Boru sözlük anlamı nedir? Boru ne demek?
Boru kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Boru hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Boru
Anlamlar:
1. Bir yerden başka bir yere sıvı, gaz vb. aktarmaya yarayan, içi boş, uçları açık, uzun ve dar silindir
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Soba borusu kazanın içinden geçerdi."
2. Borazan
Örnek: "Ankara'da ilk sabah boru sesinden uyandım."
İçinde Boru geçen birleşik ve kökteş kelimeler: boru ağı, boru akımı, boru askısı, boru bileziği, boru çiçeği, boru hattı, boru kabağı, boru kelepçesi, boru mengenesi, boru paça, boru yolu, kılcal boru, pik boru, plastik boru, profil boru, acemborusu, bağlantı borusu, emzik borusu, fallop borusu, güvenlik borusu, kalk borusu, kalorifer borusu, karavana borusu, nefes borusu, östaki borusu, paydos borusu, pis su borusu, sidik borusu, soluk borusu, su borusu, taharet borusu, ti borusu, u borusu, yağmur borusu, yat borusu, yem borusu, yemek borusu, yuf borusu
Boru hakkında eş anlamlı kelimeler
Boru eş anlamlısı
boru kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : borazan
Boru hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Boru zıt anlamlısı
Boru kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Diğer dillerde Boru
İngilizce: Pipe
Spanish: Tubo
German: Rohr
French: Tuyau
Italian: Tubo
Boru ile ilgili atasözleri
Aşağıda Boru hakkında ve içinde Boru kelimesi geçen, Boru ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: abdalın yağı çok olursa gâh borusuna çalar, gâh gerisine
Anlamı: varlıklı ama akılsız ve hesapsız kişi malını gereksiz yerlere harcar, telef eder.
Atasözü: kuşa kafes lazım, boruya nefes
Anlamı: bir şeyden yararlanmak için kullanılacak araç, onun niteliğine uygun olmalıdır.
Boru ile ilgili deyimler
Aşağıda Boru hakkında ve içinde Boru kelimesi geçen, Boru ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: (birine) yuf borusu çalmak
Anlamı: kınama, üzüntü ve nefretini bildirmek.
Deyim: (birinin) borusu ötmek
Anlamı: hlk. sözü geçmek, yetkisi olmak.
Deyim: (birinin) borusunu çalmak
Anlamı: çıkar sağladığı kimsenin davasını gütmek.
Deyim: boru değil
Anlamı: hlk. 'azımsanacak, küçümsenecek, önem verilmeyecek şey değil' anlamında kullanılan bir söz: 'Gençlik bu, boru değil.' -A. İlhan.
Deyim: boru mu bu?
Anlamı: 'azımsanacak, küçümsenecek, önem verilmeyecek şey değil' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: dünyaya yuf borusu öttürmek
Anlamı: ölmek: 'Mektubun elinize değmesinden epeyce zaman evvel dünyaya yuf borusu öttürmüş olacak.' -R. N. Güntekin.
Deyim: iflas bayrağını çekmek (borusunu çalmak)
Anlamı: tkz. 1) ticarette batmak; 2) her şeyini yitirmek.
Deyim: paydos borusu çalmak
Anlamı: işi bırakma zamanının geldiğini boru sesi ile bildirmek.