içinde Bozulmak kelimesi geçen, Bozulmak ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Bozulmak ile ilgili deyimler
Aşağıda Bozulmak hakkında ve içinde Bozulmak kelimesi geçen, Bozulmak ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: ağzının tadı bozulmak (kaçmak)
Anlamı: bir kimsenin kurulu düzeni, dirliği bozulmak.
Deyim: akideyi bozmak (akidesi bozulmak)
Anlamı: doğru bilinen bir inanış veya gidişten ayrılmak.
Deyim: aklının terazisi bozulmak
Anlamı: akıllıca olmayan davranışlarda bulunacak bir duruma düşmek.
Deyim: arası (araları) açılmak (açık olmak, bozulmak)
Anlamı: arkadaşlıkları sarsılmak, arkadaşlık bağları kopmak, birbirine darılmak: 'O ara garajcı ile de araları açıldığından tiyatroculuk oyununu bırakıp dergicilik oyununa geçtiler.' -H. Taner.
Deyim: bağırsakları bozulmak
Anlamı: ishal olmak.
Deyim: büyü bozulmak
Anlamı: 1) yapılmış bir büyü etkisiz duruma getirilmek: 'Öldük, ölümden bir şeyler umarak / Bir büyük boşlukta bozuldu büyü' -C. S. Tarancı. 2) mec. önceden hissedilen duygular hissedilmez olmak.
Deyim: çehresi bozulmak
Anlamı: yüzü düşmek: 'İhtiyarın çehresi fena hâlde bozulmuştu.' -Ö. Seyfettin.
Deyim: dengesi bozulmak
Anlamı: 1) dik durumdan düşecek duruma gelmek; 2) tanınan ve bilinen ölçülerin dışına çıkmak; 3) tutum ve davranışlarında tutarlılık olmamak; 4) mec. aralarında ilişki bulunan şeyler arasındaki uyum bozulmak.
Deyim: dolabı bozulmak
Anlamı: 1) kurduğu iş düzeni bozulmak; 2) mec. hilesi ortaya çıkmak.
Deyim: işi bozulmak
Anlamı: yapmakta olduğu işten gereği kadar kazanç sağlayamaz olmak.
Deyim: kafası bozulmak
Anlamı: öfkelenmek, kızmak.
Deyim: keyfi bozulmak
Anlamı: 1) hastalanmak; 2) canı sıkılmak, rahatı kaçmak.
Deyim: maneviyatı bozulmak
Anlamı: moral gücü sarsılmak.
Deyim: morali bozulmak
Anlamı: ruhsal yönden direnme gücünü yitirmek, içine korku düşmek.
Deyim: plak bozulmak
Anlamı: argo can sıkmak, bıkkınlık verecek biçimde konuşmak, dırdır etmek.
Deyim: sinirleri bozulmak
Anlamı: çok sinirlenmek, ne yapıp edeceğini bilmeden şaşkın, karmaşık bir duruma düşmek: 'Başı aylarca ağrımayan, sinirleri bozulmayan, yanılmayan sanatkâr, olduğu yerde sayandır.' -N. Hikmet.
Deyim: tadı tuzu kalmamak (bozulmak)
Anlamı: eski zevki kalmamak, yavanlaşmak: 'Buradan itibaren anladım ki memleketin hiç tadı tuzu kalmamış.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: yüreği bozulmak
Anlamı: bunalmak, sıkılmak: 'Yüreği bozulanların gözleri karanlık koridorlara, kapılara, pencerelere kaydı.' -L. Tekin.