Asa Türkçe sözlük anlamı ne demek?
Asa kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Asa hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Asa
Kökeni: "Arapça ʿaṣā" kelimesinden Türkçeye geçmiştir.
Anlamlar:
1. Bazı ülkelerde, hükümdarların, mareşallerin, din adamlarının güç sembolü olarak törenlerde taşıdıkları bir tür ağaç veya metalden değnek
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
2. İhtiyarların baston yerine kullandıkları uzun sopa
Özelliği / Tipi / Türü: Eskimiş
İçinde Asa geçen birleşik ve kökteş kelimeler: mareşallik asası
Asa hakkında eş anlamlı kelimeler
Asa eş anlamlısı
asa kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Asa hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Asa zıt anlamlısı
Asa kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Diğer dillerde Asa
İngilizce: Stick
Spanish: Pegar
German: Asa
French: Bâton
Italian: Bastone
Asa ile ilgili atasözleri
Aşağıda Asa hakkında ve içinde Asa kelimesi geçen, Asa ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: adam adamdır olmasa da pulu, eşek eşektir atlastan olsa çulu
Anlamı: insanın değeri zengin olmakla artmaz, asıl olan insanlığıdır.
Atasözü: ağaç ne kadar uzasa göğe ermez
Anlamı: insan ne kadar yükselirse yükselsin bir yerde durur.
Atasözü: ağır basar yeğni kalkar
Anlamı: ağırbaşlı olan, herkesten saygı görür, ağırbaşlı olmayana ise kimse değer vermez.
Atasözü: akmasa da damlar
Anlamı: çok değilse bile az çok bir gelir veya kazanç sağlar.
Atasözü: bakan göze bağ (yasak) olmaz
Anlamı: herkesin gözü önündeki şeye bakılması önlenemez.
Atasözü: bakmakla usta olunsa (öğrense), köpekler (kediler) kasap olurdu (kasaplığı öğrenirdi)
Anlamı: yapılmadan yalnızca nasıl yapıldığı görülerek hiçbir şey öğrenilemez.
Atasözü: baskın basanındır
Anlamı: düşmanı gafil avlayıp saldıran taraf savaşı kazanır.
Atasözü: baş başa bağlı, baş da şeriata (yasaya, padişaha)
Anlamı: biz yöneticinin buyruğu altındayız ama yönetici de toplum için konulmuş olan kanunlar ne diyorsa onu uygular, onun dışına çıkamaz.
Atasözü: bin tasa bir borç ödemez
Anlamı: borçlu ne denli üzülürse üzülsün borç sıkıntısından kurtulamaz.
Atasözü: dünyada tasasız baş bostan korkuluğunda bulunur
Anlamı: bu dünyada tasasız olan insan yoktur.
Atasözü: erkek koyun kasap dükkânına yakışır
Anlamı: miskin erkek, yaşamaya layık değildir.
Atasözü: eşkıyanın (ihtiyarın, fukaranın) düşkünü, beyaz (hasa) giyer kış günü
Anlamı: daha önce iyi bir durumda olan kişi bu konumunu kaybettiğinde uygun olmayan, yersiz davranışlarda bulunur.
Atasözü: evvel hesap, sonra kasap
Anlamı: 1) alışverişe çıkan bir kimse para durumunu önceden gözden geçirmelidir; 2) insan bir işe girişmeden önce kendi olanaklarını iyi hesaplamalıdır.
Atasözü: gammaz olmasa tilki pazarda gezer
Anlamı: yasal olmayan yollardan gizlice çıkar sağlayan kişi, yakayı ele vereceğinden korkmasa bütün bu işleri açıktan yapar.
Atasözü: göze yasak olmaz
Anlamı: bir kimseye veya nesneye bakılmasını kimse önleyemez.
Atasözü: hesabını bilmeyen kasap, ne satır bırakır ne masat
Anlamı: hesabını bilmeyen kişi elinde, avucunda bulunan işe yarar şeyleri de ziyan eder.
Atasözü: kasap et derdinde, koyun can derdinde
Anlamı: bir kişi önemli bir kaybından dolayı çırpınıp kıvranırken başka bir kişi bu durumdan ne kadar çok yararlanabileceğini düşünür.
Atasözü: kasap, yağı bol bulunca gerisini yağlar
Anlamı: elinde kendisine gerekli olandan fazla şey bulunan kimse, bunu gereksiz yere savurup telef eder.
Atasözü: kasavetsiz ağız anahtarsız açılır
Anlamı: sıkıntısı, kaygısı olmayan kimse, her konuda rahat konuşur.
Atasözü: keçiye can kaygısı, kasaba yağ kaygısı
Anlamı: bir kişi önemli bir kaybından dolayı çırpınıp kıvranırken başka bir kişi bu durumdan ne kadar çok yararlanabileceğini düşünür.
Asa ile ilgili deyimler
Aşağıda Asa hakkında ve içinde Asa kelimesi geçen, Asa ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: asabına dokunmak
Anlamı: sinirine dokunmak: 'Bombardımanlar asabıma dokunuyordu, sakin bir yere kaçmak istiyordum.' -R. H. Karay.
Deyim: asayiş berkemal
Anlamı: güvenliğin yerinde olduğunu anlatan bir söz: 'Efendiler, mühim bir şey yok yahu!.. Asayiş berkemaldir.' -N. Hikmet.
Deyim: ayvaz, kasap hep bir hesap
Anlamı: hlk. 'ha öyle ha böyle, ikisi de bir' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: basamak yapmak
Anlamı: bir kişiyi, bir durumu bulunduğu konumdan daha yükseğine erişmek için araç olarak kullanmak.
Deyim: (bir şeyi) masaya yatırmak
Anlamı: bir konuyu, olayı enine boyuna araştırmak.
Deyim: (birinin) pasaportunu eline vermek
Anlamı: kovmak, işten atmak.
Deyim: çatlasa da (çatlasa da patlasa da)
Anlamı: tkz. 'elinden gelen her çareye başvursa da' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: elimi sallasam ellisi, başımı sallasam tellisi
Anlamı: elini sallasa ellisi, başını sallasa tellisi.
Deyim: elini sallasa ellisi (başını sallasa tellisi)
Anlamı: birinin karşı cinsten birçok insanı kolaylıkla elde edebileceğini anlatan bir söz.
Deyim: esasa bağlamak
Anlamı: belirli bir kurala dayandırmak.
Deyim: hâlâ o masal
Anlamı: 'hep aynı söz, aynı düşünce, davranış veya sorun' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: hasara uğramak
Anlamı: zarar görmek, yıkılmak, harap olmak: 'Bir lokomotifle iki vagon hasara uğramışlar.' -A. İlhan.
Deyim: iltibasa yol açmak
Anlamı: karışıklığa sebep olmak.
Deyim: kara yasa bürünmek
Anlamı: 1) aşırı üzülmek; 2) derin derin düşünmek.
Deyim: kasavet çekmek
Anlamı: üzülmek, tasalanmak: 'Dövüşen yiğitler de boyanır kana / Kasavet mi çeker seni doğuran ana' -Halk türküsü.
Deyim: kasavet etmek
Anlamı: üzülmek, kaygılanmak.
Deyim: kasayı devretmek
Anlamı: işletmelerde nöbetleşe çalışan kasadarlar kasa mevcudunu birbirine aktarmak.
Deyim: kumpasa dâhil olmak
Anlamı: hileli bir işe ortak olmak: 'Samimi bir acıma hissiyle mi, yoksa o çok değerli elmas broşun sahibi olmak için mi bu kumpasa dâhil olduğuna karar verememişti.' -A. Kulin.
Deyim: kumpasa gelmek
Anlamı: hile ile kandırılmak.
Deyim: masal âleminde yaşamak
Anlamı: 1) gerçek olmayan, gerçekleşmesi güç olan şeyler düşünerek yaşamak; 2) masallardaki gibi olağanüstü güzel anlar yaşamak.