Ar ne demek? Kısaca anlamı nedir?


Google News

Yayınlama: 2 yıl önce

Okuma süresi: 3 dakika

Ar kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Ar hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...

Kelime: Ar

Kökeni: "Fransızca are" kelimesinden Türkçeye geçmiştir.

Anlamlar:

1. 100 m² değerinde yüzey ölçü birimi

Özelliği / Tipi / Türü: Isim

Örnek: "Bir ar, kenarı on metre olan bir karenin alanıdır."

2. Utanma, utanç duyma

Özelliği / Tipi / Türü: Isim

Örnek: "Kınamazlar güzel sevse yiğidi / Güzel sevmek koç yiğide ar değil"

"Karacaoğlan"

İçinde Ar geçen birleşik ve kökteş kelimeler: ar belası

3. Argon elementinin simgesi

Özelliği / Tipi / Türü: Kimya


Ar eş anlamlısı

Ar hakkında eş anlamlı kelimeler

Ar eş anlamlısı

ar kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!


Ar zıt anlamlısı

Ar hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Ar zıt anlamlısı

Ar kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!


Ar ile ilgili 2 örnek cümle

"Ar" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Ar" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Kimileri ar nedir umursamaz

2. On ar kadar bir bağı var


Diğer dillerde Ar

İngilizce: Are

Spanish: Ser

German: Ar

French: Être

Italian: Essere


Ar ile ilgili atasözleri

Ar ile ilgili atasözleri

Aşağıda Ar hakkında ve içinde Ar kelimesi geçen, Ar ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Atasözü: aba altında er yatar

Anlamı: giyim kuşam kişiliğe ölçü olamaz.

Atasözü: abdala 'kar yağıyor' demişler, 'titremeye hazırım (durmuşum)' demiş

Anlamı: varlıklılar için sıkıntı olabilecek bir durum, yoksullar için söz konusu bile olmaz.

Atasözü: abdalın dostluğu köy görününceye kadar

Anlamı: çıkarı dolayısıyla yakınlık gösteren kimse, işini yürütecek başkalarını bulduğunda sizinle ilgisini keser.

Atasözü: abdalın karnı doyunca gözü pabucundadır (yolda olur)

Anlamı: çıkarına düşkün kimselerin arkadaşlığı işi bitinceye kadardır.

Atasözü: abdalın yağı çok olursa gâh borusuna çalar, gâh gerisine

Anlamı: varlıklı ama akılsız ve hesapsız kişi malını gereksiz yerlere harcar, telef eder.

Atasözü: acele işe şeytan karışır

Anlamı: düşünüp taşınmadan ivedi olarak yapılan işten iyi sonuç alınamaz.

Atasözü: acı (kötü) söz insanı (adamı) dinden çıkarır, tatlı söz yılanı inden çıkarır

Anlamı: gönül alıcı, okşayıcı sözlerle karşımızdakinin inadı yenilebilir.

Atasözü: acındırırsan arsız olur, acıktırırsan hırsız olur

Anlamı: koruduğunuz kimsenin sürekli acınmasına izin verirseniz arsız olur, emeğinin karşılığını tam olarak vermediğiniz kişi de hırsız olur.

Atasözü: aç aç ile yatınca arada dilenci doğar

Anlamı: karı koca yoksul olursa bunların çocukları da yoksul olur.

Atasözü: aç domuz darıdan çıkmaz

Anlamı: kötü yaradılışlı aç olan kimse kime, neye zarar verdiğini düşünmeden sadece karnını doyurmaya bakar.

Atasözü: aç elini kora sokar

Anlamı: aç insan, geçimini sağlamak için kendisini her türlü tehlikeye atar.

Atasözü: aç gözünü, açarlar gözünü

Anlamı: yaptığın işlerde uyanık davranmazsan çok kötü durumlarla karşılaşır, gözünü dört açmak zorunda kalırsın.

Atasözü: aç ile dost olayım diyen peşin karnını doyursun

Anlamı: yakınlık kurduğumuz kimsenin sağlama olanağı bulunmayan şeyi, ondan beklemeden kendimiz elde etmeye çalışmalıyız.

Atasözü: aç it fırın duvarını deler

Anlamı: aç kimse karnını doyurmak için önüne çıkan engellerin tamamını aşar ve isteğini elde eder.

Atasözü: aç mezarı yoktur

Anlamı: kişi yoksul olabilir, işsiz ve parasız kalabilir ama aç kalmaz, mutlaka bir geçim yolu bulur.

Atasözü: aç ölmez gözü kararır, susuz ölmez benzi sararır

Anlamı: yoksulluk insanı öldürmez ama türlü türlü üzüntü ve sıkıntı içinde yıpratır.

Atasözü: aç tavuk kendini arpa (buğday) ambarında sanır

Anlamı: insanlar, yokluğunu, yoksulluğunu çektikleri şeyler için olmayacak hayaller, düşler kurar.

Atasözü: aç yanında sarpın kurcalanmaz

Anlamı: bir kimsenin yanında, onun çok duyarlı olduğu konuya değinmemek gerekir.

Atasözü: açık yaraya tuz ekilmez

Anlamı: acısı henüz taze olan bir kimsenin üzüntüsü, birtakım söz ve davranışlarla artırılmamalıdır.

Atasözü: açılan solar, ağlayan güler

Anlamı: hiçbir durum olduğu gibi kalmaz, gün gelir tersine döner.


Ar ile ilgili deyimler

Ar ile ilgili deyimler

Aşağıda Ar hakkında ve içinde Ar kelimesi geçen, Ar ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: a'dan z'ye (kadar)

Anlamı: baştan aşağı, tamamen, tamamıyla, bütünüyle: Evini a'dan z'ye değiştirdi.

Deyim: ablukayı yarmak

Anlamı: kuşatılan bölgeden zor kullanarak dışarı çıkmak.

Deyim: acı (acılar) görmek

Anlamı: kötü günler yaşamak.

Deyim: acısını çıkarmak

Anlamı: 1) acılığını yok etmek: Soğanın acısını çıkarmak. 2) mec. uğradığı maddi veya manevi zararı karşılayacak bir iş yapmak: 'Bunca gecikmişliğe rağmen o günlerin acısını çıkarabilmesine imkân tanımalıydı.' -E. Şafak. 3) mec. öç almak: 'Ustanın kendisini küçük burjuva münevveri diye aşağılık görmesinin acısını çıkarıyor.' -N. Hikmet.

Deyim: açıklar livası olmak

Anlamı: alay işsiz ve kazançsız kalmak.

Deyim: açlıktan gözü (gözleri) dönmek (kararmak)

Anlamı: çok acıkmak: 'Bu akşam açlıktan gözü dönmüş bir hâlde bir evin mutfağına girmişti.' -S. F. Abasıyanık.

Deyim: açlıktan ölmeyecek kadar

Anlamı: çok az: Açlıktan ölmeyecek kadar yiyor.

Deyim: adam içine karışmak

Anlamı: bir topluluğa girmek, kendisine değer verilir olmak.

Deyim: adı var

Anlamı: 1) beklenilen, istenilen özelliklere sahip olmayan; 2) tercih edilecek özelliklere sahip.

Deyim: adımlarını açmak

Anlamı: yürürken hızlanmak.

Deyim: adımlarını seyrekleştirmek

Anlamı: hızlı yürürken yavaşlamak.

Deyim: adımlarını sıklaştırmak

Anlamı: daha küçük ve çabuk adımlar atarak hızlı yürümek, ivmek, acele etmek: 'İnsan böyle bir kokuya sokakta maruz kalsa adımlarını sıklaştırır, arabadaysa camları kapatır.' -E. Şafak.

Deyim: adını çıkarmak

Anlamı: kişi hakkında kötü bir niyetle asılsız söylentiler yaymak: 'Kadın durmadan vır vır eder, yakınır diye adımızı çıkarmışlar.' -A. Erhat.

Deyim: adını ...-ye çıkarmak

Anlamı: bir kişinin sahip olmadığı niteliklerle tanınmasına yol açmak: Adını deliye çıkardılar.

Deyim: affınıza sığınarak

Anlamı: 'hoşgörünüze güvenerek' anlamında kullanılan bir nezaket sözü: 'Affınıza sığınarak malumatınızı da madamdan aldım.' -A. Ümit.

Deyim: ağır yara almak

Anlamı: 1) kavgada veya savaşta önemli ölçüde zarar görmek; 2) bir olayda beklenmeyen sıkıntılı ve olumsuz bir duruma düşmek.

Deyim: ağız aramak (yoklamak)

Anlamı: öğrenmek istenilen şeyi söyletecek yolda dil kullanmak.

Deyim: ağız burun birbirine karışmak

Anlamı: 1) dayak sonucunda yüz yara bere içinde kalmak; 2) yüzde aşırı öfke, üzüntü, yorgunluk vb. durumların izleri görünmek.

Deyim: ağlama duvarına dönmek

Anlamı: herkesin şikâyetini, derdini dinler duruma gelmek.

Deyim: ağza (ağızlara) düşmek

Anlamı: dedikodu konusu olmak.


Yorumlar

Yorum Yap
Lütfen yorum yazmak için oturum açın ya da kayıt olun.

Ar A ile başlayan kelimeler Ar ile başlayan kelimeler Ne demek Sözlük Eş anlamlı kelimeler Zıt anlamlı kelimeler Atasözleri Deyimler Örnek cümleler